Etrafımıza güvenmenin sonucu, en iyimizi ortaya koymak faktörü ile çok paraleldir. Bugünlerde internette dolaşan bir videoda bir spor salonunda uzak doğulu bir grup küçük çocuk birer birer 10 adet tuğlanın üstünden sıçramaya çalışmaktadır. Çocuklardan biri, sıçramayı dener ve başaramaz. Tuğla setinin yanı başında mükemmeliyetçi bir anne bulunmaktadır. Oğluna bir daha denemesini söyler, çocuk bir daha dener ve yine başaramaz. Anne çocuğa birkaç kez daha denemesini söyler ve çocuk her seferinde başarısız olur. Sonunda çocuğun sınıf arkadaşları çok şaşırtıcı bir şekilde yarışma sahasına inerler, arkadaşların çevresinde hilal şeklinde yüzleri tuğla setine bakacak şekilde dururlar ve ‘yaparsın’ diye bağırıp geri yine yerlerine otururlar. Çocuk tekrar koşarak tuğla setine yaklaşır ve şiir gibi bir sıçrayışla daha önce dört kez geçemediği tuğla setinin üstünden deyim yerindeyse uçar. Çocuğu burada başarılı yapan nedir? Annenin sözleri videoda anlaşılmamaktadır. Ama arkadaşlarının sözleri, gayet nettir.[highlight] Çevremizdekilerine ‘yapabileceklerini’ ve ‘başarabilecekleri’ mesajını vermek, onlara güvenmek en iyi performansı ortaya çıkmasına yardım etmektedir.[/highlight]
Shall We Dance isimli (yönetmen Masayuki Suo ve Peter Chelsom) filmde profesyonel bir dansçı kadın, dansın kontrolünü elinde tutmaya çalıştığı için uluslararası bir yarışmada pistte partneriyle birlikte kaza yaparlar. Profesyonel dansçı kadının, dansın kontrolünü erkek partnerine bırakmamasının nedeni, kendine çok güvenirken partnerine güvenmemesidir.
Bütün işler istisnasız işbirliğini gerektirir. Dolayısıyla bir iş yaparken çevremizdekilere güvenemiyorsak işi yapmak çok zorlaşır. Elbette güvene layık olmak da çok önemlidir. Sözlerini tutan insanlara, işlerine özenle yaklaşan insanlara daha çok güvenilir. Dolayısıyla bizim belirli düzeyde iş ve eylemlerimizde özenli olmamız, güvenin ortaya çıkmasına yardım eder.
Çevremizdekilere güvenmezsek ve bunu onlara hissettirirsek onlar da strese girer ve stres beklenen başarısızlığı doğurur. Özellikle çevremizdekilerin bizim hakkımızdaki olumsuz düşünceleri, bizi adeta kilitler. Yapabileceklerimizi de yapamaz hale geliriz. [highlight]En iyi performansın anahtarı, bu anlamda güvendir[/highlight].
Eğer yukarıdaki çocuğun hikayesinde olduğu gibi, önce başarısızlık ortaya çıkarsa bize inancını kaybetmeyen dostlar, arkadaşlar, aileler sayesinde zamanla nasıl başarılı olacağımızı öğreniriz. Onun için güven, aynı zamanda çevremizdekilerin başarısızlıklarını da hoş görmeyi ve onlara zaman tanımayı da içerir.
Yazan : Melih Arat