“Yaratabilmek için, öncelikle kopyalamanız gerekir. Bu bir kez anlaşıldığında, süreç boyunca, bilinç altınızla yine işbirliği yapabilirsiniz ancak, bu sayede oturduğunuz yerde nadir rastlanan türden bir fikrin aklınızda belirmesini beklemek yerine, kontrolü nasıl elinize geçireceğinizi öğrenmiş olursunuz.” (David Kord Murray) Yazarımızın çok özel bir hikayesi var. Kendisi bir zamanlar roket mühendisliği, nükleer silah satıcılığı, üst düzey pazarlama yöneticiliği, web tasarımcılığı, dağcılık, kayakçılık, girişimcilik, mucitlik ve kaya tırmanıcılığı yaptıktan sonra, bu deneyimlerimden edindiği birikimleri, “Borrowing Brilliance” isimli kitabında toplamaya karar vermiş.
Murray’in hikayesi, yalnızca başarı hikayeleri ile dolu değil, bir o kadar da başarısızlık öyküleri ve iflas masası görüşmeleri bulunuyor. Ama tüm dahi girişimciler gibi, hiç bir zaman pes etmeden, kendi küllerinden yine ve yeniden doğmayı başarmış. Kitabını ve ortaya koyduğu yöntemi ilginç kılan taraf da bu zaten…
Murray, yaratabilmenin ön şartının “kopyalamak” olduğunu iddia ediyor. Hatta bunu ispat etmek için, günümüzde yaratıcılıkları ve yeni fikirleri ile ün yapmış kişilerin, hangi fikirleri, kimden ve nasıl kopyaladıklarını da, adeta deşifre ediyor. Bu ünlüler arasında, Google’ın kurucuları, Bill Gates ve Steve Jobs gibi son derece tanıdık isimler de bulunuyor…
Yazarımız, bu yaratıcılık sürecini altı adımlık bir yolculuk olarak tanımlamış; ilk beş adımı doğrusal ve birbiri üzerinde yapılanan, ancak altıncı adımın nispeten rastlantısal gerçekleştiği bir süreç…
Ödünç alınan fikirlerin, bilinç altında kuluçkaya yatırılması benzetmesi ve tekniklerini de, öyle sanıyorum ki, tüm okuyucularımız ilginç ve düşündürücü bulacaktır.
Yaratıcı düşünme ve problem çözme alanlarında, iddialı bir yapıtla karşınızda olmaktan mutluyuz…
ÖDÜNÇ DEHA
Kavramsal Çağda Dehanın Ödünç Alınması
Bu kitabın amacı, yaratıcı süreci bilinçaltı aklın gölgesinden çıkararak, bilinçli dünyaya taşımaktır.
Hedeflenen şey, yaratıcılıkla ilgili yanlış anlamaları gidermek, onun gerçek doğası üzerindeki sis tabakasını kaldırmak ve dehanın aslında ödünç alındığı, gerçeğini ortaya çıkarmaktır.
Yaratabilmek için, öncelikle kopyalamanız gerekir. Bu bir kez anlaşıldığında, süreç boyunca, bilinç altınızla yine işbirliği yapabilirsiniz ancak, bu sayede oturduğunuz yerde nadir rastlanan türden bir fikrin aklınızda belirmesini beklemek yerine, kontrolü nasıl elinize geçireceğinizi öğrenmiş olursunuz.
Size, fikir geliştirmeye yönelik malzemeleri nasıl bulacağınızı ve sonra bu malzemeyi yeni bir çözüm oluşturmak adına nasıl şekillendireceğinizi öğreteceğim. Öyle görünse de, burada sihir yapmaktan söz etmiyorum. Söz ettiğim şey, aslında kralın çıplak olduğudur.
Dehanın ödünç alınması, altı aşamalı bir süreçtir.
İlk üç adımı, bir metafor oluşturmak şeklinde düşünebiliriz. Bir fikir, bir ev ya da bir bina gibidir. İşle ilgili sorununuz ise, bu evin temelidir. Diğer bir deyişle, fikrinizi iyi-tanımlanmış sorunları temel alarak, onun üzerine inşa edersiniz.
