Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim forumu misyonu taşıyan kendinigelistir.com sitesi Özgür Şahin tarafından hayata geçirilip, geliştirilmektedir. © 2024. Tüm hakları saklıdır.

blank
  1. Anasayfa
  2. Özgüven Geliştirme
  3. Özgüven eksikliği ve çözüm yolları!

Özgüven eksikliği ve çözüm yolları!

Özgür ŞAHİN Özgür ŞAHİN -

- 11 dk okuma süresi
41 58

Merhaba Tülay Abla, yaklaşık bir kaç haftadır yazdıklarınızı takip ediyorum. Sizin birkaç tane yazınızı okudum ve gerçekten çok anlamlı buldum. Yazdıklarınızda haklı olduğunuzu gördüm ve daha sonra yazılarınızın altındaki birazcık da olsa özgeçmişinizi okuyunca, size bir mail göndermek istedim…

Ben 20 yaşındayım. 17 sene Türkiye’de yaşadıktan sonra Avrupa’ya babamın yanına geldim. O, yıllardır Avrupa’da yaşıyordu. Daha önceki yıllarda senede bir kere izne geldiği zaman kendisini görürdüm. Son 5 yıldır işlerinin yoğunluğundan hiç izne gelememişti.  Ben babamın isteği ile buralara geldim. Buraya geldiğim ilk günden beri babamın yanında çalışıyorum. Daha sonra hem okul hem işi birlikte yürüttüm.  Bambaşka bir ülkeden bambaşka bir ülkeye geldim tam 17 yaşında. Tam  ergenlik çağımda. Tam bir şeyleri görebilme çağında. Ne yazık ki bu çağımda bu güzel yaşımda ben dil öğrenmek zorundaydım. Anneme ve kız kardeşime sahip çıkmak zorundaydım ve hiç tanımadığım sadece iyi olduğunu tahmin ettiğim bir adamla, babamla yaşamak zorundaydım. Babamla çok sorunlarım oldu. Bize karşı çok haksızlıkları oldu. Bunları hep düşündüm, hep düşündüm, boş veremedim gecelerce uyuyamadım. Kendime çok kahrettim niye böyle diye. Çok emek verdim, çok çalıştım. Akranlarım gezip dolaşırken, kız arkadaşları varken ben çalışmak zorundaydım. Çalışmakla kalsa iyi, babam gibi bir adamla uğraşmak zorundaydım. Beni çok mahvetti. Onunla yaklaşık iki buçuk sene çalıştım. Hayatımda geçirmiş olduğum en kötü dönem buydu diyebilirim. Tamam önceden geçirmiş olduğum kötü dönemler de vardı ama bu babamla olan sorunlarım beni çok üzdü. Bunları başkaları  yapsa üzülmeyecektim ama babam yaptı. Bu olaylardan sonra psikolojimde çökme hissediyordum. Bundan üç ay önce bir psikologa gittim. Bu tedavi halen sürüyor. Bu tedavi bana çok şey kazandırdı ama dil yetersizliğinden dolayı kendimi iyi anlatamadım. Benim kendimle ilgili şikayetleri şunlar;

–  Özgüven eksikliği
–  Kendini eksik hissetme
–  Gelecek kaygısı
–  Çekingenlik
–  Çok sık olmasa da uykusuzluk

Arada bir bile olsa başarılarım oluyor ama bunları hemen unutuyorum,  belki de hatırlamak istemiyorum. Özgüvenim iyi olduğu zaman diğer korkularımı pek yaşamıyorum. Ama bu durum devamlı olmuyor. Bütün amacım özgüvenimi yerine oturtmak ya da daha doğrusu bir daha gitmeyecek mişcesine kazanmak istiyorum. Çok çaba sarf ediyorum ama bazen çok yoruluyorum. Tamam diyorum, bitti diyorum. Tabiri caizse nefes nefese kalıyorum. Sizce ben hep böyle mi gideceğim yani kendisine özgüveni arada bir  gelen, bazen kendisini küçük hisseden, bazen  iyi hisseden gelecekten çoğu zaman kaygısı olan, bir kız arkadaşı olmadığında üzülen olunca sevinen kısacası pozitif düşünmeyi tam öğrenememiş biri mi olacağım?

