Sorgulamak nedir diye sorarak başlamak lazım belki de.. Sorgulamak, eleştirel düşünebilmektir. Sorgulamak, soru sormaktır. Sorgulamak, her şeyi olduğu gibi kabul etmemektir. Sorgulamak, merak etmektir. Sorgulamak, aykırı olmayı göze almaktır. Sorgulamak, en önemlisi, yaşayacağınız hayatın kurallarını kendinizin koymasıdır.

Ailesinin, toplumun, çevresinin, arkadaşların değerlerini ve inançlarını olduğu gibi kabul eden, içselleştiren kişi sorgulamaz. Sorgulamadan, olduğu gibi ne duyduysa, çevreden ona ne verildiyse kabul eder. [highlight]Sorgulamayan kişi, sünger gibidir.[/highlight] Etrafındaki sıvı ne olursa olsun, onu emer. Kendi bünyesinin bir parçası haline getirir. Sorgulamayı öğrenmiş hatta, bunu alışkanlık haline getirmiş kişi, etrafındaki Dünya’ya eleştirel ve meraklı gözlerle bakar.

Bugün belki bu yazıya Sorgulamak Nedir? yazdığınız için rastgeldiniz. Bu bile bir başlangıç noktasıdır.

Sorgulamak, Samimi Düşüncenin Başlangıcıdır.

Sorgulamak samimi düşüncenin başlangıcıdır diyorum çünkü, sadece ve sadece ona verilen hazır cevapları kabul etmeyen kişi, kendi cevaplarını bulabilir. İçinde yaşadığımız Dünya’nın sadece güzelliklerden, iyiliklerden ibaret olmadığını her olgunlaşan kişi er ya da geç öğrenir. Dünya ve bu Dünya’nın insanları, iyi olabildikleri gibi çok zalim, çok gaddar, çok acımasız ve düşüncesiz de olabilirler. Aynı şekilde, bu Dünya, içinde yaşayan insanlara her zaman doğru şeyler öğretmez. Doğduğumuz günden bu güne, bize öğretilenlerin arasında büyük yanlışlar da vardır. İşte sorgulayan insan, ona ait ve ona özel olan “kafasını” kullanır. Bu kafayı kullanır ve ona verilen her hazır cevabı kabul etmez! Kendi doğrusunu kendi bulacağı bir yolculuğa başlar. Sorgulamak Nedir, diye soruyorsanız işte cevabı budur.

Sorgulamak, insanın hayata ilişkin kendi cevaplarını keşfetmesidir. Başkalarının doğrularına göre değil de kendi doğrularına göre yaşayan insan, mutlu bir hayatın ilk ve en önemli adımını atmış olur. Uzun yıllar sosyoloji ve psikoloji çalışmış birisi olarak bu konudaki kesin gözlemim, sorgulamayı, özgün düşünceyi, kendi doğrularını arayıp bulmayı alışkanlık haline getirmiş insanların çok daha mutlu ve dengeli hayatlar yaşadıkları yönündedir.

Yazan : Ozan Dağdeviren