Bu hafta okuduğum dergi ve yazıların içinden…
“Bence insan ne olduğunu bilmekte dikkatli olmalı; iyi tarafını da, kötü tarafını da aynı titizlikle ortaya çıkarmalıdır. Eğer ben kendimi iyi ve olgun görseydim, bunu bağıra bağıra söylerdim. Kendini olduğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır. Aristoteles’e göre, hiçbir iyilik sahtelikle bir arada gitmez; doğru hiçbir zaman yanlışa yer vermez. Kendini olduğundan fazla göstermek de, çok defa gururdan değil budalalıktandır. Bence bu kendini beğenme illetinin esası, kendinden pek fazla hoşlanmak, kendi kendine hayâsızca âşık olmaktır. Bunun en iyi devası kendinden söz etmeyi yasaklayan ve böylece bizi kendimiz üzerinde düşünmekten büsbütün alıkoyanların dediklerinin tam tersini yapmaktır. Gurur insanın düşüncesindedir; söze dökülen onun pek küçük bir parçasıdır.” / Denemeler, Montaigne
“Zaman beni sürükleyen bir nehir, ama nehir benim; beni parçalayan bir kaplan, ama kaplan benim. beni tüketen bir ateş, ama ateş benim. Evren, ne yazık ki, gerçek; ben, ne yazık ki, Borges’im.” / Jorge Luis Borges
“Bir evdeki eşyaların düzenlenişi, o evde yaşayanın kafa yapısına dair önemli ipuçları verir; bu eşyalar adeta o karaktere dair sözsüz ve eylemsiz hazinelerdir.” / Alain de Botton
“Ben öküzden korkarım çünkü onun silahı var ama aklı yok.” / İbni Sina
“Eskiden gerçek olmadığını düşündüğüm şeyler, şimdi bana, bazı açılardan, bir zamanlar gerçek olduğunu sandığım ama artık gerçek gibi görünmeyen şeylerden daha gerçek geliyor.” / Fred Alan Wolf
“Bilgeler sürekli yağmur boşanırken sokaktaki kalabalığa evlerinize girin de ıslanmayın diye bağırırlar. Sesleri duyulmazsa sokağa çıkıp herkesle birlikte boşu boşuna ıslanmazlar; başkalarını budalalıktan kurtaramayınca evlerinde oturup kendilerini korurlar tek başlarına.” / Platon
“İki insan ayrılırken şefkatli konuşan taraf aşık olmayan taraftır.” / Proust
“Öyle kişiler vardır ki hangi alanda olursa olsun, mutluluğa ermiş bir rakibi ile karşılaştıkları zaman, onda olan bütün iyi şeylere sırt çevirir, sadece onun kötü şeylerini görürler. Ama öyle kişiler de vardır ki, tam tersine, bu mutlu rakipte, her şeyden çok, kendilerini yenilgiye uğratan üstünlüklerini bulmak ister ve gönülleri yana yana, onda sadece iyi şeyler ararlar.” / Anna Karenina, Tolstoy
“Herşey güzel giderken bazı şeyleri görmezden gelmemiz normal belki de. Eğer bir araba gayet iyi çalışıyorsa, onun o karmaşık işleyişini öğrenmemize ne gerek var?” / Alain de Botton
“İnsanların arasına dönmeliyim, sıcağı ve güneşi bulmalıyım, neşeyi, kalabalığı, gürültüyü; bana çektirdikleri sıkıntıları, acılar ne olursa olsun, onlar insanlığın soluğu.” / Gao Xingjian
“…nişanlılığı, “evlenme cesareti olmayanların bulduğu olağanüstü kaçamak” ya da “birbirlerine en ufak bir yakınlık duymayan, ama eninde sonunda anlaşacaklarına inanılan iki güvercini küçük bir kafese kapatan güvercin satıcılar”na öykünen dar görüşlü ebeveynlerin stratejisi gibi görüyorsunuz.” / Monique Charles
“Elim yaşamımı bağlayabileceğim değerlere uzanmış olarak felsefeye geldim.Yaşamımın, yüreğin çarpıntılarıyla olduğu kadar aklın ölçüsüyle de uyumlu olabilmesi için.” / Monique Charles
“Yolculuğun, bütün ruhsal süreçler gibi seni henüz tanımadığın birisi ile karşılaştıracaktır. Bunun ne zaman gerçekleşeceğini, hatta gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilemezsin. Ama karşına çıkacak Yüz’ü tanımadığın gibi, ne kurallar koyabilir, ne önceden belirlenmiş bir randevu verebilirsin.” / Susanna Tamara
