Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

kendi-amacini-bulmak
  1. Anasayfa
  2. Başarı Yazıları
  3. Amacınızı Bulamıyorsanız Yaratın

Amacınızı Bulamıyorsanız Yaratın

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 8 dk okuma süresi
66 0

“Amacımı nasıl bulacağım?”

6 yıl önce, Daniel Gulati ve Oliver Segovia ile birlikte Passion & Purpose’ı yayımladığımızdan beri, genç ve yaşlı birçok insandan amaç ile ilgili yüzlerce soru aldım. Hepimiz bir amaç arıyoruz. Çoğumuz hiçbir zaman bulamayacağımızı, kaybetmiş olduğumuzu ya da bir şekilde yetersiz kaldığımızı düşünüyoruz.

Tüm bu endişelerin içinde, amaç ile ilgili temel olduğunu düşündüğüm bazı kavram yanılgılarından da muzdarip oluyoruz. Bu kavram yanılgıları, en temiz biçimde, benim sık sık muhatap olduğum şu soru ile özetlenebilir: [highlight]“Amacımı nasıl bulabilirim?” [/highlight]Bu kavram yanılgılarıyla mücadele etmek, daha derli toplu bir amaç vizyonu geliştirmemiz için hepimize yardımcı olabilir.

Kavram Yanılgısı #1: Amaç sadece bulabileceğiniz bir şeydir.

Sosyal medyada sık sık Mark Twain’e atfedilen şu ilham verici alıntıyı görüyorum: [highlight]“Hayatınızın en önemli günleri, doğduğunuz gün ve neden doğduğunuzu bulduğunuz gündür.” [/highlight]Bu, benim, amacın “Hollywood versiyonu” diye adlandırdığım durumu temiz bir şekilde açıklıyor. The Matrix’teki Neo ya da Star Wars’taki Rey gibi, kaderimiz bize daha yüce bir iş getirene kadar hayatımızı sadece bekleyerek geçiriyoruz.

Hata olmasın: Bu, en azından belli şekillerde, gerçekleşebilir. Yakınlarda Charity Water’dan Scott Harrison’un bir konuşmasını gördüm. Hikâyesi, çoğu açıdan, bir gezginlik döneminden sonra nasıl yüce bir amaç bulduğuyla ilgiliydi. Ancak bu, çoğu insanın düşündüğünden daha nadir bir şekilde gerçekleşen bir durum. 20’li yaşlarındaki ortalama üniversite öğrencileri ve kendilerini tatmin etmeyen bir işte çalışan 40’lı yaşlarındaki insanlar için, hayatlarına anlam katacak sihirli değneği arama süreci, tatmin edici olmaktansa hayal kırıklığı yaşatıyor.

Profesyonel amaçlara ulaşırken, işimizden bir anlam almaktansa, işimizi olabildiğince anlamlı bir hâle getirmeye odaklanmalıyız. Daha değişik bir şekilde ifade edersek, amaç sizin bulabildiğiniz bir şey değildir, amaç sizin yaratabileceğiniz bir şeydir. Neredeyse her iş, kayda değer amaçlara sahip olabilir. Okul servisi şoförleri, onlarca çocuğu koruyup göz kulak olarak, çok büyük sorumluluklar yüklenirler. Ve çocuklarımızın hak ettikleri ve ihtiyaçları olan eğitimi almalarını sağlayan durumun da temel bir parçasıdırlar. Hemşireler sadece insanların sağlık durumlarını iyileştirerek basit bir rol oynamazlar, insanların hayatlarının en zor zamanlarında onlara yol göstermek gibi temel bir rolleri de vardır. Kasiyerler, birinin hayatında, sıklıkla ümitsiz bir şekilde ihtiyaç duyulan ve birinin gününü güzelleştiren bir etkileşim sağlayabilir ya da hatırlanması zor veya talihsiz bir etkileşim de sağlayabilir. Ama bu örneklerin her birinde, amaç, öncelikli olarak, iş ile ilgili neyin anlamlı ve bir amaca yönelik olduğuna odaklanmak ve bunları, anlamı merkeze alacak ve geliştirecek şekilde yapmaktan geçiyor. Tabii ki bazı işler kendilerine bir anlam katmaya daha elverişli, ama çoğu en azından biraz düşünme eforu ile bizim aradığımız amacı edinebilir.

kendi-amacini-bulmak

Kavram Yanılgısı #2: Amaç, tek bir şeydir.

