İki tür merak vardır bence. Bir bilimsel merak, iki dedikodu. Bilimsel merak şudur. “Bir şeyi ya da onun işleyişinin nasıl olduğu konusunda bilgi edinme isteğidir.” Diyelim ki gayrisafi milli hasılayı merak etmek ya da ülkenizin dış borç miktarını merak etmek “bilimsel merak” tır. Ama komşunuz Ahmet Bey’in kaç kredi kartı olduğu, bunların ne kadar borcu olduğunu merak etmek “dedikodu” ya girer. İnsan ilişkilerinin nasıl olduğunu öğrenmek isteyişiniz bilimsel meraka girer ama futbolcu Atakan’ın kiminle, nasıl ilişkisi olduğunu merak etmek dedikoduya girer. Belgeselleri izlemek bilimsel meraka girebilir ama paparazziyi izlemek dedikoduya girer. Merak iyi bir şeydir. Yağmuru merak etmek, bir hastalığı nasıl giderebileceğimizi merak etmek iyi bir şeydir. Ama komşunuzun bu gece eve kimi çağırdığını bilmek iyi bir şey midir? Size ne efendim? Bu dedikoduya girer…
Gelin videoyu izleyelim ve Üstün Dökmen hoca ve onunla birlikte Küçük Şeyler programında “merak” la ilgili tam olarak ne anlatılmış izleyelim.
Bazı işlevsel olmayan davranışları sergileyebiliriz zaman zaman. Hep mükemmel davranmak zorunda değiliz. Ama yaşamımızın önemli bir kısmını işlevsel olan şeylerle geçirmeliyiz.
Hayatın özünü herhalde kaçırıyoruz. Hayatı kaçırmamız, hayatın özünü yakalamamız, güzel şeyleri merak etmemiz, ahlaki değerler içinde bu merakları değerlendirmemiz dileğiyle…
Kaynak : Prof. Dr. Üstün Dökmen / Küçük Şeyler Programı
Düzenleme : Özgür Şahin / kendinigelistir.com
ah….ah…….merak yuzunden basima neler geldi neler…….((