Ferrarisini Satan Bilge’nin yazarı Robin Sharma, hukuk eğitimi almış ve uzun yıllar mutsuz bir avukat olarak çalışmış. Bugünse dünyaca ünlü bir best-seller yazar ve kişisel gelişim uzmanı. Dünyanın önde gelen şirket çalışanlarına liderlik konulu eğitimler ve seminerler veriyor. Usta bir konuşmacı… İşte liderlik bilgesi Robin Sharma‘nın liderlik, bilgelik ve huzurlu yaşam hakkında söyledikleri…
Bize geçmişinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Babam Keşmir doğumlu. Annem de Hint kökenli. Ancak Nairobi’de büyümüş. Ailem düşük gelirliydi ve gösterişsiz bir yaşam sürdük. Kanada’nın doğu kıyılarında 2000 nüfuslu bir kasabada büyüdüm ben. Dalhouse Hukuk Okulu’nda eğitim gördüm. Kendimi küçük kasabanın küçük adamı olarak tanımlayabilirim.
Başarılı bir avukattınız. Yazar olmaya ne zaman karar verdiniz? Sizi buna yönlendiren önemli bir olay geçti mi başınızdan?
Çok mutsuz bir avukattım, tıpkı kitabımdaki Julian Mantle gibi… Başarılıydım ve oldukça tempolu, hızlı bir hayatım vardı. Bir gün Julian’ın yaşamın anlamını ve mutluluğun sırrını arama yolculuğu gibi ben de kendi yolculuğum için yelken açtım. Daha çok okudum, daha çok düşündüm, birçok insanla görüştüm. Sonuç olarak kişiliğimde, benliğimde derin bir dönüşüm yaşadım.
Beni yazmaya yönlendiren etken de şu oldu: “Eğer benim gibi sıradan bir adam hayatında bu denli büyük bir değişim yaşadıysa, deneyimlerini yazı yoluyla diğer insanlarla paylaşması gerekir.”
Yazarlık eğitimi veren kurslara katıldınız mı peki?
Hayır, içimde kendiliğinden var olan tutkuyla kaleme alıyorum tecrübelerimi.
Ruhani bir yaşam sürmeye karar verdikten sonra hayatınızdaki en kayda değer dönüm noktası neydi sizce?
Az önce de dediğim gibi, oldukça yoğun çalışan, hayatının anlamını ya da hakiki hedefini gözden yitirmiş bir avukattım. Bu boşluk ve onu takip eden özlem, gerçek bilgiye ve bilgeliğe yönelmemi sağladı. Meditasyon, okuma ve düşünme gibi çalışmalarla zihnimi ve ruhumu odaklayarak düşünce kalitemde, enerji düzeyimde ve yaşam biçimimde büyük bir değişimi deneyimledim. Bunu dönüm noktam olarak adlandırabilirim.
Özlediğiniz ve istediğiniz yaşama kavuşmanız konusunda sizi destekleyen kişiler kimler oldu?
Babamın etkisi çok büyük. O benim bilgem. Hayatımın her evresinde, yazar ve konuşmacı olarak kariyerimi geliştirmemde en büyük destekçim o olmuştur. Ayrıca, Og Mandino, Norman Vincent Peale, Gandhi, Einstein ve Mandela da bana ilham veren kişilerdir.
Global dünyanın bir üyesi olan modern insan Batı ve Doğu spiritüel geleneklerinin hangilerini hayatına uygulayarak bir çıkış ve huzur yolu bulabilir?
İlk olarak sabah 5’te kalkmak çok önemli. Bu saat kutsal saat olarak anılır. Okumak, düşünmek, güzel bir müzik dinlemek ve günlük yazmak için en ideal zaman budur. Bu saatteki çalışmalarınızdan yüksek verim alırsınız. Erken kalkmayı bir Doğu prensibi olarak değerlendiriyorum.
İkinci olarak; korkularından kaçma, onlara doğru koşmaya çalış. Yüzleşmediğin korkuların zamanla duvarların haline gelir. Hayattaki en büyük risk, risk almaktan kaçınmaktır. Risk almanın ise bir Batı konsepti olduğunu söyleyebiliriz.
Diğer bir Doğu prensibi, başarılı olmak sadece önemli bir şey değildir; aynı zamanda değerli bir şeydir. Mutluluk, ne aldığımız değil ne verdiğimizdir.
