“Uyku düzeni” artık en büyük sorunlarımızdan biri. Özellikle iş hayatını yoğun ve stresli geçirenlerin uyku düzeninin de bozulması başka hastalıkları kapmasına sebep olabiliyor. Düzenli, dengeli ve sağlıklı bir yaşam için uyku düzeni oldukça önemli. Zinde bir beyin için en büyük gereklilik iyi bir uyku.. Peki uykumuzu düzene sokmak, uyku düzenini sağlamak için tam olarak neler yapmalıyız?

Uyku, organizmamızın kendini onarabildiği, enerji topladığı yani dinlenebildiği zamandır. Zamanımızın neredeyse 3’te 1’ni alan uyku sadece vücudumuzun değil aslında ruhumuzun da dinlendiği bir periyottur.

Uykusuzluk ya da düzenli uyumamak kişinin günlük yaşantısında tahmin edebildiğiniz gibi problemlere yol açmaktadır. [highlight]Uykusunu alamamış bir kişi; gün içinde yorgun, gergin, bitkin, stresli, huzursuz, sıkıntılı ve tabi ki verimsiz, mutsuz olabilmektedir.[/highlight] Uykuya doymayan kişi, gerek iş yaşantısında gerek sosyal yaşantısında sinirli, alıngan ve uyumsuz olabilmekte ve kişinin bireysel başarısı düşmektedir.

Uyku düzeni ile ilgili yaşanan sıkıntılar çoğu zaman yaşantımızda sahip olduğumuz alışkanlıklarla yakından ilgili olabilir. Sağlıklı bir uyku düzeni için günlük yaşantımızda dikkat edebileceğimiz püf noktalar ile düzenli bir uyku ve sonrasında verimli bir gün yaşamak mümkün!

Uyku düzeni kurabilmek için dikkat edilebilecek püf noktalar

1) Öncelikle uyku düzeninizi gözden geçirmeniz, kendinizi gözlemlemeniz ve uyku düzeninizle ilgili değiştirmek istediklerinizi belirlemelisiniz. Bu yazıyı okuduğunuza göre ilk adımı gerçekleştirmişsiniz demektir.

2) Yatak, saatlerce televizyon seyretmek, bilgisayarda-telefonda vakit geçirmek, ders çalışmak, yemek yemek ya da uzun sohbetlere girmek için değil uyumak içindir. Bu tarz eylemleri yatakta yapmak uykunuzu kaçırabilir ve kafadaki yatak kavramını bozabilir. Yatak uyumak içindir.

3) Ne kadar az ya da çok uyunursa uyusun düzenli bir uyku düzeni için sabah belirli bir saatte uyanmak. Sabah aynı saatte kalkmak biyolojik saat ayarlamamız için en büyük yardımcıdır. Özellikle uyku düzenini kurmaya çalışırken akşam aynı saatte yatmak ilk etapta sıkıntı olabileceği için en azından aynı saatte uyanmaya çalışmak gerekir.

4) Sabah uyanma saatini ayarladıktan sonra yavaş yavaş yatış saatini daha erkene kaydırmak. Yatış saatini en azından bir önceki günden 15 dakika önceye almak. Ortalama bir yetişkinin günde 7-8 saat kadar yatması yeterli uyku olarak belirtilmektedir. Buna göre birkaç gün yatış saatinizi 15’er dakika öne aldığınızda bu ortalamayı yakaladığınızda o günkü yatış saatinizi standart yatış zamanınız olarak belirleyebilirsiniz.

5) Kendinizi uykuya hazırlamanızı sağlayacak bir aktivite bulmak. Bedeninizi gevşetecek, ruhunuzu dinlendirecek bir aktivite! Ilık bir duş, ılık bir bardak süt, sakin ve hafif bir müzik, ilginizi çeken bir kitap uykuya geçiş için size yardımcı olabilir. Televizyon izlemek, bilgisayarda oyun oynamak bu gevşetici aktiviteler içine girmez, dikkatinizi daha diri tutup, daha uyanık olmanıza neden olur, uykudan uzaklaştırır.

6) Uykunuz gelmeden yatağa geçmemek. Yatağa geçip saatlerce dönüp duracaksanız yatağa geçmeyin.

7) Herkesin kendi yatağında yatması. Çocuklar kendi yatağında, ebeveynler kendi yatağında yatmalı.

8) Bedeni rahat ettirecek, kişiye uygun yatak tipinin sağlanması.

9) Düzenli ve dengeli beslenmek. Sağlam bir kahvaltı ve gün içinde dengeli beslenme hem sağlıklı olmanızı hem de zinde hissetmenizi sağlar. Ayrıca akşam çok ağır yiyecekler tüketmemek ve yatmadan önce bir şeyler atıştırmamak da dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Aksi takdirde uykunuz kaçabilir.

11) Gün içerisinde ve özellikle akşam üstü kafeinli içecekler tüketmemek.

12) Yatmadan önce egzersiz yapmamak.

Gündüz şekerlemelerini ve öğleden sonra uyuklamalarından vazgeçmek. Gün içinde uyunduğunda, gece yatış saati geç bir saate kalabiliyor, uyku düzeni bozulabiliyor.

Uykusuzluk günlük alışkanlıklar dışında biyolojik temelli olabilir. Eğer, uykusuzluğa neden olabilecek biyolojik ve ruhsal bozukluklar (uyku apnesi, narkolepsi, depresyon, anksiyete vb.) varsa doktora ya da uzmana gitmekten çekinmemek gerekir.

Kaynak : Radikal