Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

tükendiniz mi
  1. Anasayfa
  2. Başarı Yazıları
  3. Tükendiniz mi?

Tükendiniz mi?

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 7 dk okuma süresi
18 0

Son günlerde kiminle konuşsam, işi bırakıp daha basit yaşayacağım bir düzen kurmak istiyorum. Bıktım ve yoruldum bu iş hayatının karmaşasından deyip duruyor. Dünyanın internet üzerinden en geniş iş dünyası iletişim ağı ve sosyal platformlarından biri olan Linkedin’de  biraz araştırma yaparsanız, birçok profesyonelin mevcut işi olduğu halde, yeni iş arıyorum ibaresini görebilirsiniz. İş dünyası bence tartışılmaz bir tükenmişlik içinde.

İnsan kaynakları literatürüne bile giren tükenmişlik sendromu, Dünya Sağlık Örgütü’nün 1998’de yayınladığı Dünya Sağlık raporunda; fazla çalışma ile ortaya çıkan aşırı bir duygusal yorgunluk ve bunun sonucunda iş ve sorumluluklarını yerine getirememe durumu olarak tanımlandı.

Tükenmişlik sendromuyla ne komik ki ülkemiz, ilk kez Hürrem Sultan Dizisi’nin  başoyuncularından olan Meryem Uzerli kanalıyla tanıştı. Uzerli, dizinin ikinci sezonunda tükenmişlik sendromu yaşadığını belirterek diziden ayrıldı.

Peki nedir bu tükenmişlik sendromu?

Bu kavram, Alman kökenli Amerikalı Psikolog olan  Freudenberger tarafından başarısız olma, yıpranma, aşırı yüklenme sonucu güç ve enerji kaybı veya karşılanamayan istekler sonucu bireyin iç kaynaklarında tükenme durumu olarak tanımlandı ki;  bence harika bir açıklama.

Tükenmişliğin en büyük belirtilerinden biri, işe giderken ayaklarınızın geri geri gitmesidir. İçinizden kimin gitmez ki dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama bu öyle, ara sıra yaşanan bir Pazartesi sendromu gibi değil de,  daha çok ruhen tükenmişlik ve yolun sonuna geldiğini hissetme şeklinde gerçekleşir. Yaşanan bu tükenmişlikle beraber, hayal kırıklıklarımız arttığı gibi, takdir edilmeme ve anlaşılmıyorum hissini sıkça yaşarız. Ne yapsak boş gibi gelmeye başlar bize. Ben doğru yerde değilim hissiyle karışık bir mutsuzluk ve tatminsizlik halinin huzursuzluğunu yaşarız içten içe. Kendimizi adeta zorunluluklarımızla, sorumluluklarımız arasında gidip gelen bir sarkacın ucunda hissederiz. Bu ruh hali elbette, çevremizdekilerle iletişim tarzımıza da yansır. Basit problemler karşısında dahi iş arkadaşlarımıza ve etrafımıza sinirli davranabiliriz. Kendimizi rahatsız edici bir baskı altında hisseder ve kaliteli işler çıkaramadığımızı düşünüyor olabiliriz.

tükendiniz mi

Tüm bunları bire bir yaşamış ve işten ayrılma kararı almış biriyim ben. Peki tükenmişlik sendromuna ne sebep olur?

Yapılan araştırmalar, muhasebe, sağlık sektörü ve çağrı merkezi çalışanlarında tükenmişlik oranının, birçok meslek grubuna göre daha yüksek olduğunu gösterse de; sebepler içerisinde bireysel ve örgütsel faktörlerin varlığını da göz ardı etmemekte fayda var.

Bireysel nedenler: Çalışan aynı zamanda evli ve çocuklu kadınların erkeklere oranla tükenmişliği daha çok yaşadıkları ispatlanmış. (Bu erkeklerin yıpranmadığı anlamına elbette gelmez.) Ayrıca çocuk sayısı arttıkça, gittikçe artan sorumluluklar ve iş yükü;  aile bireylerini daha da yıpratır hale getiriyor.

Kişinin kendisinden ve şirketinin kişiden beklediği yüksek performansın yarattığı baskı, kişinin işinden yüksek beklentileri ve kendisine koyduğu aşırı hırslı hedefler ve strese yatkın kişilik özelliği yıpranma payını arttırıyor.

Örgütsel nedenler: Kurumlarda eksik kadro ile çalışılması veya performansın etkin yönetilmemesinden kaynaklanan, çalışan üzerindeki aşırı iş yükü ve iş-özel hayat dengesinin bozulması örgütsel faktörlerin başında geliyor. Bununla beraber kurum içinde takdir ve ödüllendirmenin yeterli düzeyde olmaması, yöneticiyle yaşanan problemlerin göz ardı edilmesi ve adil bir yönetim anlayışının olmaması da tükenmişliği tetikliyor. Kişinin değerlerine saldıran bir yönetim anlayışı, kişinin hakaret görmesi ya da kurum içinde kendini ifade edememesi de işin tuzu biberi oluyor.

Sonuç; sıkça işe geç gelmeler ve/veya rapor almalar iş kalitesinin düşmesi ve herkesin kaybetmesi.

Peki çözüm ne?

Öncelikle bir çalışan olarak kendinizde bu tarz belirtiler fark ettiyseniz ve durumun  üstüne toprak örtmeye çalışıyorsanız, bir an öce vazgeçiniz. Zira bir süre sonra bu durum, sizi depresyona bile götürebilecek sonuçlar doğurabilir. Kendinizde bu ruh halini yaratan nedenleri bireysel ve örgütsel faktörleri baz alarak yazınız. Bu konuyu önce yöneticinizle, o olmuyorsa insan kaynakları biriminizle paylaşınız. Tüm buna rağmen bir destek alamadıysanız, bireysel olarak bir koç ya da psikologdan destek alabilirsiniz. Bu desteğin, iş hayatınızda atacağınız adımlarda, size harika bir yol haritası sunacağı konusunda sizi temin ederim. Zira, ben öyle yaptım ve bir daha kendimi, tükenmişliğin içine sokacak bir ortamda uzun süre kalmaya mahkum etmedim.

Sözün kısası; tükenmişlik, günümüzün hırçın iş dünyasında hepimizin yaşayabileceği gayet doğal bir durumdur. Önemli olan buna sebep olan nedenleri tespit edip, bir an önce değiştirmek için eylem planı yapmaktır. Bu değişimin de; illa iş değiştirme olmadığını, bazen küçük dokunuşlarla bunu halletmenin mümkün olduğunu bilmektir. Çünkü yardım istemeyi bilmezsek, yardımın nereden ve nasıl geleceğini de bilmemiz mümkün değil.

Yazan : Başak Tecer | HarwardBusinessReview

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.