Çogunlukla kadınların ezeli problemi olarak nitelendirilen rejim kavramı günümüzde herkesi ilgilendiren son derece kapsamlı ve bir o kadar önemli bir sağlık sorunu haline dönüştü.
Çağımız insanı teknolojinin getirdiği nimetlerden sonuna kadar yararlanıyor. Gelişen şartlar, bir yandan yaşamımızı kolaylaştıran pek çok yeniliği hayatımıza sokarken diğer yandan sağlıksız bir yaşama zemin hazırlıyor. Sağlıklı yaşamın en önemli koşullarından biri ise dengeli beslenmek.
“ZEKİCE YEMEK” YİYOR MUYUZ?
“Zekice Yemek” kavramı bir çoğumuza formumuzu korumak için dengeli ve düzenli yemeyi çağrıştırır. Buna karşılık beynin hem hafıza hem de zeka gelişimi açısından birçok gıdaya ihtiyaç duyabileceği, sağlıklı bir rejim programı hazırlanırken en az zayıflamak kadar beynin işlevini düzgün sürdürmesi için gerekli yiyeceklere de yer verilmesi gerektiği pek düşünülmez.
Tükettiğimiz besinlerin insanın hafıza, zeka ve konsantrasyon gücü üzerinde çok önemli bir etkisi vardır. Örneğin vücut ağırlığımızın sadece % 2 ila 3’ü oranında ağırlığı olan beyin, günlük kalorilerimizin ortalama % 30’unu harcamaktadır.
GERÇEKTE MİDEMİZ DEĞİL, BEYNİMİZ AÇ!
24 saat boyunca değişip, güncellenebilen, milyonlarca bilgiyi aynı anda işleme becerisine sahip, yaşayan bir bilgisayarı anımsatan beynimizin “açlık” ihtiyacının giderilmesi çok önemli, aksi takdirde bunun bedelini bizler : Yorgunluk, dikkat eksikliği, yoğunlaşma ve hafıza yetersizliği olarak ödüyoruz.
Beynimizin sağlıklı işlevsel gelişimi açısından en az 40 çeşit maddeye ihtiyaç duyduğunu dile getiren uzmanlar, bunların : Vitaminler, mineraller, oligo-elemanlar, aminoasit, ve proteinden oluştuğunu belirtiyorlar.
Peki bu 40 çeşit maddeyi beynimizi doyurmak için hangi besinlerde bulabiliriz?
Sorunun cevabi ise süt, meyve, ekmek, sebze, balık, karbonhidrat ve saf şekerinde aralarında bulunduğu 10 değişik gıda ürününde.
Tüm gün boyu zihinsel potansiyelimizi aynı seviyede koruyabilmek, inişli ve çıkışlı bir beyin performansına sahip olmamak için öncelikle günlük yiyeceklerimizi dörde, hatta mümkünse altı eşit parçaya bölerek mini ögünlerle beslenmeliyiz. Olabildiğince kanın beyinden çekilerek sindirim sistemini yoran ağır yiyeceklerden ise uzak durmalıyız.
Özet olarak, bünyemizi sağlıklı yaşam için hazırlarken beynimizide uzun ömürlü işlevsel olması için elimizden geldiğince gıdalarımıza dikkat ederek beslenmeliyiz, hepimize nice “Zeki Yemek”li günler diliyorum.
Kaynak : Haberturk
bu sık sık ve az az yeme olayına gerçekten ben de katılıyorum. ne rahatsızlık ne de uyuşukluk oluyor o zaman. yani yavaş yavaş, alışa alışa besliyoruz bünyeyi, birden değil.
ben evli ve bir kız çocuğum var.ben sorunum okuduğum birşeye konsantre olamıyorum ve ayrıca okurken farklı şeyler düşünüyorum okuduğumdan hiç birşey anlamıyorum o anda sadece okumak için okuyorum.ayrıcada bir şeyi dinlerkende aynı şeyler oluyor ve bundan eşimde çok şikayetçi lütfen bana bu konuda bilgi verirmisiniz sısacası evliliğim bitmek üzere herşey kendimi geliştirmeme bağlı ne yapacağımı bilemiyorum 3 yaşında kızım var