Bu köşede 2,5 senedir her hafta yazı yazıyorum. Çoğunuzu tanıyorum. Yüzlerce kişi bana mail ile ulaşıyor. Sorunlarını yazıyor. Hepsine cevap veriyorum. Benim alanıma giren ve bildiğim konularda yardımcı olmaya çalışıyorum. Bilmediğim konularda ahkam kesmeyi hiç sevmem. Uzmanlık dalımın içine giriyorsa çareler üretmeye çalışıyorum.
“Sen bize yol gösteriyorsun da senin hiç mi problemin yok?” diyeceksiniz. Olmaz mı hiç. Sadece dün olanlardan bir kesit yazmak istiyorum. Benim annem son 5 yıldır yatalak. Bir sürü sağlık sorunundan dolayı kendi başına işlerini göremiyor. Nefes alamıyor. Sürekli oksijen makinası ile yaşıyor. Ve çok sevdiği bir kardeşi var. Annem 79, kardeşi yani teyzem 76 yaşında. Dün teyzem kardeşini (annemi) görmeye geldi. Teyzem uzun yıllardır Yalova’da yaşadığından sık sık gelemediği için birbirlerini çok özlemişlerdi. Her şey güzel giderken teyzem annemin karşısında birden bire bayıldı. Annemin telaşı görülmeye değerdi. Perişan oldu kadın. Ayrıca teyzem de perişan oldu. Teyzemin tansiyonuna baktım ki çok düşmüş. Hemen bir bardak tuzlu ayranı zorla içirdim. Beş dakika sonra kendine geldi. Ama o telaşı yaşamak hepimizi çok üzdü. Bir yandan teyzeme üzüldüm bir yandan annem çok üzüldü diye üzüldüm. Sadece bu kadar mı? Hayır.
14 yıldır birlikte yaşadığım bir köpeğim var. Benim için evlat gibi. İki üç gündür kuyruğunun altına gelen yeri yani poposunu sürekli yalıyor. Üstünde durmadım. Çünkü köpekler genellikle yalarlar. Kuyruğunu kaldırıp bir baktım ki koskoca bir et parçası iltihap içinde. Onu görünce sanki içimde bir şeyler koptu. Kaptığım gibi Dr. Kemal Bey’e götürdüm. Muayeneden sonra kuyruğunun altında nerdeyse yumruğum kadar bir kitle var dedi. Bir ihtimal enfeksiyon olabilir ama olmayabilir de dedi. Kuvvetli bir antibiyotik iğne yaptı. 4-5 gün sonra tekrar bakalım dedi. Enfeksiyon önemli değil çabuk geçer, ama ya o kitle geçmezse. O kitlenin oradan alınması mümkün değilmiş. Bakar mısınız yaşadığım üzüntüye. Ama şu anda ya o enfeksiyon değil de kitleyse diye düşünmüyorum. Şimdiden evham yapmıyorum. İyi olarak düşünüyorum. O mutlaka enfeksiyondur ve geçecektir. Ya geçmezse. Olabilir ama onu o zaman düşüneceğim. Şimdiden telaşa kapılmaya gerek yok. Eğer kitle varsa ve yapacak bir şey yoksa çok üzüleceğim. Hele ölürse perişan olurum. Ama şöyle bakıyorum. Onunla harika bir 14 yıl geçirdik. Bana çok büyük mutluluk verdi. Hayvan sevgisini onunla tattım. Doğanın kanunu bu değiştirme şansım yok. Demek ki kabullenmek zorundayım. Ona olan sevgimi diğer hayvanlara vererek yaşamıma devam edeceğim.
Dün bu kadar problem yaşadıktan sonra uzun süredir görüşmediğim bir arkadaşım aradı. Evlilik yıldönümlerini karı koca baş başa kutlamak için hafta sona tatiline çıkmışlar. Akşam yemeği yerken bu mutluluklarını benimle paylaşmak için aramışlar. İşte hayatın içinde böyle de güzellikler de var. Hayatın içinde hem mutluluk hem de mutsuzluklar var. Yeter ki mutsuzluklara takılıp kalmayalım.
Bunu her zaman yazarım. Problemler hiç bitmez. Bitsin de mutlu olayım diye beklersek hiç mutlu olamadan ölür gideriz. Bir 18 yaşımı bitireyim, bir üniversiteyi bitireyim, bir evleneyim, bir evim olsun, bir arabam olsun, bir çocuğum olsun, bir çocuğumun evliliğini göreyim, bir emekli olayım, bir torunumu göreyim o zaman mutlu olacağım derken bir de bakarsın ki hayat bitmiş. Peki ne zaman mutlu olacağız?
