Zenginlerden Ne Öğrenebiliriz?

Thomas J Stanley ve William D. Danko, üç yüz kadar milyon dolar sahibi ile görüşerek bir araştırma yaptılar. Bunlardan biri de Milyoner Kerim Bey. Kerim Bey anlatıyor: 57 yaşında, evli ve üç çocuklu bir babayım. Evin gelirinin %80’ini ben kazanırım. Eşlerimiz eve giren gelirin %20’sini getiriyor.

Tüm milyonerlerin %75’i gibi girişimciyim. Girişimcilikten kastım, sadece holding ya da fabrika değil, muhasebeciler, doktorlar ve bunun gibi kendi işlerini yapanlar.  Milyoner arkadaşlarımın sadece %20’si profesyonel işlerden emekli. Buradan şu sonucu çıkarabilirsiniz. Girişimci olmayanlarda milyoner olabiliyor; ama önemli ölçüde milyonerliğe giden yol girişimcilikten geçiyor.

Benim ve arkadaşlarımın hepsi sıradan mesleklerden. Çiftçi, müteahhit, otopark işletmecisi vb. Diğer bir deyişle zenginleşme ile belirli bir mesleğin özel bir bağı yok. Benim eşim ve diğer milyonerlerin eşlerinin %50’si çalışmıyor. Çalışanların çoğunun eşi ise öğretmen.

Tahmin edemeyeceğiniz bir şey söyleyeyim: Milyoneriz ama çoğumuzun yıllık geliri 131 bin dolar ile 247 bin dolar arasında. Sadece %8’imiz yılda 500 bin dolar ile 1 milyon dolar kazanıyor.

Sadece %5’imiz yılda 1 milyon dolardan fazla kazanıyor. Bu istatistiklerden çıkarmanız gereken şey, milyon dolar sahibi olmak için milyon dolar kazanmak değil, kazandığınız parayı akıllıca yönetmek gerektiği.

%97’mizin ev sahibi. Evlerimizin değeri ortalama 320 bin dolar. Ki ABD standartlarında New York’ta standart bir daire iki yüz bin dolar civarındadır. Kısacası milyon dolar sahipleri gibi yaşamıyoruz.

%80’den fazlamız ailelerinin ilk milyonerleri, diğer bir deyişle bize büyüklerden miras kalmadı.

Oldukça ekonomik bir şekilde, imkanlarımızın sağlayabileceğinin altında yaşıyoruz. Sezon sonu alışveriş yapıyor; ekonomik giyiniyor; yerli arabalara biniyoruz. Eşlerimizin birçoğu bizden tutumlu. %82’miz yardımlaşmanın evde başladığını belirtiyor.

Hepimiz en az on yıl çalışmaya ihtiyaç duymayacak kadar bir parayı bankaya koymuş durumdayız. Bunun nedeni kazandığımız paranın en az %15’ini tasarruf edip bankaya yatırmamız. Kuralımız şudur; borcumuz da olsa ne kazanırsak kazanalım; ilk önce kendimize ödeme yaparız; kazanılan paranın en az %10’u ideal olarak %15’ten fazlası harcanmada tasarrufa ya da yatırıma yönelmelidir. Yatırımlarımız kamuya açık hisse senetlerinde, emeklilik planlarında ve iş girişimlerindedir.

Komşularımızın bazıları bizden üç kat daha fazla kazanıyor; bununla birlikte biz komşularımızdan en az bir buçuk, birçoğundan da altı kat daha zenginiz. Örneğin benim yan komşum yılda 450 bin dolar kazanıyor; bense doksan bin dolar kazanıyordum. On yıl içinde benim bir milyon dolarım oldu; onunsa hala bankada parası yoktur. O kazandığının neredeyse tamamını harcıyor; bense kazandığımın mutlaka belirli bir bölümüyle, daha önce söylediğim gibi en az %10’u ile yatırım yapıyorum.

Sadece %20’mimiz lise mezunu. %80’inimiz üniversite mezunu. %18’imiz master derecesine, %6’mız doktora derecesine sahip. Buradan çıkaracağınız ders, okumayıp ticarete atılanların değil, okuyup girişimci olanların milyoner olduğudur.

%66’mız haftada 45 ila 55 saat çalışıyor. Milyon dolar sahibi olmanın anlamı çalışmamak değildir. 

Elim sıkıdır; bu söyleşiyi ve ilgili anketleri bazılarımız 100 dolar, 200 dolar, 250 dolar karşılığında yaptık.

Milyonerlerin 7 Özelliği

·         İmkanlarının altında yaşıyorlar.

·         Paralarını, zamanlarını ve enerjilerini zenginlik üretecek şekilde kullanıyorlar.

·         Mali bağımsızlığın yüksek sosyal statü gösterisi yapmaktan daha önemli olduğuna inanıyorlar.

·         Anne-babaları, ekonomik olarak onlara koruyucu bir yaklaşım göstermemiş.

·         Yetişkin çocukları, ekonomik olarak kendi ayakları üstünde durabiliyor.

·         Pazar fırsatlarını yakalamada iyiler.

·         Kendileri için uygun bir mesleği seçiyorlar; ama meslekleri ile milyonerlikleri arasında bir ilişki yok.
Yazan : Melih ARAT

Melih ARAT