Sorununuzu doğru şekilde tanımladıktan sonra, benzer sorunların yaşandığı durumlardan ödünç fikirler alabilirsiniz.
Öncelikle evinize yakın olan rakiplerden ödünç almaya başlayarak, sonra diğer sektörlere açılarak ve sonunda da iş alanınızın dışına çıkıp, bilimde, eğlence sektöründe ve artistik dünyalarda, benzer sorunlarla ilgili farklı fikirlere bakabilirsiniz.
Sonra, bu ödünç fikirleri alıp, onları evinizin, diğer bir deyişle yeni çözümünüzün yapısını oluşturacak şekilde harmanlayabilirsiniz.
Sürecimizin ilk üç adımına ben Yaratıcı Bir Fikrin Kökeni diyorum.
Adım Bir : Tanımlama
Çözmek istediğiniz sorunu tanımlayın.
Adım İki : Ödünç Alma
Benzer bir sorunu olan yerlerden ödünç alın.
Adım Üç : Harmanlama
Bu ödünç alınan fikirlerin bağlantısını kurarak birleştirin.
Adım Bir : Tanımlama
Çözmeye çalıştığınız sorunu tanımlayın. Bir sorunun çözümü, yaratıcı olan bir fikirdir. Onu nasıl tanımladığınız, onu nasıl çözeceğinizi belirler. Bir sorunu, çok dar ya da çok geniş haliyle çözmeye çalışmak, hatalara neden olur. Bu nedenle, gözlem yapmak gibi araçları kullanarak, elinizden geldiği kadar çok sorun belirleyin ve sonra bunları yüksek düzeylilerden başlayarak düşük düzeylilere doğru sıralayın.
Adım İki : Ödünç Alma
Benzer sorun yaşamış yerlerden ödünç alın. Bunlar, çözümünüz için gereken yapı malzemeleridir. Sorununuzun tanımını kullanarak, benzerlerine sahip olanlardan ödünç çözüm önerileri alın. Önce rakiplerinizle başlayın, sonra farklı sektörlere göz atın, daha sonra ise, iş alanınızın dışına çıkarak, bilimsel çalışmalara, sanat dünyasına ve eğlence sektörlerine uzanın. Buralarda benzerlik taşıyan sorunun çözümü için, neler yapıldığını inceleyin.
Adım Üç : Harmanlama
Ödünç alınan fikirleri birbirleriyle ilişkilendirin ve bağlantılı hale getirin. Yaratıcılığın özü, bğlantıları kurabilmektir. O nedenle, bir önceki adımda ödünç alınan fikirleri kullanarak, yeni fikrinizi yapılandırabileceğiniz uygun bir metafor bulun. Diğer bir deyişle, bir metafor oluşturarak, onu geliştirerek, ve artık işe yaramadığını fark ettiğinizde onu devre dışı bırakarak, yeni bir fikrin çerçevesini oluşturmakta, mevcut bir fikri kullanın.
İnşaat metaforu buraya kadar sürebilmektedir. Yeni bir fikir üretmek, deneme ve yanılmalar içeren bir süreç gerektirir. Bu da, bir mimar ya da mühendisin, bir evin yapımında asla tavsiye etmeyeceği bir yaklaşımdır.
O nedenle, bundan sonraki adımları bir evrimsel metafor olarak düşünüyorum.
Bir fikir, zaman içinde organik bir canlı türünün oluştuğu şekilde oluşur. Bir fikir, yaşayan bir şeydir. Kendisinden türediği şeyin, soyundan gelmektedir. Aynı bir kayanın bir tekere evrildiği, bir tekerin bir at arabasına evrildiği ve bir at arabasının da otomobile evrildiği düzendedir.
Fikirler, birbirlerini doğururlar.
Bu metaforu kullandığımızda, bilinçaltınız da, yeni fikirlerin yaratıldığı bir rahim olarak düşünülebilir. Onları nasıl doğurabileceğinizi, bilinçaltınıza tanımlamayı, ödünç almayı ve harmanlamayı öğreterek, öğrenebilirsiniz. Bunun için de, bilinçaltınızı, sorunlar, ödünç fikirler ve mecazi ilişkilendirmelerle beslemeniz gerekmektedir.
