Eğitimlerime katılanlar ve yakın dostlarım dokuz yıldır özel gitar dersleri verdiğimi de bilirler. Bu özel dersler sadece yeni jenerasyonu yakından tanımamı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda değişen öğrenme biçimleri ve beklentileri konusunda da bir çok ipucu barındırır. Yeni nesil öğrenmenin görünmeyen etkisinden ve farkından bahsederken de bu dokuz yıl içinde karşılaştığım en zor fakat bir o kadar da öğretici tecrübemden yola çıkarak sizlere ulaşmaya çalışacağım.
Bu yazıyı yazmadan bir yıl önce çalışmaya başladığım öğrencim Arda 13 yaşında; otizm teşhisli ve hayata pırıl pırıl gözlerle bakan bir delikanlı. Konuşamadığı için istek ve sıkıntılarını dile getiremiyor ve bu yüzden de arada hırçınlaşabiliyor, fakat kalbi sevgi dolu. Ailesi, Arda’nın bütün gün gitar videoları seyretmesinden yola çıkarak onu gitara başlatıyor ve bence ona yapabilecekleri en güzel katkıyı yapıyorlar. Çünkü şuanda Arda artık bir yıl önce tanıştığımız Arda değil.
Gitarı nasıl çalıyor derseniz, bir yıl sonunda ancak aşağıdaki videodaki yılbaşı melodisini çalacak düzeye geldik, fakat bu sadece buz dağının görünen yüzü. Buz dağının görünmeyen kısmında ise, hastalığından dolayı işlem yapma yetkinliği sınırlı olan bir delikanlının ince motor aktivitelerini baştan programlayabilecek kadar kararlılık, emek, sabır ve istek göstermesi var. Ve tahmin edersiniz ki bu kadar emek ve kararlılık gösteren birinin kişiliği de artık bu işe ilk başladığı zamankinden çok farklı.
Peki, diyeceksiniz ki Arda’nın kişisel gelişim inin Yeni Nesil Kurumsal Öğrenme ile nasıl bir bağlantısı var?
Benzerlik, aynen buzdağının görünmeyen yüzü olan Arda’nın kişiliğindeki değişim gibi, katılımcıların da yeni nesil eğitimcinin yarattığı samimi öğrenme platformunun içinde müşteri deneyimi ve insan odaklı liderlik unsurları hakkında kalıcı bir bellek elde edebilmelerinde yatıyor.
[highlight]Bir eğitimde konuşulanların 80%‘nin ilk 24 saat içinde unutulduğunu ve öğrenim hayatımıza dair aklımızda kalan en belirgin şeylerin, öğrendiklerimiz değil de, fark yaratan ve ilham veren öğretmenlerimiz olduğunu düşünürsek, bir eğitimdeki buzdağının görünmeyen yüzünün önemi çok daha net ortaya çıkıyor.[/highlight]
Her türlü bilgiye internetten ve kitaplardan ulaşılabilen günümüzde buz dağının görünen yüzü olan bilgi kalitesinin yanında, katılımcı (insan) odaklı bir eğitim platformu yaratmak ve akılda kalıcı bir hizmet örneği sunmak, yeni nesil bir eğitimcinin asli görevi.
[box type=”shadow” ]Yeni nesil öğrenme katılımcıya seçme, karar verme, sorgulama ve eğitime değer katma şansı vererek katılımcının bilgiyi öğrenme yükünü arttırıyor.[/box]
Fakat bu değişim aslen eğitimcinin işini kolaylaştırmıyor; aksine zorlaştırıyor. Çünkü eğitim sırasında katılımcının bu kadar aktif bir rol oynamasını sağlamak için eğitimcinin ortadan kaldırması gereken filtreler, duvarlar ve algı lensleri var. Bunu başarabilmesi içinse kişiliği ve eğitim tasarımı ile katılımcılar ve kendi arasındaki mesafeleri kontrollü bir şekilde azaltması gerekiyor; verilmek istenen mesaja sadık kalarak ve konuyu dağıtmadan.
Aynen yönetici davranışlarının çalışan davrandıklarını etkilediği gibi, yeni nesil eğitimci de sadece bilgi aktarmanın ötesine geçiyor ve bir hizmetin nasıl aktarılması gerektiği ile ilgili bir rol model kimliği üstleniyor.
Pakistan’da kız çocuklarının eğitimi için verdiği mücadele dolayısıyla 2011’de Ulusal Barış ödülüne ve 2014’te Nobel Barış ödülüne layık görülen Malala Yousafzai ’nin söylediği gibi “Bir çocuk, bir öğretmen, bir kitap ve bir kalem tüm dünyayı değiştirebilir”; sadece buzdağının görünen yüzü olan bilgisi ile değil, görünmeyen yüzü olan samimiyeti, kararlılığı ve kişiliği ile de.
Ve bu hizmetin sonunda elde ettiğiniz geri dönüşler ise her şeyden daha değerlidir. Aynen Arda’nın sevdiği insanların adını kağıda yazarken sizin de adınızı oraya eklemesi gibi…
Sevgilerimle..
Yazan : Burç Uygurmen | Gen Y Training Solutions Customer Relationship & Consumer Behavior