Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

blank
  1. Anasayfa
  2. İnsan İlişkileri
  3. Bana iş arkadaşını söyle…

Bana iş arkadaşını söyle…

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 9 dk okuma süresi
16 3

Haftada en az 40 saati birlikte geçirdiğiniz, neredeyse “yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmeyen” hemen yanı başınızdaki çalışma arkadaşlarınızı daha yakından tanımak ister misiniz? Peki sizi canınızdan bezdiren huylarıyla nasıl baş edeceğinizi öğrenmek… Tüm günü birlikte geçirdiğiniz mesai arkadaşınızı daha yakından tanımak ister misiniz? Peki, sizi canınızdan bezdiren huylarıyla nasıl baş edeceğinizi öğrenmek… Bu araştırma daha mutlu bir ofis hayatı için rehber olabilir

Tembel ya da aşırı çalışkan… Belki arkadaş canlısı ama sanki bir taraftan da dedikoducu gibi de. “Bay mükemmel” olabilir ancak bu aşırı şikayetçi tavrı çekilir gibi değil. Ama tembel, bilgisiz ya da geveze olması katlanılamaz bir durum. Kim mi bunlar? Haftada en az 40 saati birlikte geçirdiğimiz, neredeyse “yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen” hemen yanı başımızdaki çalışma arkadaşlarımız. Çoğunu ailenizden ve yakın dostlarınızdan daha fazla gördüğünüz kesin. Haklarında çok fazla şey bildiğinizi düşünseniz de aslında her birinin kendine özgü gizli kalmış karakterleri var. İnsan kaynakları ve kariyer sitesi Monster tarafından yapılan bir araştırma ofislerdeki 25 tip çalışan karakterini ve onlarla nasıl başa çıkılacağını ortaya koyuyor. Aralarında tembel de var, aşırı kontrol delisi olan da, çok neşeli olan ya da kahraman olan da… Acaba sizin iş arkadaşınız hangi gruba giriyor?

Dedikoducu: Ofiste yaşanan son skandalın gerçekte doğru olup olmadığını ve kaynağını mı öğrenmek istiyorsunuz. Onlara sorun. Günlerini başkalarının konuşmalarını “kaydederek” geçiren bu grup yeri geldiğinde kullanmaktan da çekinmez. Onlarla başa çıkmak zor olabilir çünkü genelde dışarıdan şirin görünmeleriyle ünlüdürler. Dedikoducuyla başa çıkmanın en iyi yolu onları görmezden gelmektir. Ve ne yaparsanız yapın onlara hayatınızla ilgili ayrıntı vermeyin ya da söyledikleri şeyi başkasına söylemeyin.

Şikayetçi: Herhangi bir şey için sızlanmaları için sebep aramaya gerek yok. İster işler sıkıntıdan patlayacak kadar yavaş olsun, ister çıldıracak kadar yoğun. Her durumda şikayet edecek bir şey bulurlar. Onları ne susturarak ne de neşelendirerek ya da çözümler önererek bu huyundan vazgeçiremezsiniz. Ne işe yarar biliyor musunuz? İçten bir cümle… “Gerçekten korkunçmuş. Bütün bu problemlerle nasıl başa çıkılacağını gerçekten bilmiyorum”. Biri onları gerçekten dinlediği için şaşırıp sessizleşirler.

Kontrol delisi: İşyerinde belli bir görev paylaşımı olduğuna dair inançları yoktur. Şirket yazışmalarındaki resmi yazı tipinden bulaşık makinesinin nasıl organize edilmesi gerektiğine kadar mutlaka bir fikirleri vardır ve sizin de bunlara dikkat etmenizi isterler. Onlarla uğraşırken olabildiğince sakin olun: Sabırlı olun, onlara nazik bir biçimde yaklaşın ve çok yavaş konuşun. Eğer onları anladığınızı gösterirseniz, büyük ihtimalle sizi bırakır, gidip başka birinin işine karışırlar.

Duygusal oyuncu: Her şeyi trajik bir operaya çevirmekte üstlerine yoktur. Çalışma masasından gelen iniltiler ve yürek parçalayan haykırışlardan birinin öldüğünü ya da kazara bilgisayarındaki tüm bilgileri sildiğini düşünebilirsiniz. Fakat genelde bunların hiçbiri doğru çıkmaz. Eğer duygusal oyuncuya yardım etmek istiyorsanız, olabildiğince az tepki vermeye çalışın ve “Böyle şeyler olur” deyip geçin. Eğer elinize bir fırsat geçerse problemini çözmeyi teklif edebilir ya da yardım edebilirsiniz. Bu da çözüm olabilir.

