Dün gece uyumadan hemen önce kısa bir instagram turu yaparken kuzenimin bir paylaşımına rastladım. Muhtemelen İstinye civarlarından çekilmiş, çok hoş bir boğaz fotoğrafı. Altına da yorum yazmış. Buraya kadar her şey çok normal değil mi? Aslında bundan sonrası da gayet normal. Yazdığı yorum da son derece güzel. Gel gör ki yorumdaki tek bir cümle uykumu kaçırmaya yetti.
Cümlenin aynısını yazmayacağım, özetle diyordu ki; geçmiş geçmiştir, bizler bugün aldığımız kararlarla yarınımızı şekillendiriyoruz.
Anında kafamda kocaman bir soru işareti!
Öyle mi acaba?
[highlight]Ya da şöyle soralım; aldığımız kararların ne kadarı kendi irademizle alınmış olabilir?[/highlight]
Yani basitçe bu kararlar gerçekten de bize mi aitler?
Bugün kitap alırken, kırmızı ışıkta karşıya geçmeme kuralına uyarken/uymazken, siyah giyinmeyi seçerken, erken kalkarken, antikalar biriktirirken, sevgilinden ayrılırken, istifa ederken, okulu yarıda bırakmayı seçerken, arkadaşına hediye alırken… Ve daha nicelerinde… Ne kadarı öz kararımız dersiniz?
Spinoza diyor ki, biz insanlar isteklerimizin ve seçimlerimizin bilincindeyiz ancaaaakk o seçimlere ve isteklere neden olan “şey”lerden haberimiz yok. Haydaaaa!!
Matrix’te Neo kırmızı hapı seçtiğinde bu gerçekten onun kararı mıydı, yoksa Morpheus ona hapları uzattığında Neo seçimini çoktan yapmış mıydı?
Şimdi size beni daha da düşündüren bir deneyden bahsedeceğim. Bir deneği beyin tarayıcısı içerisine sokup eline verdikleri tuşu rastgele basmasını istiyorlar. Tuşa bastığı an ile tuşa basmaya karar verdiği an takip ediliyor. Sonuç ise şaşırtıcı! Deneğin tuşa basmasından 6 saniye önce beyninin zaten bu kararı aldığı ortaya çıkıyor.
Bir başka deney de 1980’lerin başında, Amerikalı nörolog Benjamin Libet tarafından yapılıyor. Libet, deneklerden, seçtikleri bir parmağı kaldırmalarını istiyor ve bu arada da deneklerin beyinlerinde oluşan sinyalleri inceliyor. Sonuç yine şaşırtıcı; deneklerin seçimlerini yapma anından hemen önce, parmaklarını hareket ettirmek için beyinlerinde ilgili hücrelerin harekete geçtiğini gözlemliyor.
Peki bilincimizin dışında aldığımız bu kararları belirleyen şey ne olabilir derseniz iki seçenek çıkıyor karşımıza; geçmiş ve deneyimler.
Kısacası dün yaşadığım şey bugün otobüse mi taksiye mi bineceğimi, sigarayı bırakıp bırakmayacağımı ya da kendime mavi bir pantolon alıp almayacağımı belirliyor. Kontrol tamamen dışımızda mı yani?
Spinoza bununla ilgili diyor ki; yapabileceğin en iyi şey özgürlük rüyasından uyanıp eylemlerinin nedenlerini iyi tahlil edebilmek. Farkındalık bizi ne kadar kurtarır bilemiyorum ancak bir sonraki eyleme işimizde bize fayda sağlayabilir.
Konunun devamını size bırakıyorum. Bu hafta sonu kafalarımız biraz karışık olabilir, olsun kafa karışıklığı her zaman iyidir
Yazan : Tuğçe Güçnar Kengil