Einstein’ ın en çok sevdiğim lafı hangisidir bilir misiniz? ”Zaman sadece bir yanılsamadır.” Evet bu lafı çok severim. Daha doğrusu son bir kaç yıldır en sevdiklerimden. Çünkü daha önce zamanın en büyük düşmanım olduğunu düşünürdüm. Beni boğan, beni devamlı sıkıştıran, beni esir alan bir düşman ! Oysa şimdi zamanın en yakın dostum olduğunu düşünüyorum. Neden mi? Çünkü beni özgür bıraktı. Beni strese sokmaktan vazgeçti. Aramızda bir anlaşma yaptık. Ben onun yetersiz olduğunu düşünerek kendimi kısıtlamayacaktım, o da beni hayatımı özgürce yaşamam için rahat bırakacaktı.
Hayatımın çok büyük bir kısmını sevdiğim şeyler için, zaman yok diyerek geçirdim. Çok sevdiğim deniz kenarı mekana gitmeye zamanım yoktu. Yıllar yılı, ”yeteneğim var ama…” diyerek bir hayal olarak kalan oyunculuk kursuna, fotoğraf çekmeye, farklı şehirleri görmeye, bazen uyumaya, bazen uyanık kalıp aylaklık yapmaya zamanım yoktu. Peki sonsuz olan bu kavram, yani bitmek tükenmek bilmeyen zaman, bana neden hep cimri davrandı? Sebebini hemen söyleyeyim. Çünkü ben öyle olduğunu sanıyordum. Ben söylüyordum bu sevimsiz cümleyi. Devamlı tekrarladığım şey ”… için zamanın yok!” idi.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da ben, kendi kendime yaratmıştım yokluğu. Sonuçta zaman genel bir kavram ve herkes için aynı. Başkasına yeten zaman bana neden yetmesin ki? Eğer istersek her şey için yeterli zamanı bulabiliriz. Biz sadece bir şeyleri yaparken diğer şeylerden ödün vermek istemiyoruz. Oysa hayatta en önemli şey nedir? Mutlu olmak. Mutlu olmak için ne yaparız? Bizi sevindiren, heyecanlandıran, yaşam enerjimizi çoğaltan şeyler yaparız. En azından yapmalıyız :) Mutlulukla ilgili düşüncelerimden önceki yazılarımda bahsetmiştim, o yüzden fazla uzatmayacağım.
Zamandan bahsetmeye devam edelim. Hani bazen sevdiğimiz bir şeyi yaparken zaman hızlıca geçer gb gelir. Ama sevmediğimiz işlerde zaman durur sanki. Saatleri bırakın, dakikalar bile geçmek bilmez. Bunun sebebi nedir? Her şeyin sebebi olduğu gibi bunun da sebebi beynimiz ve beynimize ezberletilen kurallar. Biz sevdiğimiz bir şeyle uğraşırken zamanı düşünmeyiz, unuturuz. İşte bu yüzden bir bakarız ki zaman geçmiş. Ama sevmediğimiz işlerle uğraşırken aklımızda devamlı zamanın geçmediği düşüncesi vardır. İşte bu yüzden beynimiz bize en sevdiği oyunu oynar. Korktuğun ya da sevmediğin şeyi hayatına getirme oyunu. Bu sebeple beynimizi eğitmeyi artık öğrenmeliyiz.
Kısacası zaman gerçekten de bir yanılsamadır. Biz nasıl algılarsak o şekilde hayatımıza yansır. Evrenin çeşitli boyutlarında geçmiş ve geleceğin farklı şekillerde yaşandığı kavramı bana çok yakın. Ve kimi araştırmacılara göre zaman hızlandı. Aslında bence de bu doğru. Zamanın eskiye göre hızlandığının farkındayım. Haftalar su gibi geçip gidiyor. Bu durum dünyanın spiritüel bir değişim içinde olması ile ilgili. Ama bu konunun açıklaması çok uzun sürebilir. Dolayısıyla size en basit ve önemli tavsiyem zaman konusunu kafanıza takmamanızdır. Ne kadar rahat olursanız o da sizi o kadar rahat bırakır. Zamanın size hükmetmesine izin vermeyin. Siz ona hükmedin. Hayatınızdaki her şey için bu geçerli. Kontrol her zaman sizde olsun. Düşüncelerinizi kontrol edip, beyninize ve bilinçaltınıza hükmetmeyi öğrenmelisiniz. Hayatın tadını çıkarmak, bu dünyada cenneti yaşamak istiyorsanız bunu yapmak zorundasınız.
Zaman bize bedava verilen en büyük nimetlerden biridir. Onu sevmeyi öğrenelim ve kendi menfaatimize kullanalım. Bu şekilde hayatın bambaşka bir hal aldığını göreceksiniz. ”Zamanım yok” cümlesini hayatınızdan çıkarın. Oturup iyice düşünün. Yapmayı isteyip zaman bulamadığınız her ne varsa, yapmadığınıza değiyor mu? Daha sonra pişman olacak mısınız? Cevabınız ”Evet değdi” ya da ”Pişman olmam” ise buyurun devam edin. Ama ben biliyorum, cevap benim aklımdan geçen olacak :) İşte bu yüzden siz de benim gibi zamanla anlaşmanızı yapın ve özgür kalın :)
Bol zamanlı günler dilerim…
Yazan : Aslı Ece Özdoğan / kendinigelistir.com
Güzel yazıydı tebrik ederim. istenilen herşeye doyasıya yetecek kadar zamanımız ve ömrümüz var. tek gereken onları kapımızdan içeri almak ve tadını çıkarmak. bazı insanlar değer verdiği şeylere (aile,kişisel hobiler,gezi,turizm vb..)zaman ayırmak için emekli olmayı bekler. çalışmak bu gibi etkinliklere engel gibi gözükür. peki emeklilikten sonra aileyle ilgilenmek ne kadar etkili olabilir ki? 30 yaşına gelen oğluyla bir baba/anne nasıl zaman geçirebilir ? birlikte uçurtma uçurabilirler mi ? belki evet fakat hiçbir şey o 10 yaşındaki çocuğun hevesiyle aynı olmayacaktır.. bazı şeyleri yaşamak için ertelemek değil, harekete geçmek alınacak en iyi karardır…
Aslı hanım fikirlerinize bayılıyorm yazınız için teşekküeler size bol zamanlı günler
” her şeyin sebebi olduğu gibi bunun da sebebi beynimiz… beynimiz bize en sevdiği oyunu oynar..korktuğun ya da sevmediğin bir oyunu hayatına getirme oyunu( korktuğum başıma geldi)..bu sebeple beynimizi eğitmeyi öğrenmeliyiz..” eğitim şart..
sevdiğimiz şeylerle meşgul olurken zaman su gibi akıp geçiyor.hatta zaman terimi sanki kayboluyor. ancak sevmediğimiz işlerle uğraşırken zaman duruyor gibi oluyoruzudıkça uzuyor.hani diyoruz ya zamanımız bol olsa diye gerçekten bir yanılsama var..
zamanı lehimize çevirebilmik için sanırım daha çok sevdiğimiz şeylerle meşgül olmak lazım.
teşekkürler yazı için
Teşekkür ederim dostlar…sizler beğendikçe ben devam edeceğim…
Çok beğendim kim yazdı ise ellerine sağlık… =))))