Sonrasında, fikrinizi kuluçkaya yatırarak, bilinçaltınızın daha uygun bir çözüm üretmesine izin vermelisiniz. Organik canlı türlerinin gelişiminin, hayatta kalma mücadelelerine bağlı olması gibi, bir fikrin evrimleşmesi de, çözümle ilgili yargı mekanizmanızı kullanmaya bağlıdır.
Yargınızı, olumlu ve olumsuz diye ayırarak, yeni çözümünüzün güçlü ve zayıf yanlarını açığa çıkarmanız mümkün olacaktır. Yargılamanızı, fikrin zayıflıklarını eleme ve güçlü yanlarını geliştirmeye yönelik kullanarak, söz konusu fikri geliştirebilirsiniz.
Diğer bir deyişle, siz de, Rönesans ustalarının yapmış oldukları gibi, yeni fikirleri, mevcut fikirlerin artan gelişimi yoluyla yaratabilirsiniz.
Zaman içinde, yeni fikriniz büyüyerek evrimleşecek, sonunda onu dünyaya sunduğunuzda ise, tamamıyle yeni ve özgün görünerek, artan gelişim adımları, süreçteki fosiller olarak kalacaklardır.
Bu adımlara Yaratıcı Bir Fikrin Evrimleşmesi diyorum:
Adım Dört : Kuluçkaya Yatırma
Harmanlanan fikirleri bir çözüm haline gelmeleri için kuluçkaya yatırın.
Adım Beş : Yargılama
Çözümün güçlü ve zayıf yanlarını belirleyin.
Adım Altı : Geliştirme
Zayıf noktaları eleyin ve güçlü olanları çoğaltın.
Adım Dört : Kuluçkaya Yatırma
Harmanlanmış olan fikirleri kuluçkaya yatırarak, bir çözüm üremesine olanak sağlayın. Bilinçaltı, bağlantıları kurmakta daha başarılıdır. Bunu yapabilmek için, bilinç altına zaman verip, bilinçli düşüncelerinizi susturarak, bilinç altınızın konuşmasını dinleyin.
Kullanabileceğiniz araçlar: Üzerinde yatıp uyumak, duraksamak, bir kenara kaldırmak ve yanlış anlamaları dinlemek olabilir. Diğer bir deyişle, genelde en etkili düşünme tekniği, düşünmemeye çalışmaktır.
Adım Beş : Yargılama
Çözümün güçlü ve zayıf yanlarını belirleyin. Yargılama, bakış açısının sonucudur. Sezgi ise, yargının sonucudur. Olumlu ve olumsuz yargılama yöntemlerini kullanarak, çözümünüzü analiz edin ve fikrinizin güçlü ve güçsüz yanlarını belirleyin. Bu da yaratıcı sezgiselliğe yol açar : olumlu yönleri olan ve olumsuz yönleri olmayan bir fikir…
Adım Altı : Geliştirme
Güçlü noktaları çoğaltırken, zayıf olanları eleyin. Fikirler, deneme ve yanılma yaklaşımı ile evrimleşirler. Onlar, kendi kendilerini düzenleyebilirler.
Fikirle ilgili gereken ayarlamaları yapmak için, ilk beş adıma geri dönün : tekrar tanımlayın, tekrar ödünç alın, tekrar harmanlayın, tekrar kuluçkaya yatırın ve hepsini tekrar yargılayın.
Bu adımları atma sıranız, her fikir için farklı olacaktır, çünkü yaratıcı süreç, kendi kendini yaratacaktır.
Altıncı adım, aslında bir adım değil de, kendinden önceki beş adıma geri dönüştür : tanımlama, ödünç alma, harmanlama, kuluçkaya yatırma ve yargılama…
Bütün bu geri dönüşün amacı ise, fikrinizi eleme ve çoğaltma yoluyla geliştirmektir.
