Motivasyon öykülerimin birinde, sözcük dağarcığınızdan “yapamam” ifadesinin çıkarılmasını salık veriyorum. Bence “Yapamam” ifadesi insanoğlunu en çok yetkisiz kılan sözcüklerden biridir. Bu yazıda da size büyük “ama”nızdan kurtulmak için ilham vermek istiyorum. “Ama” sözcüğü, kendinden önce söylenen her şeyle çelişse ve onları olumsuzlasa da doğru olan bir şeyi söylemek için kullanılır. Başarı arayışınızda iletişim kritiktir. İster işyerinizde olsun, isterse sosyal çevrenizde, her gün temas kurduğunuz insanlarla yüksek kaliteli iletişim kurmadan başarılı olamazsınız.
En iyi iletişim kuranlar, en başarılı olanlardır. Zayıf iletişim, başkalarının algılama, anlama ve size tepki verme biçimlerini etkiler. Günlük diyaloglarınızda “ama”yı kullanan biriyseniz, bu, çift taraflı kılıç etkisi yapar ve başkalarının gözünde aşağıdakilerden biri olarak görünmenize neden olur.
“Ama” sözcüğünün yanlış kullanımından kaynaklanan bir numaralı anlam…
“Ama” sözcüğünü aşağıdaki örneklerde gösterildiği gibi kullandığınızda, kendinizle çelişir ve işini yapmayıp bahane uyduran kişi durumuna düşme riskiyle karşı karşıya kalırsınız.
Profesyonel ya da kişisel yaşamınızda kullanmış olabileceğiniz örneklerden bazıları şöyledir:
“Toplantıya zamanında gelecektim; ama, saati kaçırdım.”
“Daha başarılı olmayı isterdim; ama, bir üniversiteye ya da koleje gitme şansım hiç olmadı.”
“Daha zayıf ve formda olmayı isterdim; ama, egzersiz yapacak zamanım yok.”
Sanırım, ne demek istediğimi anladınız. Başarılı, motive ve kararlı görünmek isteyen biri olarak, başkalarının nezdinde sürekli bahane uyduran biri izlenimi vermek istemezsiniz.
“Ama” sözcüğünün yanlış kullanımından kaynaklanan iki numaralı anlam…
“Ama” sözcüğünü aşağıdaki örneklerde olduğu gibi kullandığınızda, olumsuz görünen ve konuşan biri olarak algılanmanıza neden olabilir. İnsanların sizin için çalıştıkları ya da size rapor ettikleri bir pozisyondaysanız, bu durum, elbette ekibinizin moralini bozacak ve onları yetkisiz kılacaktır.
Örnek:
“Sunumunu beğendim; ama, bunu daha önce hiç yapmadık.”
“İlerleme kaydettik; ama, hâlâ sayıca eksiğiz.”
“Hediye için teşekkür ederim; ama, bu rengi sevmem.”
Şu ana kadar şöyle bir soru sorabilirsiniz (bir radyo spikerinin derin sesiyle): “Pekala, beni bahane uyduran biri gibi göstermemesi ya da olumsuz biri gibi algılatmaması için hangi sözcüğü kullanmalıyım?”
Her anlamdan birer örnek alıp olumlu, güçlü ve proaktif yaklaşımı örnekleyelim.
“Toplantıya zamanında gelecektim ve saati kaçırdığım için özür dilerim. Bu andan itibaren toplantıya zamanında gelme konusunda daha dikkat edeceğim.”
“Sunumunu beğendim ve böyle bir şeyi daha önce hiç yapmadık. Başarılı olmak için gerekli tüm kaynaklara sahip olabilmek üzere birlikte çalışalım.”
Olumlu sözcük “ve”yi kullanarak ve takip eden diyalogu dikkatle seçerek, olumsuz bir durumu olumluya çevirebilirsiniz.
Şu sözümü unutmayın; “Yaptığınız her eylem, ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, yaşamda yaptığınız her şeyi tanımlar.” Tanıdığınız başarılı insanlara bakın ve iletişim kurma biçimlerini inceleyin. Başarı formüllerinin, kullandıkları sözcükler ve tonlama olduğunu göreceksiniz. Hemen bugün harekete geçin ve büyük “ama”nızdan kurtulun.
Keith A. Shaw
Büyük “ama”nızdan nasıl kurtulursunuz? | Kişisel Gelişimin Anahtarı! – aracılığıyla . Teşekkürler.