Üretkenlik düzeyini kişilik yapısı belirliyor. Peki sen hangisisin… Sabah neşeli olanlardan mı, öğlen maestrolarından mı, öğle yemeği tembellerinden mi, ikindi uykucularından mı… Davranış Psikoloğu Donna Dawson, modern ofis çalışanlarının üretkenliğini, dört farklı kişilik yapısının etkilediğini belirtiyor. Peki ya siz hangi gruptasınız? Patronların, elemanlarının kişilik tiplerini belirleyerek, daha verimli çalışma ortamı yaratabilecekleri düşüncesinden yola çıkılarak; Canon adına ‘Ofiste Verimlilik‘ araştırması yapıldı. 18 Avrupa ülkesinde 5.500 ofis çalışanı üzerinde yapılan ve ICM Araştırma Şirketi tarafından yürütülen araştırmanın sonuçlarını Davranış Psikoloğu Dawson değerlendirdi.
Araştırmaya katılanların yüzde 43’ü, ekipteki en üretken kişinin kendisi olduğuna inanıyor ve bu oran İngiltere ve Almanya’da yüzde 54’e kadar yükseliyor. Davranış Psikoloğu Donna Dawson, “Kurumsal merdivenden yukarıya tırmandıkça, daha çok görev aktarımı yapıyorsunuz. Yetki verilen asistanlar, kendilerini ispatlamak ve diğerlerinin gözündeki itibarlarını korumak için en çok çalışanlar olarak biliniyor.” diyor. Davranış Psikologu Donna Dawson, modern ofis çalışanlarının üretkenliğini etkileyen dört farklı kişilik tanımladı.
İşte karşınızda 4 farklı ofis çalışanı tipi
Sabah neşeli olanlar
Bir gece önce iyi bir uyku çeken ‘Sabah Neşeli Olanlar’ gün içinde ilk verimli olanlardır, fakat öğle yemeğinden hemen sonra gevşeyebilirler. İşleri nasıl yoluna sokacaklarını bilen Sabah Neşeli Olanlar; tertipli, disiplinli ve verimlidirler ve yöntemleri en iyisidir! Araştırma yapılan ülkeler arasında sabah en düşük ‘verimsizlik’ oranına sahip ülke, Almanya (yüzde 12) olarak belirlendi. Almanlar, en yüksek sabah ‘verimliliği’ne sahip millet.. Almanya’yı, Avusturya (yüzde 13), Fransa (yüzde 15) ve İngiltere (yüzde 17) takip ediyor. Fakat ‘Sabah Neşeli Olanlar’ın tümü, öğle yemeğinden hemen sonra gevşemeye başlıyor. Tek istisnası, verimlilik düşüşünü ikindiye kadar erteleyen İngilizler…
Öğlen maestroları
Sabahları en verimsiz performanslarını sergilerler ve ancak ikindiye doğru havaya girerler. ‘Öğlen Maestroları’ sabahları en verimsiz biçimde çalışır ve uyanıp yola koyulmaları zaman alır. Ancak ikindi saatlerinde en yüksek verime ulaşırlar. Sosyal, dışa dönük bireyler, geç saatlere kadar dışarıda olabilir ve daha fazla uykuya ihtiyaç duyabilir. Avrupa ülkelerinde; bunun en çok İtalya ve İsveç (yüzde 67) ve Finlandiya (yüzde 66) için geçerli olduğu belirlendi.
Öğle yemeği tembelleri
Uzun öğle yemeği molaları verirler ve öğleden sonra yüksek verimlilik göstererek, işlerini toplarlar. ‘Öğle Yemeği Tembelleri’ kaliteli yaşamı severler, güzel şeyler yiyip-içmekten zevk alırlar. “Hayat yaşamak içindir!” sözü onlar içindir ve aşırı çalışmayı ve ofiste strese girmeyi sevmezler. ‘İş hayatı’nı dengeye oturtmakta oldukça azimlidirler ve uzun öğle yemeği molaları vererek, öğleden sonraki yüksek verimlilik gerektiren iş için enerji toplarlar. Bu kişilik tipi, genellikle, İtalya ve İspanya gibi kültürlerinin bir parçası olarak uzun öğle yemeği molalarına siestaları ekleyen Akdeniz ülkelerinde görülür.
İkindi uykucuları
En çok öğle yemeğinden sonra kendilerinienerjik hissederler, fakat ikindiye doğru yavaşlarlar. ‘İkindi Uykuculari’nın en enerjik oldukları zaman dilimi, öğle yemeğinin hemen sonrasıdır. İkindi vakti geldiğinde üretkenlikleri en düşük seviyeye gelir. Hırslı ve çalışkan olan bu insanlar enerji seviyesini artırmak için yemeği bir ‘enerji kaynağı’ olarak görürler ve en verimli biçimde çalışmak için kendilerini mükemmel hissetmelidirler. Araştırmaya katılan Avrupa ülkeleri arasında; Danimarka (yüzde 20), İsveç (yüzde 25), Finlandiya (yüzde 24), Hollanda (yüzde 20) ve Romanya (yüzde 24) öğle yemeğinden sonra en enerjik olan ülkelerdir.
Kaynak : MSN