Tıpkı Julian Mantle gibi hayatları iş, toplantılar ve projeler arasında sıkışmış birçok kişi var. Bu durumdan şikayetçi olan ama kendilerini de bir türlü sıyıramayan kişilere bir tavsiyeniz var mı?
Lütfen hayatındaki asıl önemli şeyi unutacak kadar meşgul olma! Evet, başarılı olmak için elinden geleni yap; ancak şunu unutma ki hiçbir ölüm ilanında şöyle bir ifadeye rastlamazsın: “Uykusunda muhasebecisi, borsa acentesi ve avukatı tarafından çevrelenerek huzur içinde öldü.”
En sevdiğiniz yazarlar ve eserleri?..
Hermann Hesse (Sidarta), Halil Cibran (Ermiş), Og Mandino, Norman Vincent Peale… Paulo Coelho’nun Simyacısını da oldukça beğenmiştim.
Birçok kitap kaleme aldınız. Aynı zamanda şirketlere liderlik ve yaşam yönetimi üzerine seminerler veriyorsunuz. Geleceğe yönelik planlarınız neler?
Özellikle Hint şirketleri liderlik gelişim programı düzenlemem konusunda oldukça ısrarcılar. Sadece kitap yazmıyorum, vaktimin önemli bir kısmını şirketlere verdiğim lider yetiştirme konusundaki eğitimlere ayırıyorum. Nike, Microsoft, IBM ve Fedex gibi firmalarla çalışıyorum. Gitar çalmayı da çok seviyorum ve günün birinde pozitif mesajlar içeren albümler yapmak da hedeflerim arasında. Dünyada barış girişimleri ve kampanyaları içinde daha çok yer almak istiyorum.
Ferrarisini Satan Bilge’nin sinemaya aktarılacağı söyleniyor. Bu konu hakkında bizi aydınlatır mısınız?
Evet, bir aksilik olmazsa önümüzdeki sene filmi çekilecek. Büyük bir Hollywood starıyla anlaşma girişimlerimiz sürüyor. Oyuncuların isimlerini vermek için henüz çok erken. Filmde ben de yer alacağım.
Bugün siz de Julian Mantle gibi çok meşgul bir insansınız. Yazarlık çalışmaları, seminerler, konferanslar, film çalışmaları… Bunaldığınız ve her şeyi bir kenara bırakmak istediğiniz oluyor mu zaman zaman?
Oldukça nadir. Çünkü sevdiğim ve yapmak istediğim işi yapıyorum ben. İç huzurum var. Zaman yönetiminde de gayretli ve azimliyim. Vaktimi boşa harcamıyor ve onu güzel şeylerle süslüyorum. Yani bugün yaşamım denge halinde.
Hayattaki en büyük başarınız ne sizce?
Hayattaki en büyük başarım iki çocuğumu büyütmek ve “Ferrarisini Satan Bilge”yi yazmış olmak. Çocuklarım yaşamımın en büyük neşesi. “Ferrarisini Satan Bilge” ise gerçekten kalbimin sesini dinleyerek, tamamen ona yaslanarak yazdığım bir kitap…
Huzurlu ve dengeli bir yaşam için bizlere önerileriniz neler?
Her gün uygulamamız gereken mücevher değerinde 4 yöntem var. Bir; sabah erken kalk. İki; meditasyon yap, ibadet et. Üç; en az 30 dakika sana ilham ve huzur veren bir kitap oku. Dört; öğrendiklerini hayata geçir. Bu dört ritüel hayatını dönüştürecek; bilmek istediğin ve sahip olmak istediğin her şeye ulaşmanı sağlayacaktır. Bu konuda bana güvenebilirsiniz.
İnsanların Robin Sharma hakkında nasıl düşünmesini, neler söylemesini istersiniz?
İnsanların huzur ve mutluluğuna katkıda bulunmak isteyen, kendi küçük yöntemiyle dünyayı bir nebze olsun değiştirmeyi ümit eden, kitapları ve seminerleri ilham vermenin ötesine geçen (insanları harekete geçiren) kişi olarak bilinmek ve anılmak isterim.
Röportajı Gerçekleştiren : Dominic Alapat
Çeviri : Sare KUŞ
Kaynak: rediff.com
çok güzel bir röportaj olmuş