Bir şeyleri değiştirmek, geliştirmek ve daha güzel hale getirmek istiyoruz. Sigarayı bırakmak, yürüyüş yapmak, daha sağlıklı beslenmek, evi derli toplu tutmak vb.
Ancak mevcut alışkanlıklarımızı değiştirmek göründüğünden çok daha zor hale geliyor. Genelde kendimize bir alışkanlık kazanmak için 3–4 gün çok yüksek motivasyonlu oluyoruz. Ulaşacağımız hedefi düşünerek bazı adımlar atıyoruz. Ama sonuç genelde hüsranla bitiyor, hevesimiz kırılıyor ve eski halimize geri dönüyoruz.
Yeni bir alışkanlık kazanmak neden bu kadar zor?
Aslında bunun nedeni hedefe çok fazla odaklanıp, kısa vadede sonuç beklemektir.
Bir gün ayna karşısına geçiyorsunuz ve kilo aldığınızı, geçen sene içinde çok fit göründüğünüz kıyafetin içine sığmadığınızı fark ediyorsunuz. Ne yapmak lazım? Tabii ki diyet. Ama hemen değil, önce bir pazartesi olsun. Pazartesi kesin başlayacaksınız. Kendi araştırdığınız, arkadaşınızdan aldığınız veya diyetisyenin yazdığı bir program ile yeme düzeninizi baştan düzenliyorsunuz. Diyete başlamadan önce tartıya çıkıp kilonuza bakıyorsunuz. Pazartesi oldu, evet başladınız. İlk iki gün, belki de bir hafta gayet güzel iradeli devam ettiniz. Sonrasında tartıya tekrar çıkınca hiç bir değişim olmadığını fark ettiniz. İşte bam! tüm motivasyon yok oldu. Tekrar eski düzene geri dönmek pek de uzun sürmüyor.
Genelde bu kısır döngü bir çok alışkanlık için karşımıza çıkar. Çünkü süreçten çok sonuçlara odaklanmaya alıştık. Sonuca odaklandığımız zaman süreç bizim için işkence haline gelebiliyor. Çünkü o kilonun azalmasını hemen görmek istiyoruz.
Peki ne yapmalıyız?
Direkt sonuç odaklı olmak yerine hayatımızda küçük iyileştirmeler yapıp süreçlere odaklanarak mutlu olmayı öğrenmeliyiz. Zayıflamak mı istiyorsun?
- Günlük beslenme rutinini düşün.
- İşine yaramayan boş kalorileri hayatından çıkar.
- Ne zaman yemen gerektiğini tespit et.
Kendine yeni bir rutin oluştur ve kilo verme hedefi yerine günlük rutinine odaklan. Gerekirse zararlı besinleri birden değil, sırayla kesmeye çalış.
Büyük bir hedefe odaklanıp hüsrana uğramak yerine küçük iyileştirmeler ile büyük farklar yarat.
Bambu Ağacının Hikayesi
Çin de yetiştirilen bambu ağacının önce tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. İlk yıl tohumda herhangi bir değişim olmaz. Tohum tekrar sulanır ve gübrelenir.
İkinci yılda bambu ağacı tohumunda herhangi bir değişim olmaz. Tekrar sulanır ve gübrelenir.
Üçüncü ve dördüncü yılda aynı şekilde geçer. İnatçı tohum hala filiz vermez. Çinliler büyük bir sabır ile sulama ve gübreleme işlemine devam eder.
Beşinci yılın sonlarına doğru bambu filiz verir ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boya ulaşır.
Bambu ağacı 27 metreye altı hafta da mı yoksa beş yılda mı ulaşmıştır? Tohum büyük bir sabırla 5 yıl boyunca sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesi ya da var olmasından söz edilir miydi?
Bambu ağacı uzun zaman boyunca emek ve sabır ile sulanıp, gübrelendiği için 27 metre boyuna ulaşır.
“İnsanlar geleceklerine karar veremezler,, alışkanlıklarına karar verirler. Alışkanlıkları da geleceklerine karar verir.” F. Matthias Alexander
Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin
Büyük hedeflere odaklanmak yerine öncelikle o hedefe sizi ulaştıracak sürece odaklanmanız çok daha faydalı sonuçlar doğuracaktır. Hayatınızda aniden köklü bir değişim yapmak yerine küçük adımlar ile büyük başarılara ulaşabilirsiniz.
James Clear’ın “Atomik Alışkanlıklar” kitabında belirttiği gibi “1 yıl boyunca her gün yüzde 1’lik bir iyileşme, 1 yıl sonunda sizi 37 kat daha iyi hale getirir.”
Hayatınızda atacağınız küçük adımlar sizi daha büyük hedeflere ulaştıracaktır.
Sağlıcakla kalın.
Yazan, Kaynak : Bahadır Kaygısız, Medium