Yaratıcılığı geliştirmek son dönemin en önemli ihtiyaçlarından diyebiliriz. Hepimizin zaman zaman “Yok arkadaş ben yaratıcı düşünemiyorum, o özellik bende yok.” diye düşündüğü, yaratıcılığın doğuştan gelen bir özellik olduğuna inandığı olmuştur. Eğer siz de şu an böyle bir döneminizdeyseniz boşuna kendinizi üzmeyin, çünkü size iyi bir haberim var: Yaratıcılık doğuştan gelen bir özellik değildir ve yaratıcılık geliştirilebilir.

Yapılan araştırmalar bazı üstün yetenekli insanlar olabileceğini ve bu kişilerin belli alanlarda daha hızlı öğrenebileceğini veya daha verimli olabileceğini kabul ediyor. Ama bu araştırmaları yapan bilim insanları, üstün yetenekli bu insanların istisna olduğunu ve “özel insan” olmayan bizlerin de belli çalışmalar doğrultusunda yaratıcılığımızı geliştirebileceğimizi bilmemiz gerektiğini ifade ediyorlar. :)

Yaratıcılığı Geliştirmek nasıl mümkün olabilir?

Yaratıcılığı geliştirmek mümkün! Dünya genelinde hakim olan eğitim sistemi (başta ülkemizdeki olmak üzere) genelde beynimizin mantıksal kısmı olan sol tarafını geliştirmeye yöneliktir. Matematik, fizik, kimya, tarih dersleri; sınav sistemleri ve ödev çeşitleri çoğunlukla beynimizin sol tarafını geliştirir. Beynimizin yaratıcı kısmı olan sağ tarafı ise eğitim sistemi içerisinde adeta yok sayılır. Okullarda resim, müzik, sanat, spor gibi ders ve etkinliklere yeterince yer verilmemesi -hatta o derslerde çoğunlukla test çözdürülmesi- beynimizin sağ kısmını yavaş yavaş öldürür.

Yaratıcılığı Arttırmanın Yolları

Yaratıcılığı arttırmanın yollarını ya da yaratıcılığı geliştirmek konusunu size 12 ayrı başlık altında derlemeye çalıştım :

Hemen size bunu kanıtlayan bir deneyden çok kısa bahsetmek istiyorum.

Elimizde 2 deney grubumuz var. 1. grup okul öncesi çocuklardan oluşurken 2. grup üniversiteden yeni mezun olmuş kişilerden oluşuyor. Her iki gruba da bir tane ataş veriliyor ve bu ataşı kullanım amacının dışında, başka ne şekillerde kullanabiliriz diye soruluyor. Ortaya çıkan sonuçlar oldukça ilginç. Okul öncesi grubu bu ataştan tam 200 farklı yeni kullanım yaratırken üniversiteden yeni mezun olmuş gençlerimiz ise yalnızca 2 farklı yeni kullanım yaratabiliyorlar. Geçmişe dönmemiz mümkün olmadığına göre şu an kendimiz için ne yapabiliriz? Yıllardır ihmal ettiğimiz beynimizin sağ tarafı ile nasıl barışabiliriz? Yaratıcılığı geliştirmek için ne yapabiliriz? Yaratıcılığımızı geliştirmek için işimize yarayabileceğini düşündüğüm 12 tane basit, eğlenceli ve bir o kadar da etkili olduğunu düşündüğüm çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

1-ATAŞ DEDİĞİN NEDİR Kİ?

Yukarıda bahsettiğim ataş deneyini kendinizde uygulamaya başlamaya ne dersiniz? Acaba kaç farklı yeni kullanım bulabilirsiniz?

2-SÖZLÜK SEVERLER BURAYA!

Sözlükte bir sözcüğün anlamına bakın. (Rastgele bir sözcük veya daha önce duyduğunuz ama anlamını bilmediğiniz bir sözcük olabilir.) Sonra bu sözcükten bir önceki ve bir sonraki sözcüklere de bakın, anlamlarını öğrenin. En sonunda elimizde kalan bu 3 sözcük ile kısa bir hikaye yazmayı deneyin.

3-ŞARKI SÖYLEMEK LAZIM!

Yaratıcılığı geliştirmek için bir önerimiz de şu şekilde : Hiç daha önce sevdiğiniz bir şarkıya söz yazmayı denediniz mi? Şimdi denemenin tam zamanı. Sevdiğiniz o şarkının bildiğiniz tüm sözlerini unutun ve en baştan siz söz yazın. Bitince de şarkıyı kendi sözlerinizle bağıra bağıra söyleyin. Nasıl oldu?

4-ŞİİRSİZ OLMAZ DİYENLER?

Gün içinde yaşadıklarınızı, hissettiklerinizi sevdiğiniz bir şairin tarzında bir şiir yazarak anlatmaya çalışın. Cemal Süreya ya da mesela Cahit Sıtkı Tarancı olsa, “o” gününüzü nasıl anlatırdı?

5-MİNİMALİST HEYKELTRAŞLAR BURADA MI?

Evinizdeki atık malzemelerden bir heykel meydana getirmeye ne dersiniz? Tuvalet kağıdı ruloları, maden suyu şişeleri veya yoğurt kapları… Bir bant veya silikon tabancanız da varsa Auguste Rodin olmamanız için önünüzde hiçbir engel yok! :) Bu sayede yaratıcılığınız geliştirmenizin yanında doğamız için yararlı bir şey de yapmış olacaksınız. Çocuğunuz varsa onunla geçireceğiniz kalite vakit de cabası!

6-KALEMİ KALDIRMAK YOK!

Kaleminizi beyaz bir kağıda koyup hiç kaldırmadan bir şeyler çizmeye çalışın. Bakalım sonunda çiziminiz neye benzeyecek?

7-ROTA OLUŞTURULUYOR

İşe giderken kullandığınız, eve dönerken sürekli geçtiğiniz yolları veya yürüyüş yaptığınız rutin istikameti değiştirin. Her zaman gittiğiniz bir yere bu kez de her zaman kullandığınız o yolları kullanmadan, farklı rotalar çizerek gitmeye çalışın. Acaba yeni yollarda keşfettiğiniz yeni bir şeyler olacak mı? Bir ağaç, bir ev veya bir dükkan… Yeni rotanız üzerinde gördüklerinizin farkına varmayı da unutmayın.

8-HER MALZEMEYİ KULLANABİLEN RESSAMLAR ARANIYOR!

Kendinize bir nesne belirleyin, çizmek istediğiniz veya çizmeyi sevdiğiniz bir şey olabilir. Bu nesneyi her gün farklı malzemelerle çizmeyi ve boyamayı deneyin. Kara kalem, pastel boya, suluboya ve hatta parmak boyası! En güzel eserinizi acaba hangi malzeme ile ortaya çıkaracaksınız? Yaratıcılığı geliştirmek için on numara etkinlik olabilir.

9-MASANIZDA DURAN NESNELERE YENİ BİR BAKIŞ!

Masanızın üzerinde duran, her gün gördüğünüz nesnelere bu sefer farklı bir gözle bakmaya ne dersiniz? Mesela zımba, kalemlik, kaşe ya da bir post-it. Bu malzemeleri işlevleri dışında, farklı ve eğlenceli ne için kullanabilirsiniz? Yeni işlevler atfettiğiniz bu nesneleri bir araya getirip küçük bir oyun hazırlamaya ya da onlara bir hikaye yazmaya çalışın. Çocuğunuz varsa onun da bu gösterinizden çok hoşlanacağına eminim. :)

10-RÜYALARDA BULUŞUR MUYUZ?

Uykuya dalmadan hemen önce defterinize aklınıza takılan, üzerinde düşündüğünüz bir konuyu yazın. (Uykum açılıyor derseniz ses kaydı da olur.) Sabah kalktığınız anda rüyanızda bu konuya dair bir şeyler gördünüz mü hatırlamaya çalışın. Hatırlarsanız bunu da defterinize not edin.

11-“BULUTLAR İÇ İÇE VE HER AN BAŞKA BİR RESİM OLUYORLAR”

Yaratıcılığı geliştirmek için başka bir önerimiz de şu : Hepimiz hayatımızın bir anında bulutlara bakarak onların neye benzediğini tahmin etmeye çalışmışızdır. Çocukken sıklıkla oynadığımız bu basit ama eğlenceli oyunu neden şimdi de oynamıyoruz?

12-SADECE ÇİZİN!

Bir şey çizin. Herhangi bir şey. Ama kendinizi yargılamadan, silip silip bozmadan. Sonra bu çizmeye çalıştığınız şey her ne ise, ertesi gün tekrar çizmeye çalışın. Ertesi gün tekrar. 10 gün, 15 gün bunu tekrarlayın. Bakalım ilk gün ile son günkü çizimlerimiz arasında bir farklılık olacak mı? Nasıl bir ilerleme olacak?

Umarım siz de bu çalışmaları eğlenceli ve işe yarar bulmuşsunuzdur. Yaratıcılığı geliştirmek için oldukça faydalı olacaklar. Sizin yaratıcılığınızı geliştirmek için uyguladığınız farklı yöntemler varsa lütfen yorumlarda benimle de paylaşın. Görüşmek üzere!

Yazar : Kevser Biçici, medium