Gerçeklere rağmen iyimser gençlik
Ülkemizin gençleri kendi geleceklerini kendileri belirleyemiyor. Öğrencinin hangi liseye gideceği ailesi ve sınav puanı tarafından belirleniyor.
Elimde ilginç bir araştırmanın sonuçları var. Lise ve üniversite öğrencileriyle yapılan bu araştırmanın mesajını doğru okumanızı öneririm. Çünkü önümüzdeki 10 yıl bu gençlere emanet. En önemlisi ise bu resme bakarak eksiklikleri görmek, yeni nesli buna göre yetiştirmek. Genç kesimin profilinin çıkarıldığını araştırmayı Renkli Ufuklar Projesi’ni hayata geçiren Visa Europe ile üye 23 Türk bankası yaptı. Amaç, çocukların gelecek seçeneklerini çoğaltmak, onları gelecek yolculuğunda güçlü kılmak ve Renkli Ufuklar Projesi’nin ileriye dönük etkilerini ölçmek.
“Renkli Ufuklar” Projesi, TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı) ve TOG (Toplum Gönüllüleri Vakfı) aracılığı ile ilköğretim çağındaki çocukların temel eğitimine katkıda bulunuyor, hayatın sunduğu fırsatları değerlendirebilmeleri için yeni olanaklar sağlıyor.
Araştırma yüz yüze anket tekniği kullanılarak 15-20 yaş arası toplam 800 öğrenciyle gerçekleştirilmiş. Bu öğrencilerin 500’ü lise, 300’ü üniversite öğrencisi. 7 bölgede 11 şehir (İstanbul, Bursa, İzmir, Adana, Antalya, Samsun, Zonguldak, Ankara, Konya, Erzurum, Diyarbakır) gezilmiş.
Öğrencilerin öğrenme, düşünme, karar alma, kendini tanıma ve geleceğini planlama alanlarındaki tutum ve becerilerini daha iyi anlamayı hedefleyen araştırmada her anne babanın merak ettiği sorulara yanıt aranmış:
Sonuçlara göre lise öğrencileri meslek ve lise seçiminde anne-babalarının etkili olduğunu söylerken üniversiteliler bu kararı kendilerinin verdiğini söylüyor. Bir karar alırken üniversite öğrencileri lise öğrencilerinden çok daha fazla oranda şartlar tarafından sürüklendiğini ve çok daha az oranda bağımsız hissettiğini belirtiyor. Galiba yaş büyüdükçe hayatın gerçekleri daha kolay kabul ediliyor.
Anne-babalar etkili
Ülkemizin gençleri kendi geleceklerini kendilerini belirleyemiyor. Öğrencinin hangi liseye gideceği ailesi ve sınav puanı tarafından belirleniyor. Lisesiler meslek seçimi, dışarıda gidilecek yer konusunda anne babanın kararına uyarken, üniversiteliler üniversite, meslek ve gidilecek yer konusunda kendileri karar veriyor.
Gelecekte yapılmak istenen meslekte aileler hálá çok etkili. İlk sıralara baktığımızda, öğretmenlik, mühendislik gibi iş güvencesi sağlayacağına inanılan ve çevrelerinde saygı gören mesleklerin tercih edildiği görülüyor. Meslek seçiminde fiziksel ihtiyaçlar ön planda.
Kariyer olanakları hakkında çalışma yapmış liseli ve üniversiteli gençler mesleğin getireceği gelire daha az önem veriyor. “Yetenek ve becerilere uygunluk” meslek seçimi kriterleri arasında “gelir”den çok daha düşük oranda. Sabit gelir kaygısı nedeniyle yetenekli çocukları kaybediyoruz.
İş seçerken önem verilen kriterlerin başında kariyerinde yükselmek geliyor. “Kariyerinde yükselmek” hem liseli hem üniversiteli gençler arasında en önemli hedef.
Emek-ücret bilinci ise korkulacak düzeyde değil. “Aylık ücret çalışan insanın bir kuruma yaptığı katkının karşılığıdır; miktarını bu ilişki belirler” ifadesine rehberlik hizmeti almış liseli ve üniversiteli gençlerin neredeyse yarısı katılıyor.
Büyüdükçe inanç azalıyor
Üniversiteye geçişle anlatılanların doğruluğuna inanç azalıyor. Bir konuyu araştırma isteği üniversitede artış göstermiyor. Üniversiteliler sorulara kesin cevap verilmemesinden liseliler kadar rahatsız. Gençler çelişkiye düştüklerinde çevrelerindeki otorite kaynaklarına öncelikli olarak sığınıyor. Bu eğilim lise öğrencilerinde daha yaygın. Liseliler anne-baba ve öğretmeni başvuru kaynağı olarak görüyor. Gençlerin Internet kullanımı Google’da buldukları ilk sitelere girmekten ibaret.
Bu araştırmanın belki de en önemli sonucu gençlerin gelecekle ilgili düşüncelerinin yer aldığı bölüm. Liselilerin yüzde 78’i “Gelecekten ümitliyim” derken yüzde 19’u kararsız, yüzde 3’ü ise kötümser. İyimserlik oranı üniversitelilerde yüzde 83’e çıkıyor. Diğer sorulara bakınca bu sonuç çelişkili gibi. Ama hayata bakınca o da çelişkili değil mi?
Ülkede yaşananlara rağmen bu gençler kendi geleceklerinden bu kadar ümitliyse bizim onlar için yapmamız gereken çok şey var. Kısacası, hayatımızda ümitsizliğe yer yok!
Hangi sorulara yanıt arandı
Gençlerin karar alırken etkilendikleri odaklar hangileri?
Lise ve üniversite seçimleri nasıl gerçekleşiyor?
Gelecekte yapmayı arzuladıkları meslekler hangileri?
Meslek seçerken hangi kriterler kullanılıyor?
Bilgi edinmek için kullandıkları kaynaklar hangileri?
Çelişen bilgiler karşısında tutumlar ve izledikleri yol ne?
Interneti hangi düzeyde ve nasıl kullanıyorlar?
Akıl yürütme becerileri ne düzeyde?
Yazan : Nilüfer Kas
Kaynak : Hürriyet
Güzel bir anket olmuş. Ben 20 yaşında bir gencim Lise döneminde terk ile ayrıldım. Şimdi Açık liseden okumaya başladım, çünkü hayatı çok iyi anladım. Ama, Annem ve Babam, bu yaştan sonra okusan ne olacaksın diyor, ve zamanında okula gitmedin diye beni hep eleştiriyorlar ama burada okuduğum kompozisyon ve yazılar bana “Hayal kurmayı, Özgüvenimi, ve daha çok özelliğimi kazandırmaya başladı. Bu Platformu hazırlayan ve hazırlanmasında tüm çalışanlara teşekkürü bir borç bilirim diyorum. Teşekkürler.