Size sorunlarım ile ilgili küçük bir özet çıkarttım. Umarım bana bir cevap yazarsınız. Yazarsanız çok mutlu olurum. Sorunlarımı  doğru yazmaya çalıştım çünkü önerileriniz benim için altın değerinde olacaktır. Cevap verseniz veya vermeseniz de size çok teşekkür ediyorum çünkü bu mailli yazmak bile bana bir şeyler kazandırdı. Tabii ki burada yazacağınız yazı benim bir anda bütün sorunlarımı çözmeyecek ama şimdilik bana yol gösterecektir. Şimdilik diyorum çünkü ben İstanbul’a gelip sizden  profesyonel yardım almak istiyorum. Bu konuda da beni aydınlatmanızı rica ediyorum.

Saygılar

Rumuz: Sıradan bir vatandaş

Sevgili arkadaşım,

Mutlu olmak için değişimi göze alman beni çok heyecanlandırdı. Bu kadar genç yaşta sorunları ile yüzleşmeyi göze alan çok az kişi var. Değişimin gerektiğini farkında olman bile bir başarı.

Özgüven

Babanla ilgili sorundan başlayalım; Bizler en büyük travmalarımızı çoğu kez çocukluğumuzda alıyoruz. Hani psikologlar tedaviye başlarken önce çocukluğuna inmek ister ya. Çocuklukta ve gençlikte yaşananlar hayatımızı belirliyor. Yani aile büyüklerinin yaptıklarından etkileniyoruz. Çünkü onları mükemmel olarak görüyoruz ya da görmek istiyoruz. Oysaki onların da çok yanlışlar yapabileceklerini kabullenmemiz gerekli. Babana biraz dışardan bakmaya çalış. Onun yaşadığı koşullar neydi acaba? Babanın annesinin ve babasının ona verdiği eğitim yeterli miydi? Baban, anne ve babasından ne kadar sevgi görebildi acaba? Babanın çocukluğu nasıl geçti acaba? Kazandığı kötü davranışları kimden öğrendi acaba? Ona yardımcı olan oldu mu acaba?

Eğer bunların cevapları babanı haklı çıkarıyorsa bence ona kızmak yerine ona yardımcı olmalısın. Hatta onu koruma altına almalısın. Eğer bu şartların hepsi iyi idi de baban kötüyse o zaman babanın içindeki kötü ruh onu yenilgiye uğratıyor demektir. Şimdi sana bir anektot yazmak istiyorum:

Amerika’da yapılan bir araştırma sırasında ilginç bir aileye rastlamışlar. Hemen incelemeye almışlar. Baba adam öldürmüş ve uyuşturucu kullanmaktan ve satmaktan hüküm giymiş ve cezaevinde. Adamın iki tane oğlu var. Büyük oğlu kendi gibi aynı suçlardan cezaevinde yatmakta. Küçük oğlu ise dürüstlüğü ile ün salmış ünlü bir avukat. Önce cezaevindeki oğulla gidiyorlar. Neden böyle bir hayatı seçtiğini soruyorlar. Şöyle cevap veriyor;
“Babam da cezaevinde. Onu örnek aldım kendime. Başka çarem var mıydı?” diyor. Ünlü avukata aynı soruyu soruyorlar; “Babanız ve kardeşiniz cezaevinde siz nasıl oldu da bu kadar ünlü bir avukat oldunuz?” Avukat şöyle bir cevap veriyor;

“-BAŞKA ÇAREM VAR MIYDI?”

Sevgili arkadaşım eğer babanın yanlışlarına takılır kalırsan ileride sen de babana benzeyen biri olarak yaşarsın. Ama amacın hikayedeki gibi ünlü avukat olmaksa çok çalışman gerekiyor. Sen de zaten değişmek istediğini açık yüreklilikle ortaya koydun. Babanı ailenin bir büyüğü olarak kabul edip gerekli saygıyı göstermeni tavsiye ederim. Ama senin yolun babanın yolu değil. Mücadele edip özgüvenini kazanman gerekiyor. Peki onu nasıl kazanacağım diye soruyorsan. İnsan mutsuzluğun nedenini bilmeden mutlu olamaz. Seni mutsuz eden her olay veya insanı tanıdığın zaman kendini de tanımış olacaksın. Özgüvenin temel taşı kendini tanımaktır. Özgüven  öğrenilebilen bir duygudur. Öğrenmeye kendini tanıma ve kendine yatırım yapmakla başlayabilirsin. Senin de dediğin gibi bütün sorunları burada iki satır yazıyla çözemeyiz. Ama en azından bana yazman bile değişim için adım attığını gösterir. Profesyonel yardım konusunda elimden geleni yaparım. Denizyıldızlarını bilir misin?