İlk beş adım doğrusal biçimde, birbiri üzerinde yükselirken, altıncı adım daha ziyade gelişigüzel ve rastlantısal bir özelliktedir. Bu adım, organik ve kendini düzenleyen bir süreç biçimindedir; her proje için eşsiz ve benzersiz olup, sürecin kendini yeniden yaratması olarak tanımlanabilir.
Yargılama adımını geçtikten sonra, soruna geri dönecek, onu tekrar gözden geçirecek, belki de yeniden tanımlayacak ya da tamamıyle farklı bir sorunu çözmeye karar vereceksiniz.
Olumlu ve olumsuz yargılarınız, sizin yaratıcı sezgiselliğinizi geliştirecek ve neyi kimden ödünç alacağınızla ilgili daha güçlü bir iç görü sahibi olmanızı sağlayacaktır. Uymayan öğeleri, iş görenleriyle değiştirebileceksiniz. Bu da size fikrinizi yeniden yapılandırma ve bu yolla, sorununuzun çözümünde daha geçerli olan yeni harmanlamalar yapma bağlamında yardımcı olacaktır.
Bir dahinin aklını kullanmasına benzer biçimde, sol beyin düşüncesiyle fikrinizi parçalarına ayırıp farklı biçimlerde örgütleyebilecek ve sonra sağ beyin düşüncesiyle, onları tekrar bir araya getirebileceksiniz.
Bu adımlar arasında da, süreç evrim geçirdikçe, fikirlerinizi kuluçkaya yatırarak, bilinç altınızın düşünce derinliğine inebileceksiniz.
Bütün bunları yapma sıranız ise, her durumla ilgili özel şartlara bağlı olacaktır.
Borrow: Ödünç almak, borç almak
Conceptual : Kavramsal
Age : Çağ
Creative Process : Yaratıcı süreç
Subconscious : Bilinçaltı
Conscious : Bilinçli
Dispel : Gidermek
Misconception : Yanlış algılama, kavram yanılgısı
Reconfigure : Yeniden şekillendirmek
Foundation : Temel
Origin : Köken, başlangıç, çıkış
Define : Tanımlama
Combine : Harmanlama, birleştirme
Creativity : Yaratıcılık
Essence : Öz
Metaphor : Metafor, benzetme
Framework : Çerçeve, çatı
Evolutionary : Evrimsel
Species : Canlı türü
Derive from : Türünden gelmek
Womb : Rahim
Metaphorical : Mecazi
Incubate : Kuluçkaya yatırmak
Coherent : Uygun, uyumlu
Incremental : Artan
Rennaisance : Rönesans
Linear : Doğrusal
Intuition : Sezgi
Haphazard : Gelişigüzel, plansız
Unique : Eşsiz, benzersiz
Simulate : Benzemek, taklit etmek
Genius : Dahi
Kitap Adı: Borrowing Brilliance
Yazarı : David Kord Murray
Yayın Tarihi: 2009
Yayınevi : Gotham
Sayfa Sayısı : 304 Sayfa
Fiyatı : 26.00 USD
Yazar : David Kord Murray
Yazar hakkında:
David Kord, yazarlık kariyerine başlamadan önce, bir girişimci, bir bilim adamı, bir satışçı (nükleer silah satışı), bir pazarlama yöneticisi, bir web tasarımcısı, bir mucit, bir kaya tırmanıcısı, bir kayakçı ve bir dağcı kimliklerine sahipti.
Profesyonel yaşamı boyunca bir çok kez büyük servetler kazanıp, bir o kadar kez de, iflasın eşiğine gelmiş olan Murray, kitabında bu deneyimlerinden öğrendiklerini ortaya koymaktadır.
Kitap Özeti : Özlem Demir Yılmaz / KARYA KİTAP ÖZETLERİ – KİŞİSEL GELİŞİM / BORROWING BRILLIANCE – David Kord Murray
David Kord Murray’a ait mükemmel bir kitap.
Asıl adı Borrowing Brilliance. Türkçeye çevrilen bu kitabın tanıtımı için teşekkürler.