Can DÜNDAR bu yazısını 1997’de yazdı. Ama ne yazık ki geçerliliğini hala koruyan ve üzerimizden atamadığımız çoğu ifadesini birebir yaşıyoruz. Yazıyı hatırlatmak, okumayan ziyaretçilerimize okuma fırsatını vermek istedik… Sevgili Ata’m, sana son mektubu geçen 10 Kasım’da yazmış ve “Kusura bakma, izindeyiz. O yüzden kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık işler yapamadık.” demiştim. Bunun mahcubiyetiyle olsa gerek, bu yıl 10 Kasım yaklaşırken izinden döndük ve senin için çok önemli birşey yaptık: Hani zamanında seni kapak yapan Time dergisi vardı ya; ulusça seferber olup O’nun “Yüzyılın Adamı” anketine oy yağdırdık.
Şimdi sıkı dur, müjde geliyor:
Artık sen bu yüzyılda yetişen en iyi bilim adamısın Atam…
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” demiştin ya…İşte ilimse ilim, fense fen… Verdik oyları, yaptık Atamızı fenin kralı… Oylarımız sayesinde Einstein’ı bile solladın. Sözünü dinleyip 75 yılda bir Einstein çıkaramadık; elin oğlu Mars’a gitti, İnternet’i açıp bakamadık, ama bir tuşa basıp seni alim yaptık.
Bitmedi.
Sen aynı zamanda yüzyılın yetiştirdiği en iyi sanatçısın da…
Elvis’in 4 bin oyu var, senin 14 bin… Bob Dylan’la çekişiyorsun. “Türk müziği evrensel müzik içinde yerini almalıdır.” demiştin. Aldı işte… Sanatta da ülkemizi birinciliğe yükselttik Atam… sayende…
Spor kategorisi olmadığından seni orada yarıştıramadık, ama “girişimciler”de Yeni Yüzyıl’dan Bili Gates’i solladık geçtik Atam… Devlet adamları listesinde Hitler’i denize döktük.
“Türk öğün, çalış, güven” sözünü tuttuk. Seninle öğündük, oy vermeye çalıştık ve Time’a güvendik. Sonuç muhteşem oldu:
Bir Türk’ün dünyaya bedel olduğunu yedi düvele gösterdik…
Dünya şaşkın.
Muhtaç olduğumuz kudret, internetteki oylarımızda mevcutmuş meğer…
***
İzindeyiz Atam,
“Köylü milletin efendisidir” demiştin, onları Cumhurbaşkanı yaptık.
Yücelttiğin kadınları başbakan yaptık.
“Sanatsız kalan milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” dediğin için şairden başbakan yardımcısı yaptık.
Seni sevmeyenleri iktidara getirip zorla en büyük hayranın yaptık.
Bu yıl kuvvacılara özenip çetecilik yaptık. O çetelerle kanunsuz işler yaptık. Sonunda Susurluk’ta kaza yaptık.
Sonra o çeteleri ezmek için yine senin resmini taşıyarak 1 dakikalık eylemler yaptık. Gösterişli yürüyüşler, kansız müdahaleler, göstermelik yargılamalar yaptık.
* * *
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık Atam…
Bir dolu klip, bir sürü beste yaptık senin için… Nutkunun eşliğinde dans etmek mümkün artık. Anıtkabir’in Kral’da çıkıyor ikide bir… Cumhuriyetini Mahsun kutluyor(uz).
Balolar yaptık uğruna, tehdit değerlendirmeleri, brifingler ve reklam filmleri yaptık. Ateşli tartışmalar, boy boy heykeller, renk renk tablolar yaptık.
İşsizler için stadyumlarda sınav yaptık. Sevgililere zina baskını, genç kızlara bekaret kontrolü, gözaltındakilere işkence yaptık. Baskı yaptık üniversitelere; hücre evlerine baskın yaptık. Her köye cami, her kente genelev yaptık.
Ama toprak reformu yapamadık Atam. Üretimde patlama, sağlıkta devrim de yapamadık. Ülkeni bir hukuk devleti yapamadık. Eğitimi çağdaş, ezanı Türkçe yapamadık. Köylere okul, kentlere hastane, yoksula barınak, evsize ev yapamadık. Bol bol yolsuzluk ve epeyce savaş yaptıysak da yurtta ve dünyada; bir türlü sulh yapamadık.
Ama Trabzon’u Akdeniz’de sanandan başbakan yaptık.
Cehaleti iktidar yaptık da, düşünceyi özgür yapamadık.
İnternette sörf, borsada spekülasyon, Sivas’ta katliam yaptık; lakin demiryolu yapamadık. O yüzden ülkemizi trafik kazalarında ve çocuk ölümlerinde birinci yaptık.
Sonra senin için anma pulları, anma günleri yaptık. Okullara Atatürk köşeleri yaptık, yakalara Atatürk rozetleri taktık. Ama bir film yapamadık senin için Atam, adını taşıyan havalimanının dış hatlar terminalini de yapamadık.
Adına ödül koyduk, vermeye değecek adam bulamadık.
Ama her açığımıza seni yama yaptık Atam… Sen bizim sanatçımız, alimimiz, girişimcimiz, sporcumuz oldun. Ruhlarımızdan aşağılık kompleksini kovdun.
“Getir dudaklarını bir bir alnımıza koy/Dağlansın ateşinle bu soy/ Oy Atatürk oy…”
İşte sana söz; gelecek yıl bunun iki katı oy vereceğiz.
Evde elektrikler kesilmezse, rakiplerinin iflahı kesilecek.
Rahat uyu Atam; çünkü o zaman biz de izinde, rahat uyuyoruz!
Yazan : Can DÜNDAR – 1997
Keşke böyle olmasaydı keşke… biz olarak türk milleti olarak heryere yazsaydık adımızı… ama beynimize kazınmak istenen okadar aptal senaryo varki ve bunların silinmesini istemeyen o kadar çok kişi var ki atam üzgünüm… biz herkesi değişime çağırıyoruz ama hiç kendimiz değişemiyoruz..
Diline sağlık can bey nasılda döktürmüşsün helal olsun seni doğuran anaya
Gerçekten harika bir yazı.
Atam bu hale getirdik işte ülkeyi.. Sen bıraktıgında nasıldı şimdi nasıl..