Adamın biri sahile vurmuş binlerce denizyıldızını güneş doğmadan denize atmak için kan ter içinde yere eğilip bir denizyıldızını alıp denize fırlatıyormuş. Uzaktan kendisini izleyen ama ne yaptığını bir türlü anlamayan bir yazar gelip ne yaptığını sormuş; “Birazdan güneş doğacak. Eğer bunları denize atmazsam hepsi ölecekler” demiş. Yazar çok şaşırmış; “İyi ama burada binlerce denizyıldızı var. Hepsini atamazsın ki, ne fark eder?”. Bir yandan da denizyıldızlarını denize atmakla uğraşan adam eğilip yerden bir denizyıldızı alıp onu denize fırlatırken kendisini dikkatle izleyen yazara; “Bak bu denizyıldızı için fark etti. O yaşama döndü” demiş. İşte ben de bu hayatta kaç tane denizyıldızı kurtarabilirsem o kadar  mutlu olacağım.

Sevgiler
Tülay Bilin / 04.02.2007

Tülay Bilin kimdir?
Tülay Bilin çok uzun yıllar Hürriyet Gazetesinde çalıştıktan sonra, Nisan 2006‘ya kadar Dünya Gazetesinde İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalıştı. Uzun yıllardır kişisel gelişim konusunda aldığı eğitimleri 10 yıldır profesyonel olarak çevresiyle paylaşmaktadır. Şirketlere verdiği eğitimler devam etmektedir. Ayrıca kişisel olarak sorunlarını çözmekte zorlananlar için de yüz yüze görüşmeler yapmaktadır.

Özgür ŞAHİN

Türkiye'nin en büyük kişisel gelişim sitesi olan kendinigelistir.com projesinin sahibidir. 2006 yılından bu yana #kişiselgelişim alanında birçok yeniliği bünyesinde bulundurduğu sitede "beden dili, iletişim teknikleri, başarı hikayeleri, motivasyon teknikleri, özgüven gelişimi" gibi bir çok ana tema üzerine yazar, çizer, karalar, öğretmeye çalışır.

İlgili Yazılar

58 Yorum

  1. blank
    kenan - -

    allah hepimize yardım etsin bazen gendine güvenir yola cıkarsın yanındaki arkadasın güvenini sarsar tam bizeler yapmak isdersin gendini ıspatlamak icin urasılgen biri gelir karamsallık sokar aklına bun lar heryerde sorun bunlardan nasıl gurdulucaz cok büyük bi sorun bunlar bazen bi güzel yuva yıkılır bazense tm güzeli yasıcan an yok olur neyse bu hastalıkdan nasıl gurduluruz bi akıl nasıl bi dokdor gölmeli bu hasdalı yasayanı yardıma ihdiyacım var

  2. blank
    rabia şanlı - -

    bende aynı sorunlar yasıyorum yapabılecegımi bildigim halde bır cok seyı yapamıyorum acaba baskalrı ne der korkusdu var surklı ve artık bı cozum bulmak ıstıyorum

  3. blank
    ebruli - -

    merhaba 1.5 yıldır evliyim ve eşime karşı güven eksikliğim var bi çok yalanını yakaladım neyin doğru neyin yalnış söylediğini anlayamıyorum. sürekli oumlu yada olumsuz bi açıklaması var.pisk. gittim çok üstüne varmayın yalan söylemesinde sizinde etkiniz var dedi napmam gerekiyor? çözüm yok sorun çok yardımıcı olursanız sevinirim ii günler

