İnsanlardan farklı olduğunuzu düşünüyorsunuz değil mi? Hangi yönden ya da hangi yönlerden farklısınız, hiç düşündünüz mü? “Gözlerini kapatarak arkanıza yaslanın ve 1 dakika boyunca düşünün” gibi cümlelere gerek olduğunu sanmıyorum. İnsanlar her yerde ve her zaman düşünebilirler. Gözleri açık da olsa kapalı da olsa düşünür insan öyle değil mi? Genelde yazı ya da şiir yazan insanlar bilirler, gece yarısı birden uykudan uyanırsınız ve evde bir dolaşırsınız, sonrasında başucunuzdaki küçük kağıda bir şeyler karalarsınız. Bu demektir ki her yerde ve her zaman düşünüyor insan, gözünü kapatmaya, arkaya yaslanmaya gerek yok öyle değil mi?
Evet… Hangi yönlerden farklıyız diğer insanlardan? Ya da insanlar neler yapıyor ki bizden farklı oluyor?
– Komşum gece saat on ikiyi geçtikten sonra yüksek sesle müzik dinliyor, dinlerken de ayaklarıyla ritim tutuyor, bulunduğu oda benim yatak odamın yanında olduğundan ses benim odamda yankı yapıyor, komşum çok düşüncesiz….
– Sabahları minibüse biniyorum. Minibüs şoförü radyonun sesini normalden fazla açıyor, insanların rahatsız olacağını düşünmüyor, çok düşüncesiz…
– Sokaklarda yerlere atılmış pet şişeler, kırık cam şişe parçaları, rüzgardan uçarak savrulan poşetler, gofret kağıtları görüyorum, insanlar çevre konusunda bilinçsiz…
……
Örnekleri çoğaltmak mümkün olmasına rağmen şu an için bu kadar örnek yeterlidir diye düşünüyorum. Yukarıdaki durumlar birçoğumuzun gündelik hayatta karşılaştığımız durumlar olması itibariyle bize yabancı değildir. Birkaç soru sormak istiyorum sizlere,
– Yaşadığınız şehirde gittiğiniz hastane, manav, kütüphane, okul gibi yerler siz ve sizin gibiler için ayrı olsaydı ne yapardınız?
– Bir kaza geçiriyorsunuz ve sadece sizin gitmeniz gereken hastane uzak olduğu için hastaneye yetiştirilemiyorsunuz ve ölüme terk ediliyorsunuz. Nasıl bir durum? Düşünün lütfen…
– Kütüphaneden araştırma yaparken bile size ait yerlere gitmek oradan araştırma yapmak zorundasınız, bunu da düşünün lütfen…
– Diğer insanlarla aynı lavaboları ve banyoları bile kullanamasaydınız neler hissederdiniz?
– Otobüsten sırf …………olduğunuz için indirilseydiniz, ne derdiniz ya da ne yapardınız?
Şu an Kathyrn Stockett ‘in Duyguların Rengi adlı kitabını okuyorum. Bu kitabı herkese tavsiye ediyorum, filmi de var, kitabı 550 sayfadan oluşuyor, ama çok sürükleyici, ilk başladığım gün 120. Sayfaya kadar kitabı elimden bırakamadığımı itiraf ediyorum. Kitapta zencilerle beyazlar arasındaki sosyal statü farkı çok detaylı bir şekilde işlenmiş, her sayfayı çevirirken hem bir sonraki sayfayı merak ediyorum hem de kitabın 1 sayfası daha bittiği için kitabın bitmesine az kaldığı için üzülüyorum. İnsanlar yardımcı olarak çalıştıkları evde ev halkının girdiği tuvalete bile girememişler, kendilerine özel bir tuvalet yapılmış araba garajında olsa da!!!…
Yakınıyoruz sürekli bir şeyden bir şeylerden…. Yazımın başlangıcında da belirttiğim gibi bazen gürültü, bazen çevreye atılan bir çöp, bazense insanların vicdansızlığı karşısında yakınıyoruz, şikayete başlıyoruz. Ten renginizden dolayı farklı bir sosyal sınıfa mensup olmak zorunda bırakılsaydınız ne yapardınız?
Dil, din, ırk, etnik köken gözetmeksizin insanları sevip, kucaklayabilmektir SEVGİ… Farklı olan yönlerimizin temelinde aslında benzerliklerimiz vardır.
Yazan : Gülşah SÖNMEZ / Maden Mühendisi – kendinigelistir.com
Bir an önce okumak istediğim kitapların arasına girdi bile
Yazar da baya dünyadan bihabermiş. Neymiş siyahi adamlara ötekiciliğin nasıl yapıldığını kitaptan öğrenmiş. Bunun için neden kıta aşıyorsun ki anlamadım ;)