Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

blank
  1. Anasayfa
  2. Başarı Yazıları
  3. Yeni başarı tarzı: Duyarlı ve adil kazanmak!

Yeni başarı tarzı: Duyarlı ve adil kazanmak!

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 13 dk okuma süresi
14 0

Ürünlerinde, çiftlikte serbestçe dolaşma özgürlüğüne sahip (kafeslere hapsedilmemiş) tavukların yumurtalarını kullanıyorlar. Atıklarını geri dönüştürüyor, çevreci enerji kullanıyor, hatta alternatif enerji kullanan teknolojilerin geliştirilmesi için fon sağlıyorlar. Çalışanlarına iyi imkanlar sunmakla kalmayıp, tedarikçilerinin de hak ettiklerini almaları için çaba gösteriyor, “adil ticaret” politikası uyguluyorlar. Artık tüketicinin kalbine giden markalar onlar.

İşte bu markalardan Türkiye’de faaliyet gösteren ikisinin, Ben&Jerry’s ve Lush’ın modeli ve onlardan hareketle, tüketicinin kalbine gitmenin formülü.
BEN&JERRY’S
HİKAYE “Onu bilmek onu sevmektir.” Ben&Jerry’s’in sloganı bu. Markanın web sitesinde yer alan kuruluş hikayesi özetle şöyle: “Ben Cohen ile Jerry Greenfield, yemek yemeye bayıldıklarını ama koşmaktan nefret ettiklerini 1966’da, birlikte aldıkları bir beden eğitimi dersinde keşfettiler. 1978’de Ben düşük maaşlı sıradan işlerden kovulurken, Jerry de tıp fakültesine girme denemesinde ikinci kez başarısız olmuştu. İkili, 5 dolar vererek bir dondurma yapma kursuna katıldılar. Ardında Vermont Burlington’daki eski bir benzin istasyonunu dondurma dükkánına dönüştürdüler. Yaptıkları doğal dondurmalar kısa zamanda ünlendi. 1979’da Ben’in Volkswagen karavanında dondurma satmaya başladılar, işler zamanla büyüdü. Sonrası malum!” 2000’de Unilever’e satılan Ben&Jerry’s’in bugün ABD, Kanada, Latin Amerika, Avrupa ve Asya’daki 22 ülkede 764 mağazası, buralarda çalışan 5.366 çalışanı var. Tüm ürünler ABD ve Hollanda’daki iki fabrikada üretiliyor. Dondurmaların dağıtımında Unilever’in kanalı kullanılıyor. Türkiye’de ilk mağazasını İstanbul Kanyon’da açan Ben&Jerry’s’in Ümraniye Meydan ve City’s Nişantaşı alışveriş merkezlerinde mağazaları var.

ÇEVRECİ Ben&Jerry’s dondurmaları yeşil enerji kullanılan, gezegene dost teknolojiyle üretiliyor. Hellendoorn’daki fabrika, 2004’te Hollanda’da üretim operasyonları için gereken yakıt ve elektrik kullanımının tamamını yenilenebilir enerjiye dönüştürebilen ilk fabrika oldu. Üretim sırasında ortaya çıkan atıklar, 1987’den bu yana Vermont Stowe’daki bir çiftliğe, hayvanların yemesi için veriliyor. Ozon dostu dondurucular geliştirmek için Penn State Uygulamalı Araştırma Laboratuvarı’ndaki, ses dalgalarıyla soğutmayı hedefleyen bir projeye fon sağlanıyor. Ayrıca 2005’te iklim değişikliğine çözüm bulmak isteyenleri eğitmek ve onlara ilham vermek amacıyla İklim Değişikliği Koleji (Climate Change College) kuruldu. Kutup araştırmacısı Marc Cornelissen ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ortaklığıyla kolej, yetenekli iklim korumacılarını araştırma yapabilmeleri için kutuplara götürüyor.

TOPLUMUN SORUNLARINA DUYARLI 14 adet “Ben & Jerry ’s destek mağazası” var. Bağımsız olarak işletilen, işletmecilerinin kár amacı gütmediği bu mağazalar toplum dışına itilmiş gençleri yeniden topluma kazandırmak amacıyla eğitim ve danışmanlık için kullanılıyor. Bir de desteklenen vakıf var. Dondurmada kullanılan brownie, evsiz insanlara eğitim ve danışmanlık desteği veren New York ’taki Greyston Pastanesi’nden alınıyor. Greyston Vakfı bugün New York, güneybatı Yonkers’da yaşayanlara çocuk bakımı, konaklama, sağlık, meslek edindirme gibi hizmetler sağlıyor. Ayrıca Ben&Jerry’s, her yıl 21 Eylül Birleşmiş Milletler Barış Günü’nde yer alıyor. Tüketici kulübü Cool Club’a üye olan herkes bu etkinliğe davet ediliyor. Hatta geçen yıl İngiltere ’den iki üye bu etkinliğe davetiye kazandı.