“Yüreğinin bir müzik aleti olduğunu hayal et. Alışkanlıkla sürekli dokunduğumuz bazı telleri vardır: hüzün,neşe,öfke,acı,özlem,aşk gibi. Ve bir de daha gizli, daha derinlerde ve genellikle keşfetmesi zor bir noktada öyle bir tel vardır ki, onun titreşimi bütün öteki tellerin sesini daha uyumlu ve güçlü kılar.” / Susanna Tamara
“Bizim kardeş beyinlerimiz vardı; yarım sözcükler, yarım cümlelerle, yalnızca hareketlerle birbirimize çok şey anlatabiliyorduk.” / Nietzsche
“Hatırlamak başka, bilmek başkadır. Hatırlamak yalnız belleğe saklanması için verilmiş bir şeyin muhafaza edilmesidir. Bilmek ise her şeyi kendinizin bir parçası yapmak demektir.” / Seneca
“Yaşamınızın kontrolü sizde değil! Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. Sandalyeye oturmaya devam edebilirsiniz. Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. Ne isterseniz yapabilirsiniz. Ama sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın. Sadece isteklerinizin tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.” / Adam Fawer / Empati
“Düz bir yolda yürüyor olsaydın, tüm ilerleme isteğine rağmen hala gerisin geriye gitseydin, o zaman bu çaresiz bir durum olurdu; ama sen dik, senin de aşağıdan gördüğün gibi dik bir yamacı tırmandığına göre, adımlarının geriye doğru kayması, bulunduğun yerin durumundan ileri gelebilir, o zaman da umutsuzluğa kapılmana gerek yoktur.” / Franz Kafka
“İnsanlar dehanın gücü altında ezilirler, ona karşı kin duyarlar, paylaşmaksızın aldığı için onun aleyhine iftiralar ederler; ama eğer deha direnirse insanlar eğilirler. Şu kadarla anlatayım: İnsanlar dehayı çamur altına gömmeyi başaramazlarsa ona diz çöküp taparlar…” / M. Vautrin
“‘Rüyalar gerçekleşir mi’ diye sordu. ‘Benimkilerin bazıları gerçekleşir’ dedi yaşlı adam. ‘Bazıları, hepsi değil; ve nadir olarak da içlerinden biri hemen ya da daha hayâl edilirken gerçekleşir’ ” / J.Tolkien
“Senin için bir değer taşıyorsam, senin için bir ayna oluşturuyorum da ondan; içimde bir şey var, sana yanıt veriyor, seni anlıyor. Aslında bütün insanların birbirleri için bu tür aynalar oluşturması, birbirlerine böyle yanıt vermeleri ve uyum göstermeleri gerekir.” / Hermann Hesse
“İnsan pek mecnundur. Bir sinek kurdunu nasıl yaratacağını bilmez, ama gider düzineyle Tanrı yaratır.” / Montaigne
“Gazete okumak denilen iğrenç, tensel edim sayesinde son yirmidört saat içinde dünyamızda gerçekleşen felaketler, talihsizlikler, savaşlar, cinayetler, grevler, iflaslar, yangınlar, zehirlenmeler, intiharlar, boşanmalar ve bir de devlet adamlarının ve oyuncuların abartılı duyguları, hiçbir şeyi umursamayan bizler için, bir sabah keyfine dönüşüyor ve biz bütün bunları, belki biraz abartılı bir heyecanla, tavsiye üzerine sabahları içtiğimiz birkaç yudum sütlü kahveyle birlikte hazmediyoruz.” / Alain de Botton
“1962’nin güneşli Mart sabahlarından birinde Hannah Arendt’i taşıyan bir taksi Central Park’a doğru hızlanırken bir kamyonla çarpıştı. Gözlerini ambulansta açan Arendt kollarını ve bacaklarını hareket ettirdi, gözlerini yuvarladı, tarihleri, şiir mısralarını ve telefon numaralarını sayarak hafızasını test etti. Daha sonra yakın arkadaşı Mary McCarthy’ye olayı şöyle aktarmıştır: “kısa bir süreliğine yaşam ya da ölüm kararının bana bağlı olduğunu düşündüm.” / Eugene McCarraher (2006)
“İletişimde açıklık ve berraklık çoğu zaman takdir edilse de zor anlaşılan insanların yada şeylerin bize garip bir şekilde cazip göründüklerini unutmamamız gerekir.” / Alain de Botton
“Van Gogh’un zeytin ağaçları gibi eğilip büküldüğü sözcüklerin karmaşasına bir son verdim. Ruhumda ve bilincimde artık tek başıma değildim. / Monique Charles
Güzel sözler :)
Tek kelimeyle harika ve beynimizde arşivlememiz ve üzerine düşünmemiz gereken sözler teşekkürler.)