Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

blank
  1. Anasayfa
  2. Özgüven Geliştirme
  3. Ben de kartal olmak istiyorum!

Ben de kartal olmak istiyorum!

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 6 dk okuma süresi
24 12

Özgüven doğuştan sahip olduğumuz bir duygu değildir. Sonradan edinilen bir kavramdır. Çocukluğumuzda büyüklerimizin davranış biçimleri bu duygumuzu iyi veya kötü yönlendirir. Özgüven nedir? Bireyin kendisinden memnun olması, kendi çevresiyle barışık yaşaması demektir. Başka bir tarif de Melody Beattıe’nin “Bağımdaşlığa Son” kitabındaki gibi;

“Nasıl görünüyorlar?

Ne kadar para kazanıyor?

Kimleri tanıyorlar?

Ne çeşit araba kullanıyorlar?

Ne tür işte çalışıyorlar?

Çocukları ne kadar başarılı?

Eşleri ne kadar önemli, güçlü ya da güzel?

Kaç diploması var?

Başkalarının gözünde ne kadar başarılı?

Tüm bu saydığım şeylerden doyum ve zevk almakta bir sakınca yok. Ama bunların hiç biri özgüven sağlamaz. Özgüven bu şeyler kaybedildiğinde geride kalandır.”

Özgüven doğuştan sahip olduğumuz bir duygu değildir. Sonradan edinilen bir kavramdır. Çocukluğumuzda büyüklerimizin davranış biçimleri bu duygumuzu iyi veya kötü yönlendirir.

Büyüklerimizden gördüğümüz sevgi, yakınlık ve ilgi çok önemlidir. Fikirlerimize ne kadar değer verildiği, önemsendiği, güven duyulduğu ile ilgilidir. Çocukken hangimize sorumluluk verilmişti. İyi bir şeyler yaptığımızda ne kadar ödüllendirildik. Yaptığımız hatalar ne kadar hoş görülmüştü. İşte bunlar özgüven duymamıza neden olur.

Çocuğa sorumluluk vererek büyütmek çok güzel ama fazlası da zarar veriyor. Benim çocukluğum ve gençliğim farklı geçti. Çok fazla sorumluluk verildi. Tülay her şeyin en iyisini yapar diye büyütüldüm. O yıllarda bu harika bir duyguydu. Kendime güvenimin oluşmasında çok yardımcı olmuştu. Ama yıllar ilerleyince çevremin benden beklediği akıllı uslu ve her şeyi en iyi şekilde yapan imajını zedelememek için hata yapmamam gerektiğini düşünerek yıllarımı geçirdiğimi fark ettim. Oysaki hata yapmasını da bilmem gerekliydi. Özgüven harika bir şey ama fazlası da zarar verir.

Özgüveni olmayan kişi kendinden şüphe duyar. Kendine güveni yetersizdir. Sevilmediğini düşünür, yalnızlık hisseder, eleştirilere karşı alıngandır Başarısızlıktan çok korkar ve çok sık hayal kırıklığı yaşar.

Görüldüğü gibi hayatımızda sevginin yeri çok önemli. Hiçbir maliyeti yok. Üstelik de bedava.

Özgüven eksikliğinin nedenlerini sıralamak gerekirse:

Çok yakın birinin ölümü

Anne babanın boşanması

Başarısızlığın üzerinde çok durma ve bu durumu büyütmek

Kendini acımasız bir şekilde eleştirmek

Gerçekçi olmayan hedefler belirleyip ve bunlara ulaşamayınca mutsuz olmak

Başarısızlık korkusu

Hata yapma hakkını kendinde görmemek

Özgüvene sahip olmak için yapılması gerekenler ise;

Risk almak ve cesur olmak gerekli

Kendini sevmek

Kendini tanımak

Hedef koymak

Pozitif düşünmek

İyi bir iletişim

Duyguları kontrol etmek

Fikirlerinizi savunun

Kendini iyi ifade edebilmek

Kendinizi ödüllendirebilmek

Güçlü tarafları ön plana çıkarmak

Çevresine hayır demeyi bilmek

Her an öğrenerek

Hobiler geliştirerek

Değişimi kabullenmek

Şimdi düşüneceksiniz ki bunların hepsi yuvarlak laflar ben bunları nasıl başaracağım. Çok haklısınız. Ama zaten bütün yazılarım hep bu duyguları ele alan yazılar. Sürekli her birini yazıyorum.

En önemlisi kendimize güven, yapabileceklerimizi bilmek ve üzerine gitmek.

“BEN DE KARTAL OLMAK İSTİYORUM.”

