Hayatına yeni şeylerin girmesi için önce onlara yer açman gerekiyor!Kendini gözlemle, içine ve dışına bir bak; gardırobuna bir gözat, çekmecelerini aç, buzdolabını incele, dikkatinle ve tarafsız bir gözlemle baktığın her yerde bir kalabalık göreceksin, giysilerin, tatil kıyafetlerinin, evindeki her türlü eşyanın hiçbir işe yaramadan ortalıkta yer kapladığını fark edeceksin. Eğer, bu OL’uş halini gözlemleyerek gördüklerinden bir envanter çıkartırsan aynı şekilde düşüncelerinin, arzularının, kötümser düşüncelerinin, hırslarının, sırlarının, acı veren anılarının, korkularının, belirsizliklerinin ve çatışma dolu çekici şeylerin, birbirine zıt tutkuların, aşkın, nefretin, hoşnutsuzlukların kalabalığı ile, ama herşeyden önemlisi, sıkıcı hislerin, olumsuz duyguların ve hayal gücünün ağırlığı ile karşılaşacaksın. Eğer hayatından ağırlıkları çıkartmaya başlarsan, kısa zaman sonra yeniden mutluluk hissini yaşayacaksın. Bu öyle bir histir ki, bedenimizi dinleyerek bütün olmayı, tam olmayı işaret eder. Keyif ve neşe içinde bir çocuk gibi içimizde çınlar. Tenimizde bir çeşit ürperti ve titreme hissi veren bir duygudur ki bu; çocuklukta hissedilen ve hemen hemen bütün yetişkinlerin sonradan unutmuş olduğu coşku veren bir histir.
Güven bana ;) Hatta bak birde şu videoyu izle ki taşlar tam otursun yerine..
Hülya Konar