Mutluluk hiçbir problemin olmadığı zaman duyulan his değildir. Hayat problemlerle doludur. Hayatımızı mutlu kılmak için elimizden geleni tabii yapmalıyız ama değiştirmek elimizden gelmiyorsa da hayata teslim olup kabullenmeliyiz. Erkek çocuk isterken kız çocuğumuzun olmasını değiştirme şansımız yok. Bizim elimizde olmayan bu yaşamı kabullenmek ve mutlu olmak zorundayız.
Her şeye rağmen çok mutluyum…..
Sevgiler
Tülay Bilin
tulayb18@gmail.com
Tülay Bilin kimdir?
Tülay Bilin çok uzun yıllar Hürriyet Gazetesinde çalıştıktan sonra, Nisan 2006‘ya kadar Dünya Gazetesinde İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalıştı. Uzun yıllardır kişisel gelişim konusunda aldığı eğitimleri 10 yıldır profesyonel olarak çevresiyle paylaşmaktadır. Şirketlere verdiği eğitimler devam etmektedir. Ayrıca kişisel olarak sorunlarını çözmekte zorlananlar için de yüz yüze görüşmeler yapmaktadır. 2 yıl haftada bir gün radyo programı yapmıştır.
Cok güzel bir yazı..Tesekkürler..Her seye rağmen mutluyum:)
yazınızı çok beyendim.Dün komşumuzla bir problem yaşadık.Gürültü yüzünden.yazınız sayesinde kendimi mutlu hissettim.
Sayın tülay hanım toplumumuza yapmış olduğunuz önderlik ve yardımseverliğiniz için çok teşekkür ederim.Çok güzel değerlendirmelerde bulunuyorsunuz.Bence en önemlisi sorunun ne olduğu bilinmeden kendini harap etmenin bir anlamı olmadığını vurguluyorsunuz.Önerilerinizi hayat boyu dikkate almaya çalışacağım tşk ederim.iyi günler.
herseye rağmen mutlu olabilmek aslında bir sanat çünkü istemediğimiz o kadar seylerle karsılasıyoruz ki hayatta…aslında nerden baktığımız önemli mutlu olabilmek için.
evet çok dogru :)
çok beyendim yazınızı tülay hanım.
çok güzel yazmıssınız elinize sağlık evet hayat her şeye rağmen çok güzel herkesin huzurlu olması dileğiyle….
gerçekten bu yazıyı okuduktan sonra mutsuzluluğa takılmıorum herşeye olumlu bakıorum teşekkür ederim herşeye rağmen mutlu olmayı öğrendim
mutsuz olmak yoktur mutluluğu görememek vardır !!!
Çok güzel bir yazıydı…
Hayata motivasyon katıyor.
Teşekkürler.
nasıl mutlu olabilrimki ben ya!!sevdigimm insan beni bırakıp gitti artık onu hiç göremicem nasıl teselli edebilirimki kendimi onu cok seviyorum ama GİTTİ..
HERŞEYE RAĞMEN SLM VERDİM HAYATA ONUN GÖNLÜ OLSUNN EMEĞİNİZE SAĞLIK YAZINIZ ÇOK GÜZEL.
kesinlikle çok doğru şeyler yazıyorsunuz.Fakat keşke hepsini hayatımız içine katabilsek ve onlarla yaşayabilsek,onları uygulayabilsek…
Yazınız çok güzel ama ben tüm bunları insanın kendini tesellisi olarak değerlendiriyorum, yani bana göre olumsuz duygulrı ertelemek birnevi.ama malesef hayatın acı gerçeklerinden kaçılmıyo hani o sizin dediğiniz (aman bunu köpeğime bişey olursa düşünürüm)tamamen beyninizi yönetme gücüyle iradeyle alakalı ama ben ve benim gibi iradesi zayıf insanlar böyle düşüncelerini malesef erteleyemiyorlar bunun için bi çözüm biliyorsanız ve benimle paylaşırsanız çok sevinirim
Bakiyorumda en sonki yorum 2009da yazilmiş şimdi ise merakk ediyorum köpeğiniz iyimi öldümü diye eğer öldüyse sizi çok iyi anlayabilirim çünkü 2 aylık köpeğim öldü ve ben o ölmeden önceki 2 ayı hiç unutmuyacağım çünkü o 2 ay hayatımın en güzel anlarından biriydi :)