Sıklıkla duyduğum ikinci kavram yanılgısı, amacın tek bir şey ile ifade edilebileceği. Bazı insanlar, hayatlarında gerçekten yoğun ve baskılı bir amaçları varmış gibi görünürler. Rahibe Terasa, ihtiyaç sahibi olanlara hizmet ederek hayatını geçirdi. Samuel Johnson, kendinin her zerresini yazılarına akıttı. Marie Curie ise tüm enerjisini işine adadı.

Bu şöhretler bile, hayatlarındaki amaçlar için başka kaynaklara sahiplerdi. Rahibe Terasa, yüce bir iş olduğuna inandığı şeyin bir parçası olarak ihtiyaç sahiplerine yardım etti.  Nobel ödüllü bir bilim insanı olan Curie, aynı zamanda özverili bir eş ve anneydi (Kocası Pierre’in biyografisini yazdı ve kızlarından biri olan Irene kendi Nobel ödülünü kazandı.) Ve Johnson, toplumda, yazılarının da ötesinde, ihtiyaç sahipleri ile ilgilenen büyük bir yardımsever olarak tanınıyordu.

Çoğumuz, hayatlarımızda birçok amaç kaynağına sahibiz. Ben, amaçlarımı, çocuklarımda, evliliğimde, inancımda, yazılarımda, işimde ve topluluğumda buldum. Tek bir amaç nerdeyse hiç kimse için geçerli değil. Tek bir amaç aramıyoruz, işimizdeki ve hayatımızdaki değerimizi bulmamıza yardım edecek çoklu kaynaklar olacak amaçları arıyoruz. İş bağları bu anlamın sadece bir parçası ve genellikle işimiz amacımızın merkezinde değil ancak ailemizi ve topluluğumuzu içeren başkalarına yardım edebilmemiz için bir araç. Amacın bu çoklu kaynaklarının farkında olmak, hayatımızın anlamı olan tek bir şeyi bulmanın baskısını üzerimizden alır.

Kavram yanılgısı #3: Amaç, zaman içinde stabildir.

Şimdilerde insanların yaşamları boyunca birçok kariyere sahip olmaları çok yaygın. Ben, mesela, özel sermaye şirketindeki başarılı bir kariyeri bırakıp start-up kuran birini tanıyorum. İşletme kariyerlerini, seçimle elde edilecek bir görev için bırakan iki kişi de tanıyorum. İş bağlarımızı değiştirsek de değiştirmesek de anlam kaynaklarınızı değiştiren, çocukluk, genç yetişkinlik, ebeveynlik ve boşluk gibi kişisel fazları geçiriyoruz.

Amaç kaynaklarındaki bu evrim tuhaf değil. Bir bağlılık eksikliği de değil. Gayet doğal ve iyi. Birçok alanda anlamlar bulabileceğimiz gibi bu anlamların kaynaklarının yapabilecekleri ve yaptıkları zamanla değişebilir. 20 yaşındayken sahip olduğum amaç anlayışım ve odağım şimdikinden çarpıcı bir şekilde farklı ve bu durum tanıştığınız herhangi bir insan için de geçerlidir.

Amacınızı nasıl bulacaksınız? Bu yanlış bir soru. Yaptığımız her şeye bir amaç vermenin, çoklu anlam kaynaklarının hayatımızda doğal bir şekilde gelişmesine izin vermenin ve değişen amaç kaynakları karşısında rahat olmanın yollarını aramalıyız. “Amaç” ile ne anlatmaya çalıştığımızı açmak, onun hayatımızdaki rolü ve varlığı hakkında daha iyi bir anlayış geliştirmemize yardım edebilir.

Kaynak ve Yazar : John Coleman – HBR Dergisi

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.