Bir çiftçi, yerde bulduğu bir kartal yumurtasını, tavuk yumurtası sanarak çiftliğine götürmüş. Kuluçkaya yatan tavuğun altına koymuş. Tavuk, kartal yumurtasını da kendi yumurtası sanarak kuluçka döneminde koruyucu kanatları altında tutmuş. Civcivler ve kartal yavrusu yumurtadan çıkmış. Kartal yavrusu, tavukların ve civcivlerin davranışlarını taklit ederek kanat çırpmış, eşinmiş, darı tanelerini ve solucanları yemiş. Kendisinin bir tavuk olmadığını düşünmek aklına bile gelmemiş. Bir gün küçük kartal gökyüzünde uçan kocaman bir kuş görmüş. Bu olağanüstü yaratığa hayranlıkla bakmış. En yakınındaki tavuğa bu kuşun ne olduğunu sormuş. Ona “kartal” derler yanıtını almış. “Ben de kartal olmak istiyorum” demiş küçük kartal. “Saçmalama” demiş tavuk ve devam etmiş:

“Haddini bil. Sen asla kartal olamazsın. Sen bir tavuksun. Bunu kabul et.” Küçük kartal boynunu eğerek, toprağı eşelemiş. “Galiba haklısın.” demiş. Küçük kartal yaşamı boyunca tavukların arasında yaşamış, gökyüzünde özgürce dolaşabileceğini bilmeden. Kendi gücünü görmeden, beş on santimetre yükseğe kadar kanat çırpıp daha fazlasını yapabileceğini, gökyüzüne ulaşabileceğini hiç düşünmemiş.   

Saygılarımla

Yazan : Tülay Bilin

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar

12 Yorum

  1. blank
    Oguzhan - -

    Çok güzel ve bir o kadar anlamlı…
    Çok teşekkürler.

  2. blank
    ziya - -

    Teşekürler. çok güzel bir yazı. ben bir öğretmenim ve çalıştığım okuldaki
    öğrenciler yaşam şartları gereği başarısızlığı kabullemişler, aslında onların çoğu birer kartal ama bunun farkında değiller. ben bir çoğunu kartal yapmak için çalışacağım…

  3. blank
    F.DERYA - -

    Kendi yaşamınızdanda kattıklarınızla her zamanki gibi güzel bir paylaşımda bulunmuşsunuz..size kesinlikle katılıyorum özgüven doğuştan değil yaşananlarla oluşan bir yapılaşmadır.. yapılaşma diyorum çünkü her söylenen kişilikte yeni yeni şeyler inşa eder ve yapılaşır..kişiliğimiz yapılanırken ailelerin özümüzde oluşacak güveni vermesi öylesine önemliki bundada anne ve babanın bir denge kurması gerekir..söyledğiniz gibi aile çocuğuna fazla güvenirse çocukta kaygılar yaşanabilir ve bunun üstesinden her karakter gelemez..aile elbette güvenmeli ama gerçekçiliği gözardı etmemeli.. sadece aile mi yaşamımızda önemli saydıklarımızın söylemleride yapılanmamızda önemli.. yazınız bağlamında paylaştığınız hikaye tam bir öğrenilmiş çaresizliğin tanımı.. buna yenik düşmemek, düşürmemek için anne babalar başta olmak üzere güzel ve önlemsel bir yazı olmuş..paylaşımınız için teşekkürler…

  4. blank
    Ömer - -

    Mükemmel bir yazı. özgüven noktasında çok inişlerim çıkışlarım oluyor. bazı noktalarda özgüvenim çok yüksek bazısında çok düşük. ama özgüven için risk almak mevzusu dikkatimi çekti, ben bunu hiç yapmıyorum hatta çok korkuyorum. mesleğimi seçerken bile sevdiğim mesleği seçmek yerine iş garantisi en fazla olan mesleği seçtim. öneriler mantıklı geldi ama hayata geçirmek de yüksek bir irade istiyor…

  5. blank
    séalih... - -

    Henüz okamadan bir yorum yapmak istiyorum. başlığınız beni büyüledi.

  6. blank
    séalih... - -

    şimdi okudum ve yazınızda hikayenizde çok güzel.fikrinize sağlık.

  7. blank
    Cihat - -

    Bu hikayenin yazarını merak ettim aradım ama bulamadım. lütfen kim olduğunu söyleyebilir misiniz.?

  8. blank
    melek - -

    çok güzel.yazarına teşekkür ederim

  9. blank
    aziz dündar - -

    öz güven

  10. blank
    Cihan Kaya - -

    Kartal hikayesini erdal demirkıran’ın hikayesinde okumuştum. galiba ona ait. bu yazıda çok güzel. elinize sağlık..

  11. blank
    GÜL - -

    Cook güzel elinize sağlık….

  12. blank
    deniz - -

    çok güzel çok anlamlı ama işte insanlara nasıl kartal olduğunu nasıl mücadele etmesi gerektiğini yazarsanız süper olur. ama hayat sinsi insanlarla dolu. o kadar sinsi ve kötü insanlar varki iyiler kartal olmak için hala sırada bekliyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.