Arkadan vuran: Karşılaşmak istemeyeceğiniz en kötü ofis karakterlerinden biri. Uzun süre arkadaşınız gibi davranmasına aldanmayın. Bu fikrinizi çalmak ya da hakkınızda üst yönetime dedikodu yapmak için fırsat kolladıkları gerçeğini değiştirmez. Maalesef onları tanıdığınızda canınız çoktan yanmış olacak. Ne kadar cazip olsa da, bu kişiye asla ama asla güvenmeyin. Gardınızı alın! Böylelikle sizi bir kez daha incitemeyecektir.

Bay Jargon: Genelde yönetici konumunda bulunduklarını tahmin etmek zor değil. Ağaçların üstüne tüner ve buyrukları altındaki kişileri korkutmak ya da saygı uyandırmak amacıyla anlaşılmayan kelimeler kullanırlar. Problem şudur ki bu kelimelerin çoğu genelde bir anlam içermez ve bazı durumlarda bilgisizliklerini ve acizliklerini saklamak için bu kelimeleri seçerler. Başa çıkmak için önce konuştuğu dili öğrenmelisiniz. Söylediği bir şeyin ne anlama geldiğiyle ilgili bir sorununuz varsa, sorun! Hepsi de anlamsız olmayabilir.

Geveze: Konuşurlar… Yine konuşur, konuşur, konuşur konuşurlar. İster dinleyen biri olsun ister olmasın mutlaka söyleyecek bir sürü şeyleri vardır. Düşüncelerini kendilerine saklayamayan insanlardan biri olan bu ilginç tipler, akıllarından geçen her türlü ayrıntıyı bilmek istediğinizi düşünürler. Başa çıkmak için “Beş dakika içinde önemli bir telefon görüşmesi yapmam gerek” gibi bir cümle harikalar yaratabilir. Aynı zamanda kibarca sözünü kesip, “Bir şey sorabilir miyim?” diyerek konuşma üzerinde kontrol sahibi olmayı deneyebilirsiniz. Ya da son çare olarak “Üzgünüm ama gerçekten gitmem lazım” demek kesin çözüm. Eğer bunlardan hiçbiri işe yaramazsa bir kulaklık edinin.

Bay/Bayan Mükemmel: İster çok çalışkan ve yetenekli olsun, ister gökyüzünden inmiş gerçek bir melek, ister doğuştan her açıdan mükemmel yaratılmış kişiler olsunlar, fark etmez. Mutlaka sizin kötü görünmenize sebep olurlar. Bu durum bir süre sonra sinirlerinizi bozmaya başlar ve kendi performansınızdan endişe etmeye başlarsınız. Kendi işinize odaklanmak moralinizi büyük ölçüde yükseltir. Eminiz yapmakta usta olduğunuz bir şey vardır. Kendinize bunu göstermek için bir fırsat verin.

Anaç: Ofisiniz yetişkin insanlarla dolu olsa da “anaçlar” fiziksel ve zihinsel olarak herkesle ilgilenmek için orada olduğunu düşünür. Birazcık burnunuzu çekseniz hemen modası geçmiş bir tedavi tavsiye eder ya da kötü hissettiğinizde gelip rahatlatırlar. Anaçlar her zaman oradadır, isteseniz de istemeseniz de. Geveze kişilerle olduğu gibi aranıza sınır çekmelisiniz. “Bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyor” onlardan kurtulmak için hayat kurtarıcı cümle olabilir.

Acımasız demirbaş: Bu grup neredeyse şirket kurulduğundan beri (ya da sadece size öyle gelmektedir) buradadır ve size tüm bu süreyi anlatmaktan çekinmez. İnsan kendini neden hala aynı işte olduğunu düşünmekten alamaz. Bu kişiler uzun vadede iyimserliğinizi ve kendinize güveninizi, kendi yaşadıkları acı pişmanlıkları anlatarak silebilir, işinizden aldığınız keyfi yok edebilir. İyi tarafı şu ki demirbaş sayesinde şirket hakkında tüm bilgiyi elde edebilirsiniz. Bu duruma iyi tarafından bakın. Neler öğrenebileceğinizi tahmin edemezsiniz.

Sizin iş arkadaşınız hangisi?
Hevesli genç
Köle
Moda takipçisi
Şakacı
Bilgisiz
Parti çılgını
Arkadaş canlısı
Seks bombası
Aşırı bilgi paylaşan
Kahraman
Neşeli
Hırsız
Utangaç
Dalkavuk
Tembel 

Yazan : Onur Uysal
Kaynak : isteinsan.com.tr

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.