Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

blank
  1. Anasayfa
  2. Öğrenebilmek için Hata Yapmak Neden Kıymetlidir?
Genel

Öğrenebilmek için Hata Yapmak Neden Kıymetlidir?

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 6 dk okuma süresi
71 0

Başarının yaşamda kolayca meydana gelen bir durum olduğunu varsayma eğilimindeyizdir. Ancak, başarısızlık kaçınılmazdır. Üstelik başarısızlık bir son değil, yalnızca öğrenme sürecindeki bir adımdır. Çıkarılması gereken önemli ders ise, başarısızlığa yol açan hataları tekrar etmemektir.

Geçtiğimiz yıllar içerisinde, büyük şirket yöneticileri inovasyonun teşvik edilmesinde, başarısızlığın rolüne dikkat çekmeye başlamıştır. Çünkü herkesin bir noktada başarısız olması kaçınılmazdır. Bu nedenle, dünyaca ünlü işletme danışmanı Rita McGrath’e göre nasıl başarısız olacağını öğrenmek en iyisidir. McGrath, bu durumu “akıllı başarısızlık” olarak nitelendirmektedir.

McGrath, akıllı başarısızlığın, bisiklete binmek veya yüzmeyi öğrenmek gibi öğrenilebilir bir yetenek olduğunu öne sürmektedir. Bir yetenek olarak akıllı başarısızlığın; dikkatlice planlanmış olması, büyük riskler alınmaması, dezavantajların kontrol altında tutulması ve öğrenilen sonuçların paylaşılması gibi özellikleri bulunmaktadır. Bu dört özelliği dikkate almak, başarısızlıktan ders almamız için yeterli değildir. İşler ters gittiğinde öğrenme yeteneğimizi engelleyen birçok faktör vardır.

[box type=”shadow” ]“Başarısızlık, yeniden ve bu kez daha zekice başlama fırsatıdır.” – Henry Ford[/box]

İş hayatında inovasyon, ayakta kalmak için bir anahtardır. Hızla değişen bir çalışma ortamında sürekli olarak yenileşmek, trendleri takip etmek bir zorunluluk halini almaktadır. Başarısızlık ise yenilik yapmayı öğrenme yolunda değerli ve güvenilir bir eğitmendir. Başarı sihirli bir şekilde gerçekleşmemektedir. Aksine, uzun bir başarısızlık ve yenilikler deneme yolculuğunun bir sonucudur. CEO Daniel Epstein, bunu şu sözlerle özetlemektedir: Başarısızlık tuhaf bir kelime. Yaptığım işleri başarısızlık olarak görmüyorum. Bir problemi çözmenin doğal evrimi olarak görüyorum.”

Günümüzde sınıflardan, toplantı odalarına kadar her yerde başarısızlıktan nasıl ders alınabileceği keşfedilmektedir. Başarısızlık, inovasyonun doğal bir parçası olarak görülmektedir. Silikon Vadisi, başarısızlığın kutlandığı yenilikçi bir topluluğun en iyi örneğini oluşturmaktadır. “Hızlı başarısız ol, sık sık başarısız ol” Silikon Vadisi’ndeki yöneticilerin ve çalışanların iş yaşamlarındaki felsefesini özetler niteliktedir. Sürekli denemenin ve bu yolda başarısız olmanın, yenilikçi fikirlerin geliştirilmesinde büyük rol oynadığını kabul etmektedirler. Tasarım süreci tekrarlayan akıllı başarısızlıkları içermektedir. Bu süreçte, önce yeni bir fikir test edilmekte, ardından aksayan yönler düzeltilmekte ve fikri iyileştirme çalışmaları yapılmaktadır. Bu, sürekli olarak tekrarlayan doğal bir döngüdür.

Dışarıdan bakıldığında Silikon Vadisi, büyük başarıların kaynağı olarak görülmektedir. Ancak yazar Michael S. Malone’nin dediği gibi, “birçok başarısız fikrin yattığı dev bir mezarlığı” daha çok andırmaktadır. Silikon Vadisi’nde üretilmiş ve kurulmuş her başarısız ürün veya şirket, kollektif belleğe ders olarak yerleşmektedir. Silikon Vadisi sakinleri, başarısızlığı küçümsemek yerine ona saygı duymaktadırlar. Bu nedenle Silikon Vadisi’nde “Ölülerin Günü” etkinlikleri düzenlenmektedir. Bu etkinlikler sırasında, başarısız olmuş birçok şirket ve ürünün iş planlarını onurlandırmak için iki yüzden fazla şirketin çalışanları bir araya gelmektedir.

Özetlemek gerekirse başarıları dünyaca kabul edilmiş organizasyonlar, başarısızlıkları tespit edip analiz etmenin ötesine geçmekte; öğrenme ve inovasyon amacı ile akıllı şekilde başarısızlığı üretmeye çalışmaktadır. Bu durum, kuruluşlardaki yöneticilerin başarısızlıktan hoşlandığı anlamına gelmemektedir. Ancak başarısızlığı, denemenin gerekli bir yan ürünü olarak kabul etmektedirler. Bunun yanı sıra, büyük bütçeler ayırarak deneyler yapmak zorunda kalmamaktadırlar. Genellikle küçük bir deneme, yeni bir tekniğin provası veya simülasyon yeterli olmaktadır. Böylelikle, akıllı başarısızlıkları göze alarak ileride çok daha büyüklerinin yaşamanmasının önüne geçebilmektedirler.

Kaynakça: VizyonerGenc.com

Anjum, R. L., & Mumford, S. (2018). Learning from Causal Failure. Oxford Scholarship Online.
Keene, K. (2018). Sparking Innovation from Failure. 10 Perspectives on Innovation in Education, 122–133.
McGrath, R. (2018). Failing by Design – Making the Most of Intelligent Failures. https://vimeo.com/249556203 adresinden erişildi.
Spence, R. (2016). Here’s How Silicon Valley Shares The Collective Wisdom Learned From Failures. https://business.financialpost.com/entrepreneur/fp-startups/heres-how-silicon-valley-shares-the-collective-wisdom-learned-from-failures adresinden erişildi.
Vinck, D. (2017). Learning Thanks to Innovation Failure. Critical Studies of Innovation, 221–239.

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.