2015 itibariyle internetten erişilebilir 1900’ü aşkın TED konuşması içerisinde pazarlamacıları yakından ilgilendirebilecek sayısız konuşma var. Pazarlamanın disiplinlerarası doğası itibariyle sosyal bilimler, matematik, sanat, tasarım ya da teknoloji içerikli TED konuşmaları böyle bir listeye yakışabiliyor. Eylül boyunca her gün en az 1 TED videosu izleme hedefimi gerçekleştirirken, pazarlama ve yaratıcı endüstri profesyonellerini ilgilendirebilecek konuşmaları derlemenin faydalı olabileceğini fark ettim.[highlight] İşte pazarlamayla ilgilenen herkesin keyifle izleyeceğini düşündüğüm ilk 10’um.[/highlight] TED’den pazarlama başlığında birçok zengin derleme çıkabileceği farkındalığıyla.
1) Rory Sutherland – Perspective Is Everything
Rory Sutherland, tüm değerin algılanan değer olduğunu savunuyor. Algı çerçevelemenin gücünün abartılamayacak kadar belirgin olduğunu söylüyor. Değer teklifini içgörüye nasıl yaklaştırır ve doğru anlatırız’ı tartarken, Rory Sutherland’in mizah, deneyim ve analitikle dolu yaklaşımı faydalı olabilir.
2) Dan Ariely – Are We In Control Of Our Own Decisions?
Dan Ariely, son 10 yılda nörolojinin en uygulanabilir haliyle pazarlamaya eklemlenmesi sürecinin en etkili aktörlerinden. Geleneksel ekonominin rasyonel birey varsayımına akla hızlı gelmeyecek ama akla epey yatkın bir alternatif. Dan Ariely’nin nörolojinin pazarlamayla buluşması başlığında ikonik sayılabilecek konuşması, varsayılan içgörülerden neden şüphe etmemiz gerektiğiyle ilgili sayısız örnek içeriyor.
3) Malcolm Gladwell – Choice, Happiness and Spagetti Sauce
Müşteri içgörüsünü tespit ederken yalnızca beyanları değerlendirmenin ne kadar eksik bir yaklaşım olabileceğinden söz ediyor; kahvemizi aslında sıcak, koyu ve yoğun sevmiyor olabileceğimiz ihtimaliyle.
4) Hans Rosling – The Best Stats You’ve Ever Seen
Daha önce veri etrafında hikayeyi Hans Rosling’den dinlediğiniz gibi dinlemiş olamazsınız. Yukarıdan aşağıya inen genellemeler esnasında trendi ve satır aralarını nasıl kaçırabileceğimiz hakkında tutkulu bir konuşma; henüz Büyük Veri harareti dünyayı sarmamışken.
5) Mark Ronson – How Sampling Transformed Music
Mark Ronson, 1984’te ilk kez kullanılan bir melodinin popüler müzikteki tekrar kullanımları üstünden yaratıcılığın analitik, şablon tespiti (pattern recognition) ve kombinasyonla yakın ilişkisini gösteriyor.
6) Jeff Bezos – The Electricity Metaphor For The Web’s Future
Jeff Bezos’un 2003 tarihli konuşması, 2000 “dotcom” balonunu 19. yüzyıl Gold Rush’ına benzetiyor. Elektriğin yaygınlaşmasını internetin yaygınlaşmasına benzeterek devam ediyor. Internetin potansiyeli hakkında soru işaretleri belirdiğinde, yardımcı olabilir.
7) Eli Pariser – Beware Online Filter Bubbles
Bilgi ve fikir edinirken kullandığımız kaynaklar ve deneyimlediğimiz süreçler, arama ve sosyal ağlar tarafından domine edilirken bir şey kaçırıyor olabilir miyiz? Eli Pariser, filtrelenmiş bilgi ve fikirlerin bizi yanıltabileceğinden söz ediyor.
8) Jason Fried – Why Work Doesn’t Happen At Work
Alışkanlık ve ritüellerin işimizi ve kimliğimizi tanımladığı gerçeklikte, haftada en az 40 saatimizi geçirdiğimiz ofislerde ne kadar verimli çalışıyoruz? Çoğunluğu tanıdık gelecek örneklerle Jason Fried, mevcut ofis düzenine alternatifler öneriyor.
9) Daniel Kahneman – The Riddle Of Experience vs Memory
Daniel Kahneman, ‘’deneyimleyen’’ ve ‘’hatırlayan’’ benliklerimizin farkından bahsediyor. Herhangi bir deneyim esnasında ve ertesinde anlattığımız öykülerin farklılaşması fikrinin geniş bir uygulama alanı var.
10) Seth Godin – How To Get Your Ideas To Spread
‘’Yaymaya Değer Fikirler Platformu’’nda ‘’Fikirlerinizi Nasıl Yayarsınız’’ başlıklı bir konuşma yapabilmek için Seth Godin yetkinliği gerekiyor. Sınırsız seçenek, engelsiz erişim ve kısıtlı zaman eşliğinde tercihler neye benzerin cevabını içeren, ikonik bir Seth Godin konuşması.
Yazan : Cem Berk Aydın | HarwardBusinessReview
That’s really thkniing of the highest order