Başka birisinin sizi mutlu etmesini beklemek çok bencilce bir şeydir… Siz mutluluğu hak etmiyorsunuz. Nedenini biliyor musunuz? Eğer siz kendinizi mutlu olacak kadar sevmiyorsanız bir başkası bu işe sıvanmayı neden istesin? Bildiğim kadarıyla hiç kimse istemez…
Başkalarının sizi mutlu etmesini beklersiniz; ne kadar zayıf olduğunuzun bir göstergesidir bu… Hepiniz (bulamadığınızı veya bulduğunuzu iddia ettiğiniz) eşruhunuzun size mutluluk getireceğini düşünüyorsunuz. Ama bu bir sınırlamadır; çünkü eş ruhunuzu arıyorsanız dışınızdan birinin sizi mutlu etmesini bekliyorsunuz demektir. Eşruhunuz size mutluluk getirmez! İhtiras, heyecan, duygusal patlamalar bitince geriye yine her zamanki siz kalacak!
Sevinci ancak kendinizde bulabilirsiniz… Mutluluk, haz, asıl iç yüceliğin sonucudur. O; duyguların hazinesi, cennetidir. Ama çoğunuz bu duyguyu hiç tatmamıştır. Şakalara güldüğünüz olmuştur ama sırf yaşıyor olduğunuzdan dolayı her an her dakika mutlu ve huzurlu hissetmemişinizdir kendinizi, her zaman sizi sıkan bir sebep olmuştur; bu sebebi de kendiniz yaratırsınız.
Eğer çocuklarınız sizi mutsuz ediyorlarsa buna siz izin verdiğinizden dolayıdır. Kocanız sizi memnun edemiyorsa, böyle olmasına yol açtığınız içindir. Bütün mutluluğunuzu kendinizde bulmak yerine, onlar kanalıyla bulmaya, duymaya çalıştığınızdandır. Sizi mutlu etmeyen her şey gücünüzü teslim ettiğiniz bir şeydir; tepkinizi belirlemesine izin verdiğiniz bir şeydir. Hep başkalarının sizi mutlu etmesini beklersiniz; ne kadar zayıf olduğunuzun bir göstergesidir bu.
Çok sevgimle.
Kaynak : Ramtha’nın Eşruhlar isimli kitabında okuduğum bir bölümden derledim. / Hülya Konar