  4. blank
    yasemin - -

    merhaba,ben bu problemle ilgili çok büyük kaygılar taşıyorum.çok otoriter bir ailede büyüdüm.babam bana hiç vurmadı ama en ufak bir hareketimde bile hep azarlıyordu.mesela misafirlikte bir ortamda çok güldüğümü gördüğü zaman resmen gözleriyle dövüyordu beni.eve gidince bana kızacak diye korkuyordum.eve gidene kadar hayat tek kelimeyle bana zehir oluyodu.evlendim.şimdi bile hala bazen eskisi kadar olmasada psikolojik baskısını hissediyorum üzerimde.
    evliliğimde de eşimin ailesiyle bu yüzden problemler yaşıyorum.rahat davranamıyorum.eşimin ailesinin bulunduğu bir ortama girdiğim zaman çok kasılıyorum.rahat olamadığım için de bana daha mesafeliler.bu beni çok yıpratıyor ve kendimi değersiz hissettiriyor.kendimi onların yakın davrandıkları yaşıtlarımla kıyaslıyorum hep(diğer gelinlerle).kendimde hep eksiklik arıyorum.hep onları izliyorum.nasıl davranıyorlar.nasıl konuşuyorlar.eve gelince çok kötü oluyorum. hep kendime yükleniyorum.böyle davranmamalıydım,öbürleri gibi davranmalıydım diye.ve neticede sabahlara kadar uyuyamıyorum.aklıma beni sevmedikleri gelince canım acıyor.onlarda bana karşı umursamaz davranıyorlar.hatta bazen sanki yokmuşum gibi davranıyorlar.herkes mutlu,kahkahalarla sohbet ederken ben orada ölmek istiyorum.daha da çok kitleniyorum.onları hayatımdan çıkarmayı düşündüm ama bu pes etmek demek olacaktı.kendime saygımı büsbütün yitirecektim.ve bu düşüncelerle tam 5 yıl geçti.5 yıldır onlara kendimi kabullendirmeye çalışıyorum ama çoğu zaman başaramadım.psikolojik destek almayı düşündüm ama gittiğim doktorlar derdimi bile tam olarak dinlemeden ilaç tedavisine yönlendirdiler beni.bazen kendime çok yüklendiğimi düşünüyorum.örneğin üniversite hayatımda çok arkadaşım olmuştu.çok sevilen biriydim.bazı ortamlarda çok rahatım.ama eşimin ailesinin ortamına girdiğimde çok tutuğum.sizce bu onların tutumlarındanmı kaynaklanıyor yoksa sorun gerçekten bende mi? çok çaresizim.onların yanındayken kendimden nefret ediyorum. lütfen yardım edin… teşekkürler…

  5. blank
    NERES - -

    ben 22 yaşındayım üniversite mezunuyum.hep okuyup biyerlere gelmek herkesin karşısında dimdik durmak istedim belki de diplomamın arkasına sığındım bilmiyorum.sanki olup biten herşey aleyhime gibi.soru çok cevap yok.ben özgüveni yüksek bi insandım birkaç seneye kadar ama kaybettiğimi anladım.herşeyin bisebebi var hepimizi inciten kıran önemsiz hissettiren şeyler oluyo bide relax biri değilseniz çok etkileniyosunuz.sadece ağlamak istediğinizde ağlayın tutmayın kendinizle konuşun ya da susun kağıda birşeyler yazın.elinizden bir şey gelmiyosa sırlarınız varsa kendinize bile itiraf edemedikleriniz varsa anlatacak ve anlıcak kimseniz yoksa hiç çekinmeden profesyonel birinin sizi çözmesine izin verin.ben öyle yapıcam

  6. blank
    seyda - -

    Keşke bu halimden beni kurtaracak biri olsa keşke ben terapi verebilsem insanlara durumu olmayanlardan para bile almazdım inanın kamser hastalarında bile yoktur bu yaşama zorluğu hergun bi şeylerle mücadele halinde olmak çok zor ve ben çok uçarı biriydim lisede çok şımarık ve ağzıma geleni soyleyebilen ozguveni tavan yapmış biriydim ne oldu da herşey tersine dondu anlamış değilim neyse Allah hepimize yeniden hayırlısıyla yaşama sevinci kendimizi tanıyıp sevebilme sayabilme fırsatı versin inşallah

  7. blank
    Emin - -

    Özgvüven geliştirme başlığı altındaki yazıları 7. sayfadan geriye doğru gelerek zaman zaman açıp okuyorum.Birçok not aldım ve buraya kadar geldim.5. sayfanın ortalarından itibaren yazılar birbirini tekrar etmeye başlamıştı ki bu yazıya vardım.Kesinlikle Tülay hanım bir kez daha mükemmel açıklamalarda bulunmuş.Buradaki yazılar, kendi içsel konuşmalarım, kendimi tanıyıp sevmem beni özgüven konusunda çok yukarılara çıkarttı.Hatta son 2-3 haftadır dikkat ediyorum da ben bu problemi aştım.Yine de arada sırada açık okumak için bu yazının linkini de not aldığım dosyanın içine koyuyorum.

    Teşekkürler.

  8. blank
    Bilgehan Kara - -

    17 yasındayım. hiçbi yerimi tam hissetmıyorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.