TEDARİKÇİLERİNE KARŞI ADİL (adil ticaret) Şirketin Fairtrade (adil ticaret) Vakfı ile de ortaklığı bulunuyor. Henüz bütün ürünler adil ticaret sertifikalı hale getirilememiş olsa da, “yapabildiklerimiz üzerinde çalışıyoruz” deniyor. 2006’da dünyanın ilk adil ticaret vanilyalı dondurmasını onlar üretti. Vanilyalı dondurmanın içindeki vanilya ve şekeri üreten Hintli ve Paraguaylı çiftçilerin hayatlarına da büyük bir değişiklik sunulduğu belirtiliyor. “Şirketin bu malzemeler için ödediği primler sayesinde çiftçiler hem kendi aileleri hem de içinde yaşadıkları toplum için sağlık hizmetleri, eğitim ve güvenli yaşam alanları gibi temel gereksinimlerine yönelik olumlu adımlar atabiliyorlar” deniyor. Adil ticareti sürekli kılmak için yürütülen projelerden birinin adı, “Sürdürülebilir mandıra çiftçiliği girişimi.” Burada amaç kárlılığın yanında, çiftçilerin ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmak ve doğal çevreyi, hayvan sağlığını, yerel toplumu korumak. Proje kapsamında, ineklerine verdikleri süt oranını artıran sentetik büyüme hormonu vermediklerini beyan eden aile çiftlikleriyle çalışılıyor.

HAYVANLARA SAYGILI Hammadde alınan tedarikçilerin hayvanlarına nasıl davrandıklarına bakılıyor. Serbest çiftlik yumurtaları (free range eggs) bunun en bariz örneklerinden. Serbest çiftlik yumurtası, çiftlikte serbestçe dolaşabilen tavuklardan elde edilmiş yumurta anlamına geliyor, gün ışığı görmeden hapsedilen tavuklardan değil.

ÇALIŞANLARINA DEĞER VEREN Ben&Jerry’s organizasyon şeması şöyle: En tepede bir CEO (Chief Euphoria Officer) yani “Baş Keyif Müdürü” oturuyor. Çalışanlar ana kraliçe, süvariler ve külah elçileri gibi sıfatlarla anılıyor. Ben&Jerry’s Türkiye Dondurma Külah Elçisi (Marka Müdürü) Ceren Türkben Kaya, çalışanlar arası hiyerarşiyi kaldırmak, çalışırken eğlenmek ve çalışanların kendilerini şirkete ait hissetmeleri için böyle bir yola başvurduklarını söylüyor. Kaya, 22 ülkede faaliyet gösteren şirkette çalışan sirkülasyonunun neredeyse yok denecek seviyede olduğunu, “en yeni” diye nitelenen çalışanların 7 yıldır Ben&Jerry’s bünyesinde olduklarını anlatıyor. Tüm dünyadaki Ben&Jerry’s’lerin yönetim kadrosundan isimler yılda 3 kez toplanıyor, bulundukları bölgede sosyal sorumluluk adına çalışmalarda bulunuyorlar. Örneğin kasım ayında Lizbon yakınlarındaki bir köyde bakımsız bir okulun onarılmasında bedenen çalıştılar.

KURUCULAR ŞİMDİ NE YAPIYOR Kurucular Ben Cohen ve Jerry Greenfield, şu anda şirkette kurumsal rollere sahipler ve aktif olarak Ben&Jerry’s ’in sosyal misyonlarını destekliyorlar. Jerry, şirketin İklim Değişikliği Koleji’nin başında ve gençlere kendilerine ait etik girişimlerde bulunmaları için ilham veriyor. Ben ise Amerikan hükümetinin savunma bütçesinin yüzde 1’ini eğitim ve çocuk bakımı üzerinde harcamasını isteyen “Amerikan Pastası” projesinde yer alıyor ve ülke çapında lobi faaliyetlerinde bulunuyor. Bu arada ikili, günlük yaşamlarında doğal kaynakları ve enerjiyi en az şekilde tüketecek şekilde yaşıyorlar. Bir yerden bir yere giderken mümkün olduğunca yürümeye çalışıyorlar ya da toplu taşıma araçlarını kullanıyorlar.
LUSH
HİKAYE
Taze ve elyapımı kozmetik ürünler markası Lush, 1995 yılında Mark Constantine (şirketin CEO’su) ve 20 yılı aşkın süredir birlikte Body Shop için ürünler geliştirdiği beş yakın arkadaşı tarafından kuruldu. Bu hamlelerinin nedenini, “Body Shop’un giderek büyüyüp, borsaya açılıp ve hissedarlarına karşı sorumlu bir dev haline gelmesinden sonra bu işten o kadar zevk almamak” olarak açıklıyorlar. Kurucular kendilerini, “banyoda eğlenmek isteyen, kurabiyeden sabunlar yapan çocuklar” diye tanımlıyorlar. “Kozmetiğin bakkalı” denilen bu dükkanlarda peynir kestirir gibi sabun kestiriliyor. Ortaklardan Rowena Bird, “Biz Lush’ı geleneksel bir kozmetik firmasından daha çok cildinizi besleyebileceğiniz bir yiyecek mağazası ve eğlenceli bir marka olarak konumlandırdık” diyor. 6 kafadarın posta ve telefon üzerinden satış işine girişerek yarattığı Lush, Avrupa ve ABD başta olmak üzere 40 ülkede 450 mağaza ile hizmet veriyor. Şirketin 5 bin civarında çalışanı var. Türkiye’deki 3 mağazada (Bağdat Caddesi, Nişantaşı City’s ve İzmir) ve internetten satış mağazasında tam ve yarı zamanlı 25 kişi çalışıyor.

ÇEVRECİ Çevreci kaygılar, Lush’ın ürünlerinin formunda kendini gösteriyor. Atık üretimi ve koruyucu madde ihtiyacını azaltmak için birçok ürün katı yapılıyor. Böylece örneğin banyo köpüğü plastik şişeye koymak yerine bir kağıda sarılarak satılabiliyor. Temmuz 2007’den bu yana postayla sipariş edilen ürünlerin kutularında, daha çevreci olduğu için dolgu malzemesi olarak parçalanmış kağıt yerine patlamış mısır kullanılıyor. Mağazalarda ağırlıklı olarak elektrik, doğalgaz enerjisi kullanılıyor ancak dünyada bazı mağazalarda güneş enerjisi de deneniyor. Ayrıca geri dönüşümün desteklendiği ülkelerdeki mağazalarda atık yönetimi uygulanıyor. Ürünler organik hammaddelerden (şifalı bitkiler, meyveler, çiçekler ve bitkisel esans ve yağlar) üretiliyor.

TOPLUMUN SORUNLARINA DUYARLI Doğal yaşamın korunmasına yönelik birçok kuruluşa destek sağlanıyor. Belirli ürünlerin satışından elde edilen gelirler ilgili kuruluşlara aktarılıyor.

TEDARİKÇİLERİNE KARŞI ADİL Lush’ın ürünlerinde kullandığı gül yaprağı ve gül yağı son 4 yıldır Isparta’dan gidiyor. Yılda 80 litre gül yağı kullanan Lush’ın Isparta’ya katkısı da 240 bin YTL’yi buluyor.

HAYVANLARA SAYGILI Lush’ın hiçbir ürünü imalat sırasında hayvanlar üzerinde test edilmiyor. Firma ayrıca tedarikçilerinden de hammaddelerinin hayvanlar üzerinde test edilmediğinin garantisini talep ediyor. Vejetaryen ve veganlar için olan ürünler özellikle vurgulanıyor.

ÇALIŞANLARINA DEĞER VEREN Tüm Lush ürünleri hálá el yapımı. Bu prensibin çalışanlara yansıyan tarafı “Ne kadar genişlersek genişleyelim biz insanları istihdam etmeye devam ediyoruz, makineleri değil” sözleriyle ifade ediliyor. Her çalışanın “mağaza müdür yardımcılığı” ve “mağaza müdürlüğü” pozisyonlarına yükselme imkanı bulunuyor. Ürünlerin el yapımı olup olmadığından kuşku duyanların, İngiltere’de Poole-Dorset kentindeki fabrikaları her zaman ziyaret edebilecekleri belirtiliyor. Şirket, son 3 yıldır İngiltere’deki en çok çalışılmak istenilen şirketler listelerinde ilk 100 içinde yer alıyor.

KURUCULAR ŞİMDİ NE YAPIYOR Mark Constantine şu sıralar aşırı paketlemeye karşı büyük bir kampanya başlatmış durumda. Buna hem mağazalarında hem de özel yaşamında çok dikkat ediyor. “Tutkulu bir bisikletçi” olduğu bilinen Constantine, çalışanlarını da gerekmedikçe uçağa binmemeleri, araba yerine tren, bisiklet veya yürümeyi tercih etmeleri yönünde teşvik ediyor.

 

Yazan : Gaye Güzelay 
Kaynak : Hürriyet İK

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.