Mutsuzluğumuzun nedenlerinin en başında stres geliyor. Bugün stres ile ilgili nedenleri ve kurtulmanın yollarını yazmak istiyorum.
Stresin nedenleri
1- Anı yaşayamadığımız için
2- Yaptığımız işi sevmediğimiz için
3- Evliliğimizden memnun olmadığımız için
4- Maddi imkansızlıklar içinde olmamız
5- Affetmediğimiz için
6- Hadi dostlar sınava diyemiyoruz
7- Vazgeçemediğimiz için
8- Kızgınlıklarımızı ifade edemediğimiz için
9- Çocuklarımıza ne vereceğimizi bilemiyoruz
10- Çocuklara yönelip kendimizi unutuyoruz
11- Eşimizle birlikte adım atamıyoruz
12- Her konuyu negatif olarak anlatıyoruz
13- Başkalarının yanlışlarının bedelini biz ödüyoruz
14- İlişkilerimizi sonuna kadar yaşamıyoruz
15- Ayrılıkları ve bitişleri kabullenmiyoruz
16- Bazı insanlar sürekli ağlar
17- Korkularımız (yalnız kalma, terk edilme, tanımadığımız korkular ..vs..)
18- İhanet ve nedenleri
19- Empati yapamamamız
20- Deprasyonda olduğumuz halde doktora gitmememiz
21- Bir hedefimimizin olmaması
22- Kıskançlık
23- Özgür olmadığımız için
24- Bağımdaşlığa son veremememiz
Stesten neden kurtulamıyoruz?
– Mutsuzluğun kaynağını bilmiyoruz
– Bir bilene sorma alışkanlığımız yok
– Stresten gerçekten kurtulmayı istemiyoruz
– Ağlamayı seviyoruz
– Hedefleri elde edince keyfini çıkaramıyoruz
– Ben kimim cevabını bilmiyoruz
– Özgürlük için savaşmıyoruz
– Stersten kurtulmanın yolları
1- En büyük mutluluk, mutsuzluğun kaynağını bulmaktır
2- Bütün streslerimizi kağıda yazalım
3- Sorunları tek tek ele alıp artı ve eksilerini yazalım
4- Eğer sorunu şimdi çözmemek yani beklemek bize ileride artı katacaksa rafa kaldıralım
5- Yapılması gereken her şeyi ajandaya yazalım
6- Zamanı planlayalım
7- Hedefler koyalım
8- Anı yaşamayı öğrenelim
9- Bütün yarım işleri bitirelim
10- Spor yapalım
11- Sağlıklı olmayı hedef edinelim
12- Bağımdaşlıktan kurtulalım
Bu yazdıklarımın her bir satırı ayrı bir yazı konusu. Zaman içinde detaylara girerim. Bu yazımda sizi olumsuzluklarla sıkmak istemiyorum. Yazdığım bu maddeleri hiçbir kitapta okumadım. İnanın ki hepsinde yaşanmışlık var. Bunlar pratik hayatta başımdan geçenlerden çıkarttığım derslerin sonuçları. Umarım sizlere de faydalı olur.
Sevgiler
Tülay Bilin
tulayb18@gmail.com
tulay@karmaastrology.com
Tülay Bilin kimdir?
Tülay Bilin çok uzun yıllar Hürriyet Gazetesinde çalıştıktan sonra, Nisan 2006?ya kadar Dünya Gazetesinde İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalıştı. Uzun yıllardır kişisel gelişim konusunda aldığı eğitimleri 10 yıldır profesyonel olarak çevresiyle paylaşmaktadır. Şirketlere verdiği eğitimler devam etmektedir. Ayrıca kişisel olarak sorunlarını çözmekte zorlananlar için de yüz yüze görüşmeler yapmaktadır. Haftada bir gün radyo programı yapmaktadır. (Cumartesi günleri saat 11.00-12.00 arası Mavikaradeniz radyosunda canlı telefon bağlantılı. Frekansı 106.4)
Cidden mutluluğun kaynağını bilmiyoruz! Doğru bir yazı.
Zaten günümüzde o kadar çok stresli insan varki bunları uygulamak çok güzel olur. Aslında çoğumuz uygulamamız gerektiğini biliyoruz da bir türlü uygulamıyoruz işte! Ne garip.
Teşekkürler.
Kendini fazla strese sokan biri degilim… Zaman zaman sinav öncesi oluyor, ama o zamanda bi sekilde sakinlesiyorum…
Yine Tülay BILIN’in anlatimi diyorum… Gercekten cok güzel yazmis… Kolayca anlasiliyor, bir cirpida okunuyor… Cok güzel…
Tesekkürler Özgür’cüm…
bence stresin temel kaynağı yapmak istedilerimizi istediğimiz zaman yapamamamız.e tabi buda birikerek ruhsal çöküntüye neden oluyo.başka sebepşerde var tabi ama asıl neden bu
NEDEN SADECE ÖZGÜRLÜKLÜKLERİMİZİN KISITLANMASIDIR VE FİKİRLERE KARŞILIKLI SAYGI DUYULMAMASI
Yaşadığımız şu zamanda bence mutluluğun önemi bir kat daha arttı.Önceden sadece bende stres var sanırdım.Ama diğer insanların da benim gibi sorunları olduğu hiç aklıma bile gelmezdi.Ama derin bir şekilde düşününce herkesin benim gibi olduğunu ve dertsiz insanın olmadığını ve de dertsiz bir yaşamın olamayacağını düşününce hem aklım hem mantığım hem de gönlüm sorunlarımı fazla kafama takmamam gerektiğini söyledi.Çünkü sorunlarımızı kafamızda büyütüyoruz.Bi yazı okumuştum.Mesela bir oda içinde dört kişi olsa ve odanın dört duvarında da dört tane ayna olsa o vakit o odada dört oda olur.O zaman dört kişiye birer ayna düşüyor.Herkes kendi aynasından odaya bakıyor.O dört kişinin önünde de çeşitli renkte boyalar olsa ve aynasını o renkte boyamaya başlasa odayı o renkte görür.Kırmızı boya sürse kırmızı, sarı boya sürse sarı görür ve bunun gibi renkte boya sürse o renkte görür.Kendi iç dünyamız da böyle değil midir?Etrafımıza aynı boya sürer gibi ne niyetle ve düşünceyle baktığımız zaman etrafı da öyle görmüyor muyuz?O zaman niye herşeyin güzel tarafına bakmayalım ki?Ben bana geçmişte kalbimi kıran insanların hepsini affettim.Çünkü onlara kızgınlık ve kinlilik hissetmekle bir yere varamayacağımı anladım.Hayat kalp kırmaya değmez.Artık yeni bir şeyler öğrenmek için ve hayata bakış açımı genişletmek için ve de iç dünyamda derinleşmek için yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum.Umarım herkes mutlu bir yaşam sürer.Bu siteyi hazırladığınız için teşekkür ederim.
Gerçekten neden mutsuz olduğumu bilmiyorum ama çok mutsuzum düzelmek istiyorum belki de ergenliğin getirdiği bi şey bu ama çok sıkılıyorum hayattan sınavlar yazılılar sürekli gözümde büyüyor onları düşündükçe stresleniyor mutsuz oluyorum ayrıca liseye geçtim arkadaşlarımdan farklı bir okula kimsem yok orda çok yalnız hissediyorum arkadaşlarım orda mutlular bana destek olmaya çalışıyorlar ama yanımda değiller onları özlüyorum sürekli sıkılıyorum düzelmek eskisi gibi olmak için ne yapmalıyım
kendini ortama alıştır yalnız kalma yalnız kalırsan yabancı olursun bunun icin de bir erkek arkadaşın olursa iyi olur bence yalnız kalmazsın lakin yalnız kalırsan sende stres yapar ve hastalanırsın senin için daha zor olabilir daha kötü olursun
ewet akın doğru diyor bence yazısı mantıklı geldi bana