Olumlu düşüncenin gücü bilimsel olarak da kanıtlandı. Son araştırmalara göre pozitif düşünenler, karamsarlardan 7.5 yıl daha fazla yaşıyor. Çünkü pozitif insanlar enerjilerini çözüm için harcarken, negatif insanlar sorunu tekrar tekrar düşünmeye harcıyor… Olumlu düşüncenin gücüne inanır mısınız, yoksa bu size bir ’geyik’ mi gelir? Doktor David R. Hamilton, The Huffington Post’taki yazısında “Pozitif insanlar daha mı uzun yaşar?” sorusunu sordu ve son araştırmalardan yola çıkarak, “evet” cevabı verdi. Hamilton’a göre hayata karşı pozitif bir tutum yaşamımıza seneler ekleyebilir.
Hamilton’un bahsettiği araştırmalar şunlar:
DAHA AZ HASTA OLDULAR
Carnegie Mellon Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, 18–55 yaş arasındaki 193 sağlıklı katılımcıya burun damlası aracılığıyla soğuk algınlığı virüsü veren bilim insanları aynı zamanda katılımcıların duygusal tutumlarını da değerlendirdiler. Mutluluk, zindelik ve dinginlik gibi pozitif duygu eğilimde olan katılımcılar ile kaygı, kızgınlık ve can sıkıcı düşünceler gibi negatif duygu eğiliminde olan katılımcıları belirleyen araştırmacılar her iki grubu da karantinaya alarak birbirinden bağımsız olarak izlemeye başladılar.
Soğuk algınlığının belirtilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte hastanın müküs (sümüksü sıvı) üretimini takibe alan uzmanlar, katılımcıların kullandığı kâğıt peçeler de dâhil olmak üzere her hastanın toplam müküs üretimini kaydettiler.
En az müküs üreten katılımcıların, en pozitif tutuma sahip olanlar olması, pozitif düşüncenin yarattığı biyolojik etkiyi doğruluyordu. Sonuçlar apaçıktı. Pozitif katılımcılar hem daha az müküs üretiyor hem de hastalığın genel olarak daha az belirtisini gösteriyorlardı. Bütün katılımcılar hasta olmasalar da, hasta olanlar arasında negatif duygu durumuna sahip olan katılımcılar pozitif duygu durumuna sahip olanlara oranla çoğunluktaydı.
RİSK YÜZDE 50 FAZLA
Mayo Clinic tarafından 447 kişi üzerinde yapılan ve 30 sene devam eden bir araştırmanın sonuçları kötümser insanların erken ölüm riskinin iyimser insanlara oranla yüzde 50 daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu kapsamlı araştırmanın sonuçları zihin ve bedenin birbirleriyle bağlantılı olduklarını, dolayısıyla düşünce şeklimizin yaşam süremizi olumlu veya olumsuz yönde etkileyebileceğini ortaya çıkarıyor.
7.5 YIL DAHA UZUN
Yale Üniversitesi’nin 660 yaşlı katılımcıyla gerçekleştirdiği benzer bir araştırma da diğer bilimsel bulguları doğrular nitelikte. Yaşlılık ve işlevsellik arasındaki bağı inceleyen bilim insanları katılımcılara yaşlandıkça kendilerini daha az faydalı/işlevsel hissedip hissetmediklerini sordular. Araştırmalar, yaşlandıkça daha az faydalı olmaya başladıklarını düşünmeyen, yani yaşlanmaya karşı pozitif bir tutum sergileyen yaşlıların; yaşlılık hakkında negatif tutum sergileyen diğer katılımcılara oranla 7,5 yıl daha uzun yaşadıklarını ortaya çıkardı.
KALPLERİ TEMİZ
Hollanda’da yapılan paralel bir araştırmada da 65 yaş üzerindeki 999 kişinin hayata karşı tutumları ile yaşam süreleri arasındaki bağı inceleyen araştırmacılar, iyimserlik ve ölüm oranı arasında “koruyucu bir ilişki” olduğunu bir kez daha kanıtladılar. Sonuç aynıydı; pozitif düşünen insanlar hem daha uzun yaşıyor, hem de kalp hastalıklarına karşı kötümser insanlara oranla yüzde 77 daha az risk taşıyorlardı.
STRES İLTİHAP KAYNAĞI!
Bu araştırmaları aktaran David R. Hamilton, “pozitif insanların neden daha uzun yaşadıkları”nı ise şöyle açıklıyor:
“Onların günlük hayatlarında daha az strese maruz kalan insanlar olduğunu söylemek mümkün. Pozitif insanlar, bir terslikle karşılaştıklarında pes etmeyip farklı çözüm yöntemleri ararken; negatif tutum sergileyen insanlar içinde bulundukları durumdan şikâyet edip kızgınlık ve hayal kırıklığı gibi duygulara kapılıyor. Pozitif insanlar enerjilerini diğer olasılıklar için harcarken, negatif insanlar enerjilerini bu durumun onlara vereceği sıkıntıyı tekrar tekrar düşünmeye harcıyor.
Bu iki farklı tutumun vücutta yarattığı tek fark ise stres. Stresin zararları herkes tarafından az çok biliniyor fakat sadece negatif bir tutumun sonucu olarak ortaya çıkan stres vücutta iltihapların oluşmasına neden oluyor. İltihaplaşma, vücuttaki yaraların kapanmasına yardımcı olabilir fakat stres ve yanlış hayat tarzı seçiminin iç organlarda oluşturduğu iltihaplaşma büyük bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle kalp hastalıkları olmak üzere birçok bilindik hastalığa eşlik eden enflamasyon, erken yaşlanmaya neden oluyor.
Negatif tutumun vücutta yarattığı stres ve iltihaplaşma yaşlanmayı hızlandırırken, günlük hayatlarında strese çok yer vermeyen pozitif insanlar daha az iltihap üretiyor ve daha uzun ve kaliteli bir hayatın kapılarını aralıyor. Kısacası uzun yaşamın basit bir formülü var. Daha az stres, daha az iltihaplaşma; daha uzun bir hayat.”
LİSTE YAPARAK İŞE BAŞLAYIN
Peki, zihninize pozitif düşünmeyi nasıl öğretebilirsiniz?
Hamilton’un bu konuda da önerileri var: “Hayatta sizi mutlu eden basit şeyleri 5–10 maddelik bir liste haline getirmekle başlayabilirsiniz. Bir ay boyunca her gün sizi mutlu eden şeyleri listeleyin. Eğer daha zorunu denemek isterseniz, 3 hafta boyunca şikâyet etmemeye, sızlanmamaya ve kusur bulmamaya çalışın. Pireyi deve yapmak gibi bir özelliğiniz mi var? Bir hafta boyunca tam tersini deneyin. Bırakın büyük dağlar, küçük tepelere dönüşsün.
Bu basit teknikler size tekdüze gelebilir fakat eğer onları alışkanlık haline getirebilirseniz, siz de uzun ve kaliteli bir hayatın anahtarına sahip olabilirsiniz.”
Kaynak : Habertürk Gazetesi
Güzel de anlık bir şey her şeyi mahvediyor dedeiğiniz gibi her an ancak pozitif olmalıyız kı daha fazla